Tükendi
Gelince Haber Ver"'İçeride' büyüdüm. Denilebilir ki kişiliğim de 'içeride' şekillendi. Ama ben hiçbir zaman 'içeriye' alışmadım 'içeride' olmayı benimsemedim. 'İçerisini' hep insan olmanın doğasına aykırı buldum. (...) 'İçeride' sayısız arkadaşım oldu. Her biri için cezaevi kuşkusuz hayatlarında silinmez etkiler yaratan önemli bir deneyim idi. Bu arkadaşlarımın içerisinden ünlü-ünsüz gazeteciler yazarlar politikacılar da çıktı işadamları veya mafyatik tipler de. Siyasetle taraftarı oldukları örgütlerle ilişkilerini sürdürenler de oldu; sorulduğunda 'ben o defterleri çoktan kapattım' diyenler de. Mahpus yatmışlığını adeta insanların başına kakanlar bunu kendilerini yaşatmak için bir tür 'sermaye' olarak kullananlar da oldu; sadece yüreklerinde yaşattıkları bir acı tecrübe olarak hatırlayanlar ve lafını etmekten pek hoşlanmayanlar da." Tecrübeli bir mahpus Cafer Solgun yirmi yıla yakın süren hapishane deneyiminin aralıklarla 1978'den 1987'ye uzanan ilk faslını anlatıyor. Sinop Davutpaşa Metris Sağmalcılar... 12 Eylül darbesinin "içeriden" görünüşü... Hapishanelerde ilk "özel tip hücre" uygulaması açlık grevleri ölüm oruçları... Direniş... Hem olağanüstü günleri hem olağan rutini ve ilişkileri ile hapishanedeki hayat... Zulmün ve direnişin gündelik yordamları. Racon ve "iç" hukuk... Cafer Solgun sadece "içerideki" hayatı anlatmakla kalmıyor bizi Türkiye'nin yakın geçmişiyle yüzleşmeye davet ediyor. "Hayat akıyordu ve mahpushanelerinde Türkiye'nin varlıkları ülkülerine karışmış hasretler birikiyordu..."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13 x 19,5 |
ISBN-10 | 9750521973 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 256 |
"'İçeride' büyüdüm. Denilebilir ki kişiliğim de 'içeride' şekillendi. Ama ben hiçbir zaman 'içeriye' alışmadım 'içeride' olmayı benimsemedim. 'İçerisini' hep insan olmanın doğasına aykırı buldum. (...) 'İçeride' sayısız arkadaşım oldu. Her biri için cezaevi kuşkusuz hayatlarında silinmez etkiler yaratan önemli bir deneyim idi. Bu arkadaşlarımın içerisinden ünlü-ünsüz gazeteciler yazarlar politikacılar da çıktı işadamları veya mafyatik tipler de. Siyasetle taraftarı oldukları örgütlerle ilişkilerini sürdürenler de oldu; sorulduğunda 'ben o defterleri çoktan kapattım' diyenler de. Mahpus yatmışlığını adeta insanların başına kakanlar bunu kendilerini yaşatmak için bir tür 'sermaye' olarak kullananlar da oldu; sadece yüreklerinde yaşattıkları bir acı tecrübe olarak hatırlayanlar ve lafını etmekten pek hoşlanmayanlar da." Tecrübeli bir mahpus Cafer Solgun yirmi yıla yakın süren hapishane deneyiminin aralıklarla 1978'den 1987'ye uzanan ilk faslını anlatıyor. Sinop Davutpaşa Metris Sağmalcılar... 12 Eylül darbesinin "içeriden" görünüşü... Hapishanelerde ilk "özel tip hücre" uygulaması açlık grevleri ölüm oruçları... Direniş... Hem olağanüstü günleri hem olağan rutini ve ilişkileri ile hapishanedeki hayat... Zulmün ve direnişin gündelik yordamları. Racon ve "iç" hukuk... Cafer Solgun sadece "içerideki" hayatı anlatmakla kalmıyor bizi Türkiye'nin yakın geçmişiyle yüzleşmeye davet ediyor. "Hayat akıyordu ve mahpushanelerinde Türkiye'nin varlıkları ülkülerine karışmış hasretler birikiyordu..."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13 x 19,5 |
ISBN-10 | 9750521973 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 256 |