Tükendi
Gelince Haber VerÜlkemizde insanların bir kısmı ciddi manada İslamî bir birikim sahibidir. Bu, yüz yıldır baskı altında tutulmak istenen bir halkın, İslamî yaşamı ayakta tutmak için sivil bir tepkisi olarak; evlerde, mağaralarda, ahırlarda ve günümüzde de dergâhlarda, medreselerde, derneklerde ve vakıflarda yapılan eğitimin sonucudur.
Tüm bunlara ek olarak şuurlu Müslüman sayısı, yüz bine yakın cami imamı ve müezzini ile birlikte Kur’an kursu, imam hatip ve ilahiyatlardaki kitle sayıldığında ciddi bir yekûn tutmaktadır. Bütün bunlara rağmen toplumsal hayatta İslam’ın etkisi istenilen düzeyde değildir. Bunun sebeplerine girmeyeceğim...
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) insanlığın durumunu ve Müslümanların insanlara yapmaları gereken tebliğ davranışını şöyle tarif etmektedir: “Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp da ateşine cırcır böcekleri ve kelebekler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” Müslim, Fezâil 19 (No:2285) Ülkemiz insanları da konuşkan ve sohbeti seven bir gelenekten gelmişlerdir. İnsanlar anlatan kişinin anlattığı şeye bakmadan evvel anlatanın; saygınlığına, güvenirliliğine, söylediği şeyi uygulayıp uygulamadığına bakarlar.
Elbette bilgi sahibi olmak ile onu yaşamak ayrı şeylerdir. Bir şeyleri bilip yaşamayla onu bir başkasına aktarmak da ayrı şeylerdir. Her birinin incelikleri vardır elbette. İslamî yaşantıyı ve en sonunda da güzel ahlakı diğer insanlara sunmak; Allah’ın rızasını elde etmeye, dünya hayatını doğru yaşamaya, toplumun birbirine sıkı sıkı sarılmasına, doğruların ikamesine ve yeryüzün imarı için ifsat edicilerle mücadele edilmesine sebep olur. Bu yüzden İslam’ın tebliği Müslümanların üzerine bir vazifedir. Bugün tebliğ vazifesini uygulamak isteyen kişinin; konunun ne olduğunu, kimlerin anlatması gerektiğini gibi birçok konuya vakıf olması gerektiği gibi; nasıl bir alt yapıya ve ahlak sahip olduğu ve tebliğ sürecini bilmesi kişiyi başarılı olmaya sevk edecektir. Zaman zaman tebliğ yapmanın zorlukları, değişen şartlar ve moral bozucu konuşmalar yapılmaktadır. Bu konunun da bir ilim olduğu ve birçok incelik içerdiği açıktır. Bu konu hakkında yapılan sohbetler ve verilen derslerden oluşan tecrübeyi bir kitaba dönüştürmek faydalı olacağı kanaatindeyim.
Barkod | 9786256715561 |
Basım Yılı | 2024 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Ciltsiz Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 21x13.5 |
Kağıt Türü | 2.Hamur |
Sayfa Sayısı | 228 |
Ülkemizde insanların bir kısmı ciddi manada İslamî bir birikim sahibidir. Bu, yüz yıldır baskı altında tutulmak istenen bir halkın, İslamî yaşamı ayakta tutmak için sivil bir tepkisi olarak; evlerde, mağaralarda, ahırlarda ve günümüzde de dergâhlarda, medreselerde, derneklerde ve vakıflarda yapılan eğitimin sonucudur.
Tüm bunlara ek olarak şuurlu Müslüman sayısı, yüz bine yakın cami imamı ve müezzini ile birlikte Kur’an kursu, imam hatip ve ilahiyatlardaki kitle sayıldığında ciddi bir yekûn tutmaktadır. Bütün bunlara rağmen toplumsal hayatta İslam’ın etkisi istenilen düzeyde değildir. Bunun sebeplerine girmeyeceğim...
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) insanlığın durumunu ve Müslümanların insanlara yapmaları gereken tebliğ davranışını şöyle tarif etmektedir: “Benim ve sizin durumunuz; ateş yakıp da ateşine cırcır böcekleri ve kelebekler düşmeye başlayınca, onlara engel olmaya çalışan adamın durumuna benzer. Ben sizi ateşten korumak için kuşaklarınızdan tutuyorum, siz ise benim elimden kurtulmaya, ateşe girmeye çalışıyorsunuz.” Müslim, Fezâil 19 (No:2285) Ülkemiz insanları da konuşkan ve sohbeti seven bir gelenekten gelmişlerdir. İnsanlar anlatan kişinin anlattığı şeye bakmadan evvel anlatanın; saygınlığına, güvenirliliğine, söylediği şeyi uygulayıp uygulamadığına bakarlar.
Elbette bilgi sahibi olmak ile onu yaşamak ayrı şeylerdir. Bir şeyleri bilip yaşamayla onu bir başkasına aktarmak da ayrı şeylerdir. Her birinin incelikleri vardır elbette. İslamî yaşantıyı ve en sonunda da güzel ahlakı diğer insanlara sunmak; Allah’ın rızasını elde etmeye, dünya hayatını doğru yaşamaya, toplumun birbirine sıkı sıkı sarılmasına, doğruların ikamesine ve yeryüzün imarı için ifsat edicilerle mücadele edilmesine sebep olur. Bu yüzden İslam’ın tebliği Müslümanların üzerine bir vazifedir. Bugün tebliğ vazifesini uygulamak isteyen kişinin; konunun ne olduğunu, kimlerin anlatması gerektiğini gibi birçok konuya vakıf olması gerektiği gibi; nasıl bir alt yapıya ve ahlak sahip olduğu ve tebliğ sürecini bilmesi kişiyi başarılı olmaya sevk edecektir. Zaman zaman tebliğ yapmanın zorlukları, değişen şartlar ve moral bozucu konuşmalar yapılmaktadır. Bu konunun da bir ilim olduğu ve birçok incelik içerdiği açıktır. Bu konu hakkında yapılan sohbetler ve verilen derslerden oluşan tecrübeyi bir kitaba dönüştürmek faydalı olacağı kanaatindeyim.
Barkod | 9786256715561 |
Basım Yılı | 2024 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Ciltsiz Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 21x13.5 |
Kağıt Türü | 2.Hamur |
Sayfa Sayısı | 228 |