Tükendi
Gelince Haber VerHIDIR'IN BUNALIMA VE UYUŞTURUCU KOMASINA DÜŞMESİGerek ağabeyime ve gerekse bana yapılan hadiselerin benzerleri günlerce haftalarca devam edip gidiyordu. Ben dayanmasına dayanıyordum amma ağabeyimin dayanması biraz zor oluyordu. Bana bazı hislerim dayanma gücü veriyordu. Kadere inanıyor Allah'a tevekkül ediyordum. Bende inancın verdiği manevi bir güç vardı. Ağabeyimde henüz bunlar yoktu. Dolayısıyla manevi baskılara dayanması zordu.Bir sabah evden çıkarken ağabeyim odama geldi.-Günaydın Meryem.-Günaydın ağabey.Halinde bir fevkalâdelik seziyordum ağabeyimin. Benzinde bir uçukluk vardı. Bakışları daha bir derindendi bugün. Gayrihtiyari sordum:-Bir şey mi var ağabey? Bugün bir fevkalâdelik var sende.-Meryem bugün fevkalâde şeyler olabilir. Artık bu hayata tahammül edemiyorum.-Ağabey bir delilik filan etme sakın. İnşaallah bugünler de geçer.-Bugünler geçmedi Meryem. Bu stres günleri bu kabus günleri geçmedi Meryem. Geçeceğe de benzemiyor Meryem. Malum zindan hayatı devam edip gidiyor. Ben artık dayanamayacağım. Bugün arkadaşların tertip ettikleri bir uyuşturucu partisi var. Oraya gideceğim. Alabildiğince fazla uyuşturucu alacağım. Belki ölürüm. Ölmesem bile hiç değilse bir an için şu sıkıntılı havadan ayrı kalırım.-Ağabey yapma.-Yapacağım Meryem. -Ağabey bir zaman önce bu işi yapmamamı sen bana söylüyordun. Sen bana öğütlüyordun.-Evet haklısın. Ama artık ben de dayanamıyorum.Ağabeyim bunları söyledikten sonra benim daha başka bir şey söylememe meydan vermedi. Odamın kapısından çıkıp gitmek üzereyken seslendim.-Ağabey bir zamanlar seninle bir mesele görüşmüştük hatırlar mısın?Bu sözlerim üzerine ağabeyim dışarı çıkmaktan vaz geçti. Durakladı ve geri döndü. Meraklı gözlerle bana bakarak yanıma kadar yaklaştı.-Ne meselesi konuşmuştuk Meryem?-Bir sözleşme yapmıştık.-Ne sözleşmesi?-İçinde bulunduğumuz bunalımlı durumdan hangimiz bir çıkış yolu bulursak diğerine haber verecektik.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2005 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 9759837544 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 233 |
HIDIR'IN BUNALIMA VE UYUŞTURUCU KOMASINA DÜŞMESİGerek ağabeyime ve gerekse bana yapılan hadiselerin benzerleri günlerce haftalarca devam edip gidiyordu. Ben dayanmasına dayanıyordum amma ağabeyimin dayanması biraz zor oluyordu. Bana bazı hislerim dayanma gücü veriyordu. Kadere inanıyor Allah'a tevekkül ediyordum. Bende inancın verdiği manevi bir güç vardı. Ağabeyimde henüz bunlar yoktu. Dolayısıyla manevi baskılara dayanması zordu.Bir sabah evden çıkarken ağabeyim odama geldi.-Günaydın Meryem.-Günaydın ağabey.Halinde bir fevkalâdelik seziyordum ağabeyimin. Benzinde bir uçukluk vardı. Bakışları daha bir derindendi bugün. Gayrihtiyari sordum:-Bir şey mi var ağabey? Bugün bir fevkalâdelik var sende.-Meryem bugün fevkalâde şeyler olabilir. Artık bu hayata tahammül edemiyorum.-Ağabey bir delilik filan etme sakın. İnşaallah bugünler de geçer.-Bugünler geçmedi Meryem. Bu stres günleri bu kabus günleri geçmedi Meryem. Geçeceğe de benzemiyor Meryem. Malum zindan hayatı devam edip gidiyor. Ben artık dayanamayacağım. Bugün arkadaşların tertip ettikleri bir uyuşturucu partisi var. Oraya gideceğim. Alabildiğince fazla uyuşturucu alacağım. Belki ölürüm. Ölmesem bile hiç değilse bir an için şu sıkıntılı havadan ayrı kalırım.-Ağabey yapma.-Yapacağım Meryem. -Ağabey bir zaman önce bu işi yapmamamı sen bana söylüyordun. Sen bana öğütlüyordun.-Evet haklısın. Ama artık ben de dayanamıyorum.Ağabeyim bunları söyledikten sonra benim daha başka bir şey söylememe meydan vermedi. Odamın kapısından çıkıp gitmek üzereyken seslendim.-Ağabey bir zamanlar seninle bir mesele görüşmüştük hatırlar mısın?Bu sözlerim üzerine ağabeyim dışarı çıkmaktan vaz geçti. Durakladı ve geri döndü. Meraklı gözlerle bana bakarak yanıma kadar yaklaştı.-Ne meselesi konuşmuştuk Meryem?-Bir sözleşme yapmıştık.-Ne sözleşmesi?-İçinde bulunduğumuz bunalımlı durumdan hangimiz bir çıkış yolu bulursak diğerine haber verecektik.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2005 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 9759837544 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 233 |