Bugün İlahiyat Fakülteleri gerek tarihî ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasında gerek halkın güvenilir dinî bilgiye ulaşmasında gerekse akademik alanda ihtiyaç duyulan bilginin üretilerek din bilimleri başta olmak üzere ülkemizin bilimsel bilgi müktesebatının güçlendirilmesinde çok önemli bir görev üstlenmektedir. Bu kitap dünyanın artık çok daha hızlı döndüğü çağımızda İlahiyat eğitiminin temelden bir anlayışla ele alınması eğitim programlarının gözden geçirilmesi bilimsel gereklere uygun bir perspektifle düzenlenmesi ve her şeyden önce ideolojik karşıtlıklardan uzak bir bakış açısıyla önemsenmesi konusundaki görüşlerimizin bir yansıması olarak da değerlendirilebilir.

Disiplinler arası bir yaklaşımla hazırlanan bu kitabın birinci bölümünde din-felsefe ilişkisi teorik (felsefi-tarihsel) bağlamda ele alındı. İkinci bölümdeyse dinin inanç-ibadet ve ahlâk boyutlarının felsefeyle farklı açılardan ilişkilendirildiği bir anket çalışması Trabzon İlahiyat Fakültesi öğrencilerine uygulandı. Bu şekilde öğrencilerin meseleyle ilgili yaklaşımları alınarak belli bir metodolojik çerçevede analiz edildi. Böylece kuramsal anlamda yapılan değerlendirmeler sahadan elde edilen pratik verilerle desteklendi. Çalışmanın başında belirlenen hipotezlerin bazıları doğrulanırken bazılarıysa doğrulanamasa da bize yeni yorum ve değerlendirmelere imkân sağlayacak yeni bir çerçeve sundu.