Tükendi
Gelince Haber VerMuharrem kadar sabırlı bir öğrenci olamadım. Onu çocuklar döverdi beni yıllar. Hiç kimseyi şikayet etmedi öğretmene. Bense şikayet etmek bazen isyan etmek istedim. Çıkıp gitmek istediğim bile oldu bu zor sınavdan. Anneler boş da veremez kağıdı. Yetişkin Muharremi merak ediyorum. Hala eskisi gibi mazlum mu yoksa çoktan zalime mi dönüştü? Sürekli dövülen kişi günün birinde döven olursa ne kadar suçludur? Bir bulmaca ki soldan sağa ilk cevap: Kader. Yukarıdan aşağı ilk cevap: Kişi. İki farklı cevabın sorusu ne? Bu yükü taşıyamıyorum aciz aklımla. Acizliğim çaresizliğim bir bıçak olup saplanıyor böğrüme. Başka bir annenin yanına koşuyorum hemen. En baştaki odadan en sondakinin görülebildiği cam koridorda birbirimize baktıkça tutunma gücümüz artıyor. Özel olan hiçbir şey yok burada. En son ihtiyaç duyulacak şey yalnızlık.Otururken daha çok yorulunca kalkıyorum. Caddenin karşısında market var. Yürümek istiyorum. Sonraki marketten alışveriş yapabilirim. O da birkaç adım ötemde. Bir sonraki sonraki derken Fındıkzadeye gelmişim. Tüm İstanbulu yürümek geliyor içimden. Karşıdaki markete giriyorum. Bütün marketi dolaştıktan sonra süngerlerin dizili olduğu rafın önünde duruyorum. En ucuza en kaliteli süngeri almak için derin araştırmalara giriyorum. Farklı markaların üzerindeki yazıları okuyorum tek tek. Akşama daha çok var ama dükkan sahibi hırsız olduğumu zannetmesin diye birini seçiyorum.Sokak uzunluğunda bir balkondayım. Denizi seyrediyorum. Camla ayrılan onbir odanın kapısı aynı manzaraya açılıyor. Odalardaki çocukların yazısı gibi. Şehrin mavi gözlerinin titreyen kirpiğindeyim.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2012 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6058757943 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 112 |
Muharrem kadar sabırlı bir öğrenci olamadım. Onu çocuklar döverdi beni yıllar. Hiç kimseyi şikayet etmedi öğretmene. Bense şikayet etmek bazen isyan etmek istedim. Çıkıp gitmek istediğim bile oldu bu zor sınavdan. Anneler boş da veremez kağıdı. Yetişkin Muharremi merak ediyorum. Hala eskisi gibi mazlum mu yoksa çoktan zalime mi dönüştü? Sürekli dövülen kişi günün birinde döven olursa ne kadar suçludur? Bir bulmaca ki soldan sağa ilk cevap: Kader. Yukarıdan aşağı ilk cevap: Kişi. İki farklı cevabın sorusu ne? Bu yükü taşıyamıyorum aciz aklımla. Acizliğim çaresizliğim bir bıçak olup saplanıyor böğrüme. Başka bir annenin yanına koşuyorum hemen. En baştaki odadan en sondakinin görülebildiği cam koridorda birbirimize baktıkça tutunma gücümüz artıyor. Özel olan hiçbir şey yok burada. En son ihtiyaç duyulacak şey yalnızlık.Otururken daha çok yorulunca kalkıyorum. Caddenin karşısında market var. Yürümek istiyorum. Sonraki marketten alışveriş yapabilirim. O da birkaç adım ötemde. Bir sonraki sonraki derken Fındıkzadeye gelmişim. Tüm İstanbulu yürümek geliyor içimden. Karşıdaki markete giriyorum. Bütün marketi dolaştıktan sonra süngerlerin dizili olduğu rafın önünde duruyorum. En ucuza en kaliteli süngeri almak için derin araştırmalara giriyorum. Farklı markaların üzerindeki yazıları okuyorum tek tek. Akşama daha çok var ama dükkan sahibi hırsız olduğumu zannetmesin diye birini seçiyorum.Sokak uzunluğunda bir balkondayım. Denizi seyrediyorum. Camla ayrılan onbir odanın kapısı aynı manzaraya açılıyor. Odalardaki çocukların yazısı gibi. Şehrin mavi gözlerinin titreyen kirpiğindeyim.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2012 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6058757943 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 112 |