Tükendi
Gelince Haber VerSelamlar ki şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir elbette onadır. Hasretler ki âşıkların avazı kadar yanıktır elbette onadır. Övgüler ki özlem sözlerince füzûn ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun ona hep ona hep onadır. O ki güldür o ki sevgilidir bütün mecburiyetler onadır.
Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim sevgiler hançer sokumlarına mahkûmdu. Goncalardan kan damlıyordu gülistanlara ve çırçır böceklerinin rüya aralığında cinayetler işleniyor; babalar kızlarını toprağa diri diri gömüyordu. Cinnet karargâhına dönen yüreklerde hep aynı boşluk vardı ve masum kelebekler çarmıha geriliyordu yalnızca masum oldukları için...
Zaman öyle bir zaman mekân öyle bir mekândı... Ebabiller kara yere kararken Ebrehenin fillerini gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kâbenin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa çığlık çığlığa... Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı:
"Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaş..."
Avizesi cevzâ ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış yanmaktan kana boyanmıştı. Anlatıyordu:
Zamân o gül gibi gül görmedi zamân olalı
Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı Peygamber Efendimizin hayat hikâyesi...
İskender Palanın güçlü kaleminden...
Barkod | 9786055147945 |
Basım Yılı | 2020 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 19,5x13,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 590 |
Yazar | Prof. Dr. İskender Pala |
Selamlar ki şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir elbette onadır. Hasretler ki âşıkların avazı kadar yanıktır elbette onadır. Övgüler ki özlem sözlerince füzûn ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun ona hep ona hep onadır. O ki güldür o ki sevgilidir bütün mecburiyetler onadır.
Çölde alevlerle küfürler kavururken insanlığı ve bir gün ortasında kızıl kayalara çarparken vahşetlerin tutuşturduğu dalga dalga nefesler bir melek adını andı onun. Sözcükler henüz yetim sevgiler hançer sokumlarına mahkûmdu. Goncalardan kan damlıyordu gülistanlara ve çırçır böceklerinin rüya aralığında cinayetler işleniyor; babalar kızlarını toprağa diri diri gömüyordu. Cinnet karargâhına dönen yüreklerde hep aynı boşluk vardı ve masum kelebekler çarmıha geriliyordu yalnızca masum oldukları için...
Zaman öyle bir zaman mekân öyle bir mekândı... Ebabiller kara yere kararken Ebrehenin fillerini gonca ana rahminde yetim kalıverdi. Kâbenin duvarını bir kırlangıç kucaklamıştı oysa çığlık çığlığa... Ardından bir şair kollarını açıp haykırmıştı:
"Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!.. Yaklaşıyor yaklaş..."
Avizesi cevzâ ışığı dolunay idi gecenin... Yaklaşmakta olan bir gül olup açtı ve yeminler edildi ömrüne. Gül açınca taşırdı insanlığın sevinç ırmaklarını ve dünya ilk kez dünya olduğunu hissetti. Bir bülbül gülün aşkına yanmış yanmaktan kana boyanmıştı. Anlatıyordu:
Zamân o gül gibi gül görmedi zamân olalı
Gülün güzelliği dillerde dâsitân olalı Peygamber Efendimizin hayat hikâyesi...
İskender Palanın güçlü kaleminden...
Barkod | 9786055147945 |
Basım Yılı | 2020 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 19,5x13,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 590 |
Yazar | Prof. Dr. İskender Pala |