Tükendi
Gelince Haber VerMarx ve Weber içinde yaşadığımız dünyayı anlamak için vazgeçilmez öneme sahip iki düşünür. Bu dünya ki 19. yüzyıldan farklı biçimlerde olsa da hâlâ kapitalist olmayı sürdürmekte. Kuşkusuz bu iki yazarın sunduğu kuramsal araçlar bazı günümüz gerçekliklerini -örneğin ekolojik krizi- anlamamızda her zaman yeterli olmuyor; ama bu kesinlikle daha az önem arz ettikleri anlamına gelmez. Zira kendini bireylere amansız bir alınyazısı gibi dayatan gayri şahsi güçlerin -piyasa finans borçlanma krizler işsizlik- bütüncül iktidarına her zamankinden daha çok Marx'ın ya da Weber'in döneminde olduğundan çok daha fazla boyun eğer durumdayız. Hiçbir dönemde modern sınai kapitalist uygarlığın çelikten kuralları halklar üzerinde bu denli baskıcı ve zorlayıcı bir güç uygulamamıştı. Yeni kuşak yazarlardan Aurélien Berlan'ın yazdığı gibi tüm veçheleriyle dış mihraklarca yönetilen bir dünyanın boyunduruğunda kısılıp kalmışlık hissi her alanda daha da güçlenmekte.
Fritz Lang'ın "Metropolis"inin ilan ediyor göründüğü gibi gelecek zamanların köleliğine mahkûm muyuz? Bu bir Verhangnis yani önüne geçilemez hiçbir şekilde kaçmanın mümkün olmadığı kör bir talih midir? Marx'ın kanaati asla bu yönde değildi; ne Weberci Marksistlerin ne de Adorno ve Horkheimer'ın tüm radikal karamsarlığına rağmen. Acaba Weber'in kanaati bu muydu diye sorabiliriz kendimize. Kaldı ki eserinin bazı bölümleri bunu doğrular nitelikte: Onda bazen Nietzscheci "kahramansı bir boyun eğişi" buluyoruz. Ama bazen eserinin bazı bölümlerinde bilhassa Protestan Ahlakı'nın son paragrafları bize tam tersine ütopyaya Ernst Bloch'un Wunschlandtschaften olarak adlandırdığı "arzu manzaraları"na açık bir pencere bırakmış görünüyor. Bunu Antonio Gramsci'nin sözünü ettiği aklın karamsarlığı ile istencin iyimserliği arasında kurulan vazgeçilmez ortaklık olarak görebiliriz: işte elinizdeki kitap da atkı ve çözgülerinin bu ortaklığında dokunmuştur.
M. Löwy
Barkod | 9786053143048 |
Basım Yılı | 2018 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 19,5x13 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 176 |
Yazar | Michael Löwy |
Çevirmen | Nihan Çetinkaya |
Marx ve Weber içinde yaşadığımız dünyayı anlamak için vazgeçilmez öneme sahip iki düşünür. Bu dünya ki 19. yüzyıldan farklı biçimlerde olsa da hâlâ kapitalist olmayı sürdürmekte. Kuşkusuz bu iki yazarın sunduğu kuramsal araçlar bazı günümüz gerçekliklerini -örneğin ekolojik krizi- anlamamızda her zaman yeterli olmuyor; ama bu kesinlikle daha az önem arz ettikleri anlamına gelmez. Zira kendini bireylere amansız bir alınyazısı gibi dayatan gayri şahsi güçlerin -piyasa finans borçlanma krizler işsizlik- bütüncül iktidarına her zamankinden daha çok Marx'ın ya da Weber'in döneminde olduğundan çok daha fazla boyun eğer durumdayız. Hiçbir dönemde modern sınai kapitalist uygarlığın çelikten kuralları halklar üzerinde bu denli baskıcı ve zorlayıcı bir güç uygulamamıştı. Yeni kuşak yazarlardan Aurélien Berlan'ın yazdığı gibi tüm veçheleriyle dış mihraklarca yönetilen bir dünyanın boyunduruğunda kısılıp kalmışlık hissi her alanda daha da güçlenmekte.
Fritz Lang'ın "Metropolis"inin ilan ediyor göründüğü gibi gelecek zamanların köleliğine mahkûm muyuz? Bu bir Verhangnis yani önüne geçilemez hiçbir şekilde kaçmanın mümkün olmadığı kör bir talih midir? Marx'ın kanaati asla bu yönde değildi; ne Weberci Marksistlerin ne de Adorno ve Horkheimer'ın tüm radikal karamsarlığına rağmen. Acaba Weber'in kanaati bu muydu diye sorabiliriz kendimize. Kaldı ki eserinin bazı bölümleri bunu doğrular nitelikte: Onda bazen Nietzscheci "kahramansı bir boyun eğişi" buluyoruz. Ama bazen eserinin bazı bölümlerinde bilhassa Protestan Ahlakı'nın son paragrafları bize tam tersine ütopyaya Ernst Bloch'un Wunschlandtschaften olarak adlandırdığı "arzu manzaraları"na açık bir pencere bırakmış görünüyor. Bunu Antonio Gramsci'nin sözünü ettiği aklın karamsarlığı ile istencin iyimserliği arasında kurulan vazgeçilmez ortaklık olarak görebiliriz: işte elinizdeki kitap da atkı ve çözgülerinin bu ortaklığında dokunmuştur.
M. Löwy
Barkod | 9786053143048 |
Basım Yılı | 2018 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 19,5x13 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 176 |
Yazar | Michael Löwy |
Çevirmen | Nihan Çetinkaya |