Tükendi
Gelince Haber VerŞehsüvâr-ı Cihângîr-Fâtihnâme Cihângîr Tûğlar-Selîmnâme ve Demir Kuşaklı Cihângîr-Süleymânnâme kitaplarıyla Türk tarihinin üç büyük hakanını Türk kültürünün maddî ve manevî birikimleri içinde ele alarak onları tarihimizin en nadide mevkilerine yerleştiren Turgut Güler bu kez Türk Devleti'ni bir cihan devleti yapan Fâtih Sultan Mehmed Hân'ı kutlu günlere hazırlayan hocası Akşemseddin'i Değirmen Taşı romanıyla bizlere anlatıyor. Akşemseddin ârif lisânıyla "değirmen taşı" sözünün içine koskoca Türk Cihân Devleti'nin cümle ahvâlini ve işlerini sığdırıvermişti. Değirmen taşının dönmesi her bir gayretin semere verdiğinin işâreti idi. Değirmen taşları dönüyorsa Devlet-i Ebed-Müddet'in dünü bugünü ve yarını birleşmiştir. Zamânını aynı tesbîh ipine dizen Türk Devleti buradan alacağı arka çıkma ile olmazları oldurmaya devâm edecektir. Pâdişâhlık makâmında nice bin perdeler vardır nice bin değirmen taşı bir kimsenin katında yücelerin alâmeti olur. Akşemseddin o yüceliği zihninde ölçüp biçip murassâ bir kaftan eyledi ve hâlâ diz çökme vaziyetinde duran Sultan Mehmed Hân'ın sırtına geçirdi. Hoca'nın talebeye biçtiği elbîse dervîş kıyâfeti değil binlerce yüz binlerce hattâ sayılamayacak kadar çok değirmen taşını döndürecek pâdişâhlık libâsı idi ve bu mânevî kaftan bahsi geçen Hünkâr kılığının olmazsa olmaz örtüsü idi. Adâlet üzre hareket eden Pâdişâh kerâmetlerin en parmak ısırtanına yukarıdan bakardı. Zîrâ adâletle hükmetmek kadar büyük bir kerâmet zâhir ilminde de bâtın ilminde de bulunmuyordu.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6051555904 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 267 |
Şehsüvâr-ı Cihângîr-Fâtihnâme Cihângîr Tûğlar-Selîmnâme ve Demir Kuşaklı Cihângîr-Süleymânnâme kitaplarıyla Türk tarihinin üç büyük hakanını Türk kültürünün maddî ve manevî birikimleri içinde ele alarak onları tarihimizin en nadide mevkilerine yerleştiren Turgut Güler bu kez Türk Devleti'ni bir cihan devleti yapan Fâtih Sultan Mehmed Hân'ı kutlu günlere hazırlayan hocası Akşemseddin'i Değirmen Taşı romanıyla bizlere anlatıyor. Akşemseddin ârif lisânıyla "değirmen taşı" sözünün içine koskoca Türk Cihân Devleti'nin cümle ahvâlini ve işlerini sığdırıvermişti. Değirmen taşının dönmesi her bir gayretin semere verdiğinin işâreti idi. Değirmen taşları dönüyorsa Devlet-i Ebed-Müddet'in dünü bugünü ve yarını birleşmiştir. Zamânını aynı tesbîh ipine dizen Türk Devleti buradan alacağı arka çıkma ile olmazları oldurmaya devâm edecektir. Pâdişâhlık makâmında nice bin perdeler vardır nice bin değirmen taşı bir kimsenin katında yücelerin alâmeti olur. Akşemseddin o yüceliği zihninde ölçüp biçip murassâ bir kaftan eyledi ve hâlâ diz çökme vaziyetinde duran Sultan Mehmed Hân'ın sırtına geçirdi. Hoca'nın talebeye biçtiği elbîse dervîş kıyâfeti değil binlerce yüz binlerce hattâ sayılamayacak kadar çok değirmen taşını döndürecek pâdişâhlık libâsı idi ve bu mânevî kaftan bahsi geçen Hünkâr kılığının olmazsa olmaz örtüsü idi. Adâlet üzre hareket eden Pâdişâh kerâmetlerin en parmak ısırtanına yukarıdan bakardı. Zîrâ adâletle hükmetmek kadar büyük bir kerâmet zâhir ilminde de bâtın ilminde de bulunmuyordu.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6051555904 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 267 |