Tükendi
Gelince Haber VerHepimizin çok iyi hissettiği gibi buruk bir kongre yaptık. Bana hüzünden başka hiçbir şey vermedi. Yolculuğa başlamadan birkaç gün önce bir can sıkıntısı hüzün çöktü içime. Gelirken de yolda dün arkadaşlarla yoldaşlarla coğrafya olarak çok zengin bölgelerimizden geçtik. Ama inanın benim gözüm hiçbirine takılmadı. O güzelliklerin hiçbiri bana bir şey söylemedi. Hani çok sevdiğim türkücümüz Musa Eroğlu'nun bir türküsünde söylediği gibi:Bana ne bahardan yazdanBana ne borandan kardanAşağıdan yukarıdanYolun sonu görünüyor.Yani o yeşilliklerden ormanlardan bize ne bana ne dedim yani. Bana bir şey söylemediler.E çünkü biz ömrümüzü bir davaya vakfettik. Ve insan olarak sevdiğimiz pek çok şeyden uzak tuttuk kendimizi. Zorunlu bir mahrumiyet uyguladık. Hani Usta'mız da der ya: "25'ten 50'ye kadar on dokuz sene içeride yatınca kalan altı yıl da kaçıp göçmekle geçti. Hayata anlam mı bırakır bu durum?" Yani bir insan olarak bir anlam bırakmaz bir açıdan. Ama öbür taraftan tam tersine çok büyük bir anlamla doldurur. En yüce insanların yaşadığı bir yaşam biçimini yaşadığı için mutluluk duyar haz duyar insan. Böyle bir anlam yükler işte. Hani burada "yas ile sevinci yıkışır" insanın Karacaoğlan'ımız17'nci Yüzyılın büyük halk ozanının dediği gibi.
Kitap ÖzellikleriBaskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9757346319 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 85 |
Hepimizin çok iyi hissettiği gibi buruk bir kongre yaptık. Bana hüzünden başka hiçbir şey vermedi. Yolculuğa başlamadan birkaç gün önce bir can sıkıntısı hüzün çöktü içime. Gelirken de yolda dün arkadaşlarla yoldaşlarla coğrafya olarak çok zengin bölgelerimizden geçtik. Ama inanın benim gözüm hiçbirine takılmadı. O güzelliklerin hiçbiri bana bir şey söylemedi. Hani çok sevdiğim türkücümüz Musa Eroğlu'nun bir türküsünde söylediği gibi:Bana ne bahardan yazdanBana ne borandan kardanAşağıdan yukarıdanYolun sonu görünüyor.Yani o yeşilliklerden ormanlardan bize ne bana ne dedim yani. Bana bir şey söylemediler.E çünkü biz ömrümüzü bir davaya vakfettik. Ve insan olarak sevdiğimiz pek çok şeyden uzak tuttuk kendimizi. Zorunlu bir mahrumiyet uyguladık. Hani Usta'mız da der ya: "25'ten 50'ye kadar on dokuz sene içeride yatınca kalan altı yıl da kaçıp göçmekle geçti. Hayata anlam mı bırakır bu durum?" Yani bir insan olarak bir anlam bırakmaz bir açıdan. Ama öbür taraftan tam tersine çok büyük bir anlamla doldurur. En yüce insanların yaşadığı bir yaşam biçimini yaşadığı için mutluluk duyar haz duyar insan. Böyle bir anlam yükler işte. Hani burada "yas ile sevinci yıkışır" insanın Karacaoğlan'ımız17'nci Yüzyılın büyük halk ozanının dediği gibi.
Kitap ÖzellikleriBaskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9757346319 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 85 |