Tükendi
Gelince Haber VerKültürel çeşitlilik olgusu ve özellikle göçlerden sonra oluşan azınlık gruplar bugün Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindetoplumsal ve siyasal gerilimlerin nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Azınlıklar bir potada eritilmeye uzun süredirdireniyorlar; kültürlerinin dillerinin dinlerinin yaşam tarzlarının değerlerinin kısacası kimliklerinin tanınması kamualanının bir parçası haline gelmesi için dört koldan mücadele veriyorlar. Çokkültürcülük işte bu çeşitliliği açıklamakavramlaştırma ve siyasete dahil etme girişimlerinden biri olarak özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde beşeri bilimler vesiyaset literatüründe kendine önemli bir yer edindi çokça tartışıldı ve farklı ülkelerde hayata geçirilmeye çalışıldı.Günümüzde ise birçok Batı ülkesinin çokkültürcü siyasetlerden ve siyasalardan geri adım attığı görülüyor veçokkültürcülüğün artık iflas ettiği "öldüğü" kanısı yaygınlaşıyor. Bu kanının yaygınlaşmasında Batı'da uzun mücadelelerinsonucunda ve büyük bedeller ödenerek elde edilen demokratik kazanımların yitirilmesinden duyulan kaygıların ve bubağlamda özellikle 11 Eylül saldırılarıyla belirgin hale gelen yeni küresel siyasal iklimde İslam'ın Müslüman kimliğinin vebatılı Müslüman göçmenlerin bir şiddet kültürüyle ilişkilendirilmesinin de payı büyük.Böyle bir iklimde çokkültürlülük olanaklı mı? Çokkültürcü siyasetlerin yirmi birinci yüzyılda yeri var mı? Farklılıkları yoksaymayan dışlamayan intibak biçimleri mümkün olabilir mi? Devletler etnik dinsel kültürel ve diğer azınlıkları karşısındatarafsız kalabilir mi ve kalmalı mıdır? Sekülerizm demokratik kazanımlar ve normlar ile bağdaşan modern bir yurttaşlıkanlayışının gerekli koşulu mudur? Devletin etnik-dinsel azınlıklarıyla daha olumlu ilişkiler kurmasına imkan tanıyacak başkatürlü bir sekülerizm mümkün mü? Sekülerizm "ılımlı" olabilir mi? Yerli ve mazbut halkların oluşturduğu azınlıklar ilegöçlerden sonra ortaya çıkan azınlıklar aynı kefeye konabilir mi?Alanında sayılı uzmanlardan biri olan Tariq Modood Çokkültürcülük: Bir Yurttaşlık Tasarımı başlığını taşıyan buçalışmasında işte bu ve benzeri soruların yanıtlarını arıyor. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde var olan siyasaörneklerinden Müslümanların bu ülkelerde karşılaştıkları ayrımcılık ve İslamofobi gibi somut durumlardan hareketle ve JohnRawls Will Kymlicka Charles Taylor Bhikhu Parekh gibi düşünürlerin çokkültürcülük anlayışlarıyla hesaplaşmasının ürünüolan çağdaş bir siyasal çokkültürcülüğün ve inceltilmiş bir çokkültürlü yurttaşlık tasarımının taslağını sunuyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2014 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6054657872 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 320 |
Kültürel çeşitlilik olgusu ve özellikle göçlerden sonra oluşan azınlık gruplar bugün Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerindetoplumsal ve siyasal gerilimlerin nedenlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Azınlıklar bir potada eritilmeye uzun süredirdireniyorlar; kültürlerinin dillerinin dinlerinin yaşam tarzlarının değerlerinin kısacası kimliklerinin tanınması kamualanının bir parçası haline gelmesi için dört koldan mücadele veriyorlar. Çokkültürcülük işte bu çeşitliliği açıklamakavramlaştırma ve siyasete dahil etme girişimlerinden biri olarak özellikle yirminci yüzyılın son çeyreğinde beşeri bilimler vesiyaset literatüründe kendine önemli bir yer edindi çokça tartışıldı ve farklı ülkelerde hayata geçirilmeye çalışıldı.Günümüzde ise birçok Batı ülkesinin çokkültürcü siyasetlerden ve siyasalardan geri adım attığı görülüyor veçokkültürcülüğün artık iflas ettiği "öldüğü" kanısı yaygınlaşıyor. Bu kanının yaygınlaşmasında Batı'da uzun mücadelelerinsonucunda ve büyük bedeller ödenerek elde edilen demokratik kazanımların yitirilmesinden duyulan kaygıların ve bubağlamda özellikle 11 Eylül saldırılarıyla belirgin hale gelen yeni küresel siyasal iklimde İslam'ın Müslüman kimliğinin vebatılı Müslüman göçmenlerin bir şiddet kültürüyle ilişkilendirilmesinin de payı büyük.Böyle bir iklimde çokkültürlülük olanaklı mı? Çokkültürcü siyasetlerin yirmi birinci yüzyılda yeri var mı? Farklılıkları yoksaymayan dışlamayan intibak biçimleri mümkün olabilir mi? Devletler etnik dinsel kültürel ve diğer azınlıkları karşısındatarafsız kalabilir mi ve kalmalı mıdır? Sekülerizm demokratik kazanımlar ve normlar ile bağdaşan modern bir yurttaşlıkanlayışının gerekli koşulu mudur? Devletin etnik-dinsel azınlıklarıyla daha olumlu ilişkiler kurmasına imkan tanıyacak başkatürlü bir sekülerizm mümkün mü? Sekülerizm "ılımlı" olabilir mi? Yerli ve mazbut halkların oluşturduğu azınlıklar ilegöçlerden sonra ortaya çıkan azınlıklar aynı kefeye konabilir mi?Alanında sayılı uzmanlardan biri olan Tariq Modood Çokkültürcülük: Bir Yurttaşlık Tasarımı başlığını taşıyan buçalışmasında işte bu ve benzeri soruların yanıtlarını arıyor. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinde var olan siyasaörneklerinden Müslümanların bu ülkelerde karşılaştıkları ayrımcılık ve İslamofobi gibi somut durumlardan hareketle ve JohnRawls Will Kymlicka Charles Taylor Bhikhu Parekh gibi düşünürlerin çokkültürcülük anlayışlarıyla hesaplaşmasının ürünüolan çağdaş bir siyasal çokkültürcülüğün ve inceltilmiş bir çokkültürlü yurttaşlık tasarımının taslağını sunuyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2014 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6054657872 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 320 |