Tükendi
Gelince Haber VerYüz binlerce okuyucu tarafından büyük bir beğeniyle karşılanan Safiye Sultan romanlarının yazarı Ann Chamberlin bu defa çok çarpıcı bir araştırmayla karşımızda. Aynadaki Peçe Ortadoğu'da kadının örtünmesinin kapanmasının kökenlerini çok geniş bir zaman diliminde çok geniş bir yelpazede tarafsız bir gözle inceliyor. Araştırması çok şaşırtıcı ve farklı bir feminist yorum getiriyor. Chamberlin Modern Batı'nın tartışılmaz sorgulanamaz seküler-rasyonalist idealini baş tacı etmeyip bunun yerine daha esnek ve fenomenolojik bir alan sunuyor. Bu alanda okuyucu "farklılığın" özgürlük ve namus anlamına gelebileceğini de görüyor ve bu "farklılığın" içinde cinsellik mistisizm ve hatta ekonominin de var olduğunu öğreniyor. Bir başka deyişle örtünmenin hiç de aleyhinde olmayan bu çok özgün çalışma bütün klişeleri yerle bir ediyor. Ann Chamberlin kitabını kısaca şöyle özetliyor; "Okuyucular binlerce yıllık bir geleneği olan örtünmeyi kötüleyen üstüne bir çarpı çizen pek çok kitap bulabilir benim niyetim bu değil. Ben bu kitapta İslam öncesi ve hatta tarih öncesinden yola çıkarak kadının Ortadoğu'da seçmiş olduğu yaşam biçimini incelemeye çalıştım. Ortadoğu ya da bir başka deyişle Mezopotamya hepimizin uygarlık beşiği değil midir? Bugün Amerikalı kadınlar ve onların çocukları çoklukla sistem tarafından istismara uğruyor oysa Ortadoğu'da kadınlar buna binlerce yıl önce örtünüp çevrelerini onur surlarıyla kuşatıp "Hayır" dediler "bugüne kadar istismar ettiniz ama bundan sonra asla..."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2009 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,7 x 21,5 |
ISBN-10 | 9751028822 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 240 |
Yüz binlerce okuyucu tarafından büyük bir beğeniyle karşılanan Safiye Sultan romanlarının yazarı Ann Chamberlin bu defa çok çarpıcı bir araştırmayla karşımızda. Aynadaki Peçe Ortadoğu'da kadının örtünmesinin kapanmasının kökenlerini çok geniş bir zaman diliminde çok geniş bir yelpazede tarafsız bir gözle inceliyor. Araştırması çok şaşırtıcı ve farklı bir feminist yorum getiriyor. Chamberlin Modern Batı'nın tartışılmaz sorgulanamaz seküler-rasyonalist idealini baş tacı etmeyip bunun yerine daha esnek ve fenomenolojik bir alan sunuyor. Bu alanda okuyucu "farklılığın" özgürlük ve namus anlamına gelebileceğini de görüyor ve bu "farklılığın" içinde cinsellik mistisizm ve hatta ekonominin de var olduğunu öğreniyor. Bir başka deyişle örtünmenin hiç de aleyhinde olmayan bu çok özgün çalışma bütün klişeleri yerle bir ediyor. Ann Chamberlin kitabını kısaca şöyle özetliyor; "Okuyucular binlerce yıllık bir geleneği olan örtünmeyi kötüleyen üstüne bir çarpı çizen pek çok kitap bulabilir benim niyetim bu değil. Ben bu kitapta İslam öncesi ve hatta tarih öncesinden yola çıkarak kadının Ortadoğu'da seçmiş olduğu yaşam biçimini incelemeye çalıştım. Ortadoğu ya da bir başka deyişle Mezopotamya hepimizin uygarlık beşiği değil midir? Bugün Amerikalı kadınlar ve onların çocukları çoklukla sistem tarafından istismara uğruyor oysa Ortadoğu'da kadınlar buna binlerce yıl önce örtünüp çevrelerini onur surlarıyla kuşatıp "Hayır" dediler "bugüne kadar istismar ettiniz ama bundan sonra asla..."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2009 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,7 x 21,5 |
ISBN-10 | 9751028822 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 240 |