Tükendi
Gelince Haber VerKimdi Osmanlı? Günümüzden baktığımızda Osmanlıları nasıl tasvir ediyoruz? Osmanlı sultanı kendini nasıl tanımlıyordu? Mora yarımadasındaki veya Basra eyaletindeki değişik kökenden gelmiş ama Müslümanlaşmış Türkçe'yi öğrenmiş ve Türkçe yazmış yönetici sınıf ya da Türkçe bilmeyen ve farklı etnik kökenden gelen Müslüman ya da Hıristiyan köylü için ortak bir tanım getirilebilir mi? Fatih Sultan Mehmed "Sultanü'l-Berreyn" ve "Hakanü'l-Bahreyn" yani iki kıtanın ve iki denizin hâkimi unvanlarının yanına "Kayser-i Rûm" unvanını da ekleme gereği duymuştu. Simgesel gibi görünse de Osmanlı sultanının Bizans (Doğu Roma) topraklarını sınırlarına katışının mirasına el koyuşunun bir ilanıydı bu; yeni bir dönemin başlangıcında imparatorluğa Orta Asya ve İslam kaynaklı gelenek ve özelliklerine ek olarak coğrafi olduğu kadar hukuksal ve kültürel bir çerçeve çizme anlamına geliyordu. Kanuni Sultan Süleyman ünlü Bender kitabesinde dünya egemenliğine ortaklığını ilan ederken yani İslam'ın kutsal topraklarında adının anıldığını Akdeniz ve Hint Okyanusu'nda donanmasının bulunduğunu Bağdad ve Irak'ın şahı Mısır'ın sultanı olduğunu ve Macar kralının tacını ve topraklarını aldığını bildirirken merkezine oturduğu Roma topraklarının kayserliğini de sahiplendiğini duyurmuştu.Prof. Dr. Salih Özbaran Türkiye'de yaygın olan "dinsel homojenlik miti"nden milliyetçi tarih yazımında "mitleştirilmiş tarihsel kişilikler"e kadar birçok konuda tartışmalara çok gereksinim bulunduğu bir dönemde Osmanlı kimliği konusunu inceliyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 3 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 21 |
ISBN-10 | 9758704796 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 160 |
Kimdi Osmanlı? Günümüzden baktığımızda Osmanlıları nasıl tasvir ediyoruz? Osmanlı sultanı kendini nasıl tanımlıyordu? Mora yarımadasındaki veya Basra eyaletindeki değişik kökenden gelmiş ama Müslümanlaşmış Türkçe'yi öğrenmiş ve Türkçe yazmış yönetici sınıf ya da Türkçe bilmeyen ve farklı etnik kökenden gelen Müslüman ya da Hıristiyan köylü için ortak bir tanım getirilebilir mi? Fatih Sultan Mehmed "Sultanü'l-Berreyn" ve "Hakanü'l-Bahreyn" yani iki kıtanın ve iki denizin hâkimi unvanlarının yanına "Kayser-i Rûm" unvanını da ekleme gereği duymuştu. Simgesel gibi görünse de Osmanlı sultanının Bizans (Doğu Roma) topraklarını sınırlarına katışının mirasına el koyuşunun bir ilanıydı bu; yeni bir dönemin başlangıcında imparatorluğa Orta Asya ve İslam kaynaklı gelenek ve özelliklerine ek olarak coğrafi olduğu kadar hukuksal ve kültürel bir çerçeve çizme anlamına geliyordu. Kanuni Sultan Süleyman ünlü Bender kitabesinde dünya egemenliğine ortaklığını ilan ederken yani İslam'ın kutsal topraklarında adının anıldığını Akdeniz ve Hint Okyanusu'nda donanmasının bulunduğunu Bağdad ve Irak'ın şahı Mısır'ın sultanı olduğunu ve Macar kralının tacını ve topraklarını aldığını bildirirken merkezine oturduğu Roma topraklarının kayserliğini de sahiplendiğini duyurmuştu.Prof. Dr. Salih Özbaran Türkiye'de yaygın olan "dinsel homojenlik miti"nden milliyetçi tarih yazımında "mitleştirilmiş tarihsel kişilikler"e kadar birçok konuda tartışmalara çok gereksinim bulunduğu bir dönemde Osmanlı kimliği konusunu inceliyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 3 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 21 |
ISBN-10 | 9758704796 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 160 |