Tükendi
Gelince Haber VerKUR'AN'DA AZAP KAVRAMININ İFADE ETTİĞİ ANLAMKur'an-ı Kerim Rabbini unutan kimselerin hayatlarını geçimlerini onca genişliğine ve bollu görünüşlü olmasına rağmen sıkıntılı ve zor bir hayat ola-rak nitelemektedir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Kim beni anmaktan yüz çevirirse onun için dar ve sıkıntılı bir geçim vardır." (Tâhâ 124) Nimet ve afiyet olarak algıladığımız mal ve çocukları Kur'an-ı Kerim azap olarak nitelemektedir. "Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah onlara dünyada bunlarla azap etmeyi ve kâfir olarak canlarının çık-masını istiyor." (Tevbe 85) "Ve dedik ki: Ey Adem sen ve eşin cennette yerleş." (Bakara 35) a-yetini tefsir ederken ana hatlarıyla açıkladığımız gibi işin aslı şudur: Birincisi; insanın sevinci neşesi hüznü tasası arzusu korkusu azap duyması ve nimetlenmesi onun mutluluk veya mutsuzluk olarak algıladığı olgular etrafın-da odaklaşmaktadır. İkincisi; gerek nimet gerekse azap ve bunlara yakın olgular izafe edildikleri şeyin durumuna göre farklılık gösterirler. Örneğin ruhun kendine göre bir mutluluğu ve bir mutsuzluğu vardır. Bedenin de bir mutluluğu ve mutsuzluğu vardır. Aynı şekilde bu bağlamda insanın kendine özgü bir konumu ve hayvanın da kendine özgü bir konumu vardır. vs. Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmanyan yüzü dünyaya dönük materyalist in-san Allah'ın edebiyle edeplenmediği için asıl mutluluğu maddi mutluluk olarak algılar ve manevi mutluluk olarak ifade edilen ruhsal mutluluğa itibar etmez. Bu yüzden mal evlat ve mevki sahibi olmaya uğraşır iktidar ve kudretini yaygınlaştırmanın yollarını arar. Bu insan nefsi aracılığıyla arzuladığı bu şeyleri yalnızca hayalinin kendisine tasvir ettiği nimetlenmeye ve lezzete ulaşmak için belirtmiştir. Arzusuna kavuşunca da bir lezzetin gerisinde bin acının gizli olduğunu görür. Bunlara kavuşmadığı zaman içinde hasret ve umut besler kavuştuğunda ise arzuladığından farklı bir durumla karşılaşır. Çünkü bir takım eksiklerinin olduğunu görecektir beraberinde acılar taşıdı-ğını fark edecektir. Kalbi güven ve huzur bulacağı sebepler ötesi Allah'a ilgi duymadığından güvenip dayandığı sebeplerin kendisini yüz üstü bıraktığını acı bir deneyim olarak anlayacaktır. Sonunda yine hasret yine tatminsizlik onu beklemektedir. İnsan elde ettiği şeyler bağlamında sürekli acı duyar ondan yüz çevirir ondan daha hayırlısını ister belki kalbinin tasası ve acısı bu sayede dinsin. Elde etmediği şeyler konusunda da sürekli hasret acılar ve yürek sızıları içinde yüzer. İşte insanın elde ettiği ve kavuşamadığı şeyler bağlamındaki gerçek durumu...
Kitap ÖzellikleriBaskı | 1 |
Cilt Durumu | Ciltli |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 24 |
ISBN-10 | 9756640081 |
Kağıt Türü | 1. Hm. Kağıt |
Sayfa Sayısı | 516 |
KUR'AN'DA AZAP KAVRAMININ İFADE ETTİĞİ ANLAMKur'an-ı Kerim Rabbini unutan kimselerin hayatlarını geçimlerini onca genişliğine ve bollu görünüşlü olmasına rağmen sıkıntılı ve zor bir hayat ola-rak nitelemektedir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: "Kim beni anmaktan yüz çevirirse onun için dar ve sıkıntılı bir geçim vardır." (Tâhâ 124) Nimet ve afiyet olarak algıladığımız mal ve çocukları Kur'an-ı Kerim azap olarak nitelemektedir. "Onların malları ve evlatları seni imrendirmesin; Allah onlara dünyada bunlarla azap etmeyi ve kâfir olarak canlarının çık-masını istiyor." (Tevbe 85) "Ve dedik ki: Ey Adem sen ve eşin cennette yerleş." (Bakara 35) a-yetini tefsir ederken ana hatlarıyla açıkladığımız gibi işin aslı şudur: Birincisi; insanın sevinci neşesi hüznü tasası arzusu korkusu azap duyması ve nimetlenmesi onun mutluluk veya mutsuzluk olarak algıladığı olgular etrafın-da odaklaşmaktadır. İkincisi; gerek nimet gerekse azap ve bunlara yakın olgular izafe edildikleri şeyin durumuna göre farklılık gösterirler. Örneğin ruhun kendine göre bir mutluluğu ve bir mutsuzluğu vardır. Bedenin de bir mutluluğu ve mutsuzluğu vardır. Aynı şekilde bu bağlamda insanın kendine özgü bir konumu ve hayvanın da kendine özgü bir konumu vardır. vs. Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmanyan yüzü dünyaya dönük materyalist in-san Allah'ın edebiyle edeplenmediği için asıl mutluluğu maddi mutluluk olarak algılar ve manevi mutluluk olarak ifade edilen ruhsal mutluluğa itibar etmez. Bu yüzden mal evlat ve mevki sahibi olmaya uğraşır iktidar ve kudretini yaygınlaştırmanın yollarını arar. Bu insan nefsi aracılığıyla arzuladığı bu şeyleri yalnızca hayalinin kendisine tasvir ettiği nimetlenmeye ve lezzete ulaşmak için belirtmiştir. Arzusuna kavuşunca da bir lezzetin gerisinde bin acının gizli olduğunu görür. Bunlara kavuşmadığı zaman içinde hasret ve umut besler kavuştuğunda ise arzuladığından farklı bir durumla karşılaşır. Çünkü bir takım eksiklerinin olduğunu görecektir beraberinde acılar taşıdı-ğını fark edecektir. Kalbi güven ve huzur bulacağı sebepler ötesi Allah'a ilgi duymadığından güvenip dayandığı sebeplerin kendisini yüz üstü bıraktığını acı bir deneyim olarak anlayacaktır. Sonunda yine hasret yine tatminsizlik onu beklemektedir. İnsan elde ettiği şeyler bağlamında sürekli acı duyar ondan yüz çevirir ondan daha hayırlısını ister belki kalbinin tasası ve acısı bu sayede dinsin. Elde etmediği şeyler konusunda da sürekli hasret acılar ve yürek sızıları içinde yüzer. İşte insanın elde ettiği ve kavuşamadığı şeyler bağlamındaki gerçek durumu...
Kitap ÖzellikleriBaskı | 1 |
Cilt Durumu | Ciltli |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 24 |
ISBN-10 | 9756640081 |
Kağıt Türü | 1. Hm. Kağıt |
Sayfa Sayısı | 516 |