Bizim dijital dünyayı şekillendirdiğimiz kadar belki de daha fazla dijital dünya da biz kullanıcılarını şekillendirmektedir. Bu karşılıklı etkileşim süreci dijitalleşmenin neredeyse her alanda belirleyici bir rol oynamasına neden olmuş ve iletişim çalışmalarının merkezine dijital alanı yerleştirmiştir. Bu nedenle dijital iletişimi inceleyen akademik çalışmaların sayısı giderek artmaktadır. Ancak bu çalışmaların büyük kısmı iletişim ve dijitalleşmenin belirli temas noktalarına odaklanmaktadır. Ne var ki dijital dünyadaki herhangi bir temas noktasının anlatısını ve anlamını derinlemesine kavrayabilmek bu noktanın hangi sosyokültürel ve teknolojik bağlamda şekillendiğini anlayabilmek için tümden gelimci bir yaklaşım benimsenmesi gerekmektedir.
Bu kitap böyle bir perspektif benimseyerek dijital dünyanın üç temel saç ayağı olarak nitelendirilebilecek zaman insan ve mekân ekseninde bir inceleme sunmaktadır. Bu üç eksen dijital dünyanın dinamiklerini ve karmaşıklığını anlamada temel yapı taşları olarak ele alınmış; bu unsurlar üzerinden dijital iletişim ve tüketim olguları derinlemesine analiz edilmiştir. Kitap bu bağlamda dijital dünyanın sadece sunduğu vaatleri ve fırsatları değil aynı zamanda bireyler ve toplumlar üzerindeki derin etkilerini ele alarak dijital anlatının çok boyutlu bir yansımasını sunmayı amaçlamaktadır. Dijital dünyaya dair kapsamlı ve eleştirel bir perspektif sunmakta ve okuyucuyu dijitalleşme sürecinin çok katmanlı etkilerini sorgulamaya ve düşünmeye davet etmektedir.