Tükendi
Gelince Haber VerDoğu ve Güneydoğu Anadolu'da XIX. Yüzyılın ilk yarısından itibaren ortaya çıkan aşiret isyanlarına geçmeden önce Batılı emperyalist devletlerin doğu politikalarının temel taşlarından birini oluşturan "Şark Meselesi" terimi üzerinde durmak gereklidir. İlk defa 1815 Viyana Kongresi'nde Rus delegasyonu tarafından kullanılan terim çeşitli manalarda tarif edilmiştir. Fransız tarihçi Albert Sorel "Türkler Avrupa'ya ayak bastığı günden itibaren Şark meselesi zuhur etti" diyerek meselenin aslında bir "Türk Meselesi" olduğunu vurgulamak istemektedir. Genel olarak ise Şark Meselesi XIX. Yüzyılın ilk yarısında -özellikle İngiltere için- Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü koruma değişen dünya konjonktürüne göre yüzyılın ikinci yarısında Türkler'in Avrupa'daki topraklarının paylaşılması ve XX. Yüzyılda ise imparatorluğun bütün topraklarının paylaşılması anlamlarında kullanılmıştır. Hangi tanım esas alınırsa alınsın Osmanlı Devleti'nin XIX. ve XX. yüzyılın başlarında yaşadığı çoğu olumsuz gelişmelerin temelinde "Şark Meselesi" politikası yatmaktadır. Dolayısıyla aşiret isyanlarının ve Kürtçülük faaliyetlerinin Şark Meselesi'yle olan alakasını inkar etmek mümkün değildir.Bu çalışmada XIX. yüzyılın ilk yıllarından Cumhuriyet'e kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen aşiret isyanları ve Kürtçü cemiyetler incelenmiştir.Nizam-ı Cedîd dönemindeki isyanlardan başlayarak İttihad-Terakki Cemiyeti ve dönemindeki Kürtçülük faaliyetleri ve Milli Mücadele yıllarındaki Kürtçü cemiyetler ve isyanlar incelenmiştir.Arıştırmanın birinci elden kaynakları gerektiren kısımlarında konuyla doğrudan ilgisi nedeniyle Türk Arşiv belgelerine yer verilmiştir. Bu yapılırken belgelerin orijinal metinlerine sadık kalınmış verilen mesaj açıksa ayrıca yoruma gitmeden ilmî objektiflik yakalanmaya çalışılmıştır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2012 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9944337892 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 224 |
Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da XIX. Yüzyılın ilk yarısından itibaren ortaya çıkan aşiret isyanlarına geçmeden önce Batılı emperyalist devletlerin doğu politikalarının temel taşlarından birini oluşturan "Şark Meselesi" terimi üzerinde durmak gereklidir. İlk defa 1815 Viyana Kongresi'nde Rus delegasyonu tarafından kullanılan terim çeşitli manalarda tarif edilmiştir. Fransız tarihçi Albert Sorel "Türkler Avrupa'ya ayak bastığı günden itibaren Şark meselesi zuhur etti" diyerek meselenin aslında bir "Türk Meselesi" olduğunu vurgulamak istemektedir. Genel olarak ise Şark Meselesi XIX. Yüzyılın ilk yarısında -özellikle İngiltere için- Osmanlı İmparatorluğu'nun toprak bütünlüğünü koruma değişen dünya konjonktürüne göre yüzyılın ikinci yarısında Türkler'in Avrupa'daki topraklarının paylaşılması ve XX. Yüzyılda ise imparatorluğun bütün topraklarının paylaşılması anlamlarında kullanılmıştır. Hangi tanım esas alınırsa alınsın Osmanlı Devleti'nin XIX. ve XX. yüzyılın başlarında yaşadığı çoğu olumsuz gelişmelerin temelinde "Şark Meselesi" politikası yatmaktadır. Dolayısıyla aşiret isyanlarının ve Kürtçülük faaliyetlerinin Şark Meselesi'yle olan alakasını inkar etmek mümkün değildir.Bu çalışmada XIX. yüzyılın ilk yıllarından Cumhuriyet'e kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da meydana gelen aşiret isyanları ve Kürtçü cemiyetler incelenmiştir.Nizam-ı Cedîd dönemindeki isyanlardan başlayarak İttihad-Terakki Cemiyeti ve dönemindeki Kürtçülük faaliyetleri ve Milli Mücadele yıllarındaki Kürtçü cemiyetler ve isyanlar incelenmiştir.Arıştırmanın birinci elden kaynakları gerektiren kısımlarında konuyla doğrudan ilgisi nedeniyle Türk Arşiv belgelerine yer verilmiştir. Bu yapılırken belgelerin orijinal metinlerine sadık kalınmış verilen mesaj açıksa ayrıca yoruma gitmeden ilmî objektiflik yakalanmaya çalışılmıştır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2012 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9944337892 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 224 |