11 Eylül saldırıları sonucunda oluşturulan İslamifobia neticesinde Batı’nın İslâm’a bakış açısı nerede ise “İslâm=Terörizm” olarak belirginleşmiştir. Hatta ABD Başkanı George W. Bush “ya teröristlerlesiniz ya da bizimle” diyerek bunu açıkça beyan etmiştir. Aslında bu tür söylemlerin Batı’nın gerçek yüzünün net olarak görülmesi açısından faydalı olduğu da söylenebilir. Zira sömürgeci Batı Müslümanları katlederken, yeraltı ve yerüstü zenginliklerini sömürürken, her platformda onları aşağılarken ve cüretkâr bir biçimde Rasulullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem ile alakalı karikatürler yayınlarken bu yüzlerinin görülmemesi için “hoşgörü” ve “diyalog” çalışmaları başlatmışlardır. Batılıların gözünde nasıl bir İslâm düşüncesi olduğunu, İslâm’a karşı duygu ve düşüncelerinin boyutunu; Hilâfet hakkındaki düşüncelerine ve onun yeniden ikamesinin önüne geçmek için yaptıkları çalışmalarını; kurulduğu günden bu yana Hilâfet’i Müslümanların gündemine taşıyan, önemine vurgu yapan ve İslâm ümmetinin kurtuluşunun yegâne reçetesi gören Hizb-ut Tahrir’e yönelik saldırganlıklarını ortaya koyan bu kitap, “Dinlerarası Diyalog” ve “Medeniyetler İttifakı” projelerinin canlı tutulduğu, yerleştirilmeye çalışıldığı günümüzde umulur ki toplumda bir panzehir etkisi yapar.