Tükendi
Gelince Haber VerDünyanın jeopolitik merkezinde bir uçak gemisi konumunda bulunan Kıbrıs adası geleceğe dönük yeniden yapılanma sürecinde çok farklı bir konuma sürüklenmiştir. Artık Türk-Yunan sorunu olmaktan çıkan Kıbrıs aynı zamanda Avrupa-Amerika Hıristiyan-Müslüman Doğu-batı Yahudi-hıristiyan Rusya-İsrail çekişmesine konu olmaktadır. Bu nedenle artık bu adanın geleceğinde etkin olmak isteyen bir çok güç merkezi devreye girmiş bulunmaktadır. Yunanistan'ın Avrupa Birliği üyesi olması nedeniyle ada üzerinde etkili olmak isteyen Amerika İsrail gibi diğer güçler Kıbrıs politikalarını Türkiye üzerinden yürütmeye çalışmaktadırlar. Yeni dönemde Türkiye'nin Kıbrıs politikası ciddi baskı ve tehdit altına girmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile beraber bir araya gelerek ortak bir politika oluşturmak durumundadır. Aksi takdirde Doğu Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerinde etkinlik sağlamak isteyen bütün emperyalist güçler Türkiye ve Kuzey Kıbrıs üzerine baskı kurmak istemektedirler.Son yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin toprakları haraç mezat yabancılara satılmaktadır. Doğu Akdteniz'de egemenlik kurmak isteyen Amerikalılar İngilizler ve Yahudiler Türklerin ellerindeki toprakları hızla satın alarak adanın Türk nüfusunun Kıbrıs'tan uzaklaşmasına giden yolu açmaktadırlar. Kıbrıs Barış Harekatı ile elde edilen kazanılmış haklar elden çıkmaktadır. Kan dökülerek alınan topraklar döviz karşılığında yabancılara terk edilmektedir. Böylesine büyük bir sorumluluğu Türk ulusuna ve Türk dünyasına karşı harcamakta olan siyasi kadroların şaşkınlığı ve teslimiyetçiliği giderek umutlarımızı söndürmektedir.Artık bir küresel sorun olarak çıkmaza saplanmış olan Kıbrıs'ın geleceği ile ilgili olarak yeni bir ulusal politikanın oluşturulmasının zamanı gelmiştir. Her ülke ve emperyal güç kendi çıkarları doğrultusunda bir Kıbrıs politikası geliştirirken Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yönetenlere de benzeri bir ulusal görev düşmektedir. Avrupa Birliği Büyük Ortadoğu ve Büyük İsrail projelerine karşı Türk merkezli bir ön Asya'da geliştirilecek yeni bir Türk egemenliği politikası çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti beraberce yer alacaklardır. Türkler kazanılmış haklarını sonuna kadar koruyarak kendi projelerini yaşama geçirmek zorundadırlar. Prof. Dr. Anıl Çeçen
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2005 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9756448768 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 272 |
Dünyanın jeopolitik merkezinde bir uçak gemisi konumunda bulunan Kıbrıs adası geleceğe dönük yeniden yapılanma sürecinde çok farklı bir konuma sürüklenmiştir. Artık Türk-Yunan sorunu olmaktan çıkan Kıbrıs aynı zamanda Avrupa-Amerika Hıristiyan-Müslüman Doğu-batı Yahudi-hıristiyan Rusya-İsrail çekişmesine konu olmaktadır. Bu nedenle artık bu adanın geleceğinde etkin olmak isteyen bir çok güç merkezi devreye girmiş bulunmaktadır. Yunanistan'ın Avrupa Birliği üyesi olması nedeniyle ada üzerinde etkili olmak isteyen Amerika İsrail gibi diğer güçler Kıbrıs politikalarını Türkiye üzerinden yürütmeye çalışmaktadırlar. Yeni dönemde Türkiye'nin Kıbrıs politikası ciddi baskı ve tehdit altına girmektedir. Türkiye Cumhuriyeti Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile beraber bir araya gelerek ortak bir politika oluşturmak durumundadır. Aksi takdirde Doğu Akdeniz ve Ortadoğu bölgelerinde etkinlik sağlamak isteyen bütün emperyalist güçler Türkiye ve Kuzey Kıbrıs üzerine baskı kurmak istemektedirler.Son yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin toprakları haraç mezat yabancılara satılmaktadır. Doğu Akdteniz'de egemenlik kurmak isteyen Amerikalılar İngilizler ve Yahudiler Türklerin ellerindeki toprakları hızla satın alarak adanın Türk nüfusunun Kıbrıs'tan uzaklaşmasına giden yolu açmaktadırlar. Kıbrıs Barış Harekatı ile elde edilen kazanılmış haklar elden çıkmaktadır. Kan dökülerek alınan topraklar döviz karşılığında yabancılara terk edilmektedir. Böylesine büyük bir sorumluluğu Türk ulusuna ve Türk dünyasına karşı harcamakta olan siyasi kadroların şaşkınlığı ve teslimiyetçiliği giderek umutlarımızı söndürmektedir.Artık bir küresel sorun olarak çıkmaza saplanmış olan Kıbrıs'ın geleceği ile ilgili olarak yeni bir ulusal politikanın oluşturulmasının zamanı gelmiştir. Her ülke ve emperyal güç kendi çıkarları doğrultusunda bir Kıbrıs politikası geliştirirken Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini yönetenlere de benzeri bir ulusal görev düşmektedir. Avrupa Birliği Büyük Ortadoğu ve Büyük İsrail projelerine karşı Türk merkezli bir ön Asya'da geliştirilecek yeni bir Türk egemenliği politikası çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti beraberce yer alacaklardır. Türkler kazanılmış haklarını sonuna kadar koruyarak kendi projelerini yaşama geçirmek zorundadırlar. Prof. Dr. Anıl Çeçen
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2005 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 9756448768 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 272 |