Tükendi
Gelince Haber VerDağ ile insan arasında târihin başlangıcından günümüze dek ayrılmaz bir dostluk her zaman var olmuştur. Gerçeği arayanlar ve içlerinde yaşadıkları toplumun açmazlarına çâre bulma sevdâsı taşıyanlar yaşamlarının belli bir kesiminde insanların dünyâsından el çekip yalnız kalmayı tercih etmişler ve kendilerine mekân olarak da dağları seçmişlerdir. Sanki insanoğlu dağlarda kendini Allah'a daha yakın hissetmiş veya bir başka deyişle Allah'ı kendine daha yakın bulmuştur. Ne mutlu o insanlara ki şehirlerde bile yalnızdırlar ve ne mutlu o insanlara ki dağ başlarında bile yalnız değildirler!
Yeryüzüne inen Hz. Âdem'e ilk rahmetin gelişi bir dağda olmuştur. Hz. Mûsâ bir dağda Rabb'inin tecellîsine kavuşmuş; Hz. Îsâ havârîlerine en can alıcı tebliğlerinden birini bir dağda yapmıştır. Hz. Dâvûd'un sesine ise yankılarıyla dağlar katılmış; Hz. Nûh'un gemisi tufan sonrası yolculuğunu bir dağda noktalamıştır. Yine Kur'ân'ın ilk âyetlerinin insanlık dünyâsına inişi bir dağda gerçekleşmiştir. İlk defa insan ile doğa arasında sevgiye dayalı bir ilişkinin varlığına örnek verirken Hz. Peygamber bir dağı göstermiş Uhud Dağı için "Şu dağı görüyor musunuz? O dağ bizi sever biz de o dağı severiz" demiştir.
Dağlara yöneliş toplumdan kopuş veya kaçış olarak değerlendirilmemelidir. Tam tersine topluma daha iyi hizmetin eğitimini görmek için bir ön hazırlık dönemidir dağlar. Nasıl derine dalmak isteyen dalgıçlar önce derin bir soluk alıyorlarsa uzun atlamayı düşünen atletler belli bir mesâfe geri çekiliyorlarsa... İşte onun gibi bir şey... Geriye çekilen dalga sâhile daha güçlü vurur. Yay ne kadar gerilirse oku daha uzağa fırlatır. Kısacası "dağlara inmek için çıkılır".
Barkod | 9789755746630 |
Basım Yılı | 2013 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 21,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 104 |
Dağ ile insan arasında târihin başlangıcından günümüze dek ayrılmaz bir dostluk her zaman var olmuştur. Gerçeği arayanlar ve içlerinde yaşadıkları toplumun açmazlarına çâre bulma sevdâsı taşıyanlar yaşamlarının belli bir kesiminde insanların dünyâsından el çekip yalnız kalmayı tercih etmişler ve kendilerine mekân olarak da dağları seçmişlerdir. Sanki insanoğlu dağlarda kendini Allah'a daha yakın hissetmiş veya bir başka deyişle Allah'ı kendine daha yakın bulmuştur. Ne mutlu o insanlara ki şehirlerde bile yalnızdırlar ve ne mutlu o insanlara ki dağ başlarında bile yalnız değildirler!
Yeryüzüne inen Hz. Âdem'e ilk rahmetin gelişi bir dağda olmuştur. Hz. Mûsâ bir dağda Rabb'inin tecellîsine kavuşmuş; Hz. Îsâ havârîlerine en can alıcı tebliğlerinden birini bir dağda yapmıştır. Hz. Dâvûd'un sesine ise yankılarıyla dağlar katılmış; Hz. Nûh'un gemisi tufan sonrası yolculuğunu bir dağda noktalamıştır. Yine Kur'ân'ın ilk âyetlerinin insanlık dünyâsına inişi bir dağda gerçekleşmiştir. İlk defa insan ile doğa arasında sevgiye dayalı bir ilişkinin varlığına örnek verirken Hz. Peygamber bir dağı göstermiş Uhud Dağı için "Şu dağı görüyor musunuz? O dağ bizi sever biz de o dağı severiz" demiştir.
Dağlara yöneliş toplumdan kopuş veya kaçış olarak değerlendirilmemelidir. Tam tersine topluma daha iyi hizmetin eğitimini görmek için bir ön hazırlık dönemidir dağlar. Nasıl derine dalmak isteyen dalgıçlar önce derin bir soluk alıyorlarsa uzun atlamayı düşünen atletler belli bir mesâfe geri çekiliyorlarsa... İşte onun gibi bir şey... Geriye çekilen dalga sâhile daha güçlü vurur. Yay ne kadar gerilirse oku daha uzağa fırlatır. Kısacası "dağlara inmek için çıkılır".
Barkod | 9789755746630 |
Basım Yılı | 2013 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 21,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 104 |