Tükendi
Gelince Haber VerHz. Peygamber bir taraftan kendisine gönderilen vahyi insanlara aktarırken diğer taraftan hem dini emirleri yerine getiriyor; hem de müminlerin vahyedilenleri bireysel ve toplumsal hayatlarında yaşaması için çaba harcıyordu. Onun çabaları ömrünün önemli yıllarını sıkıntılar içinde geçirmesine neden oldu ama yılmadı. Bazı iyi ayetlere sahip olmakla birlikte sosyal yapısı adaletsizlik doğurmaya müsait olan bu sebeple birçok kötülüğü de içinde barındıran bir topluma yeni dine göre şekil vermeye çalıştı. Özellikle toplumun hayat felsefesini değiştirmeye önem verdi. Daha önce Arap kabilesi için yaşarken artık inancı için yaşamaya başladı. Bu durum bir anlamda Arab'ın özgürleşmesine ve bireysel kimliğine kavuşmasına imkan tanıdı. Bazıları tarafında idda edildiği gibi Allah'a kulluk bireyin kimliğini ortadan kaldırıp kişiliksiz hale getirmiyor; aksine Allah'ın dışında kalan bütün varlıklara (masivaya) karşı özgürleşmesine olanak tanıyordu. Allah'a karşı özgür olmak ise hakikatte mümkün değildir. İslam'ın hedeflediği müslüman birey için dünyada allah rızasını kazanmaktan daha önemli bir şey yoktur. Bu sebeple çıkar beklentisiyle kişiliğini ezdirmez. Dünya metaı için yalan sözylemez; onurunu çiğnetmez başkalarının onuruyla oynamaz; zulmetmez ve zalimlere yardım etmez. Daha önce kabilesinin gelenekleri içinde kendini hür sanan Arab'a hiçbir kulun önünde boyun eğmemesi ve hiçbir kuldan da boyun eğmesini istememesi öğretildi.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2009 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9754734836 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 128 |
Hz. Peygamber bir taraftan kendisine gönderilen vahyi insanlara aktarırken diğer taraftan hem dini emirleri yerine getiriyor; hem de müminlerin vahyedilenleri bireysel ve toplumsal hayatlarında yaşaması için çaba harcıyordu. Onun çabaları ömrünün önemli yıllarını sıkıntılar içinde geçirmesine neden oldu ama yılmadı. Bazı iyi ayetlere sahip olmakla birlikte sosyal yapısı adaletsizlik doğurmaya müsait olan bu sebeple birçok kötülüğü de içinde barındıran bir topluma yeni dine göre şekil vermeye çalıştı. Özellikle toplumun hayat felsefesini değiştirmeye önem verdi. Daha önce Arap kabilesi için yaşarken artık inancı için yaşamaya başladı. Bu durum bir anlamda Arab'ın özgürleşmesine ve bireysel kimliğine kavuşmasına imkan tanıdı. Bazıları tarafında idda edildiği gibi Allah'a kulluk bireyin kimliğini ortadan kaldırıp kişiliksiz hale getirmiyor; aksine Allah'ın dışında kalan bütün varlıklara (masivaya) karşı özgürleşmesine olanak tanıyordu. Allah'a karşı özgür olmak ise hakikatte mümkün değildir. İslam'ın hedeflediği müslüman birey için dünyada allah rızasını kazanmaktan daha önemli bir şey yoktur. Bu sebeple çıkar beklentisiyle kişiliğini ezdirmez. Dünya metaı için yalan sözylemez; onurunu çiğnetmez başkalarının onuruyla oynamaz; zulmetmez ve zalimlere yardım etmez. Daha önce kabilesinin gelenekleri içinde kendini hür sanan Arab'a hiçbir kulun önünde boyun eğmemesi ve hiçbir kuldan da boyun eğmesini istememesi öğretildi.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2009 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9754734836 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 128 |