Hayat bir körebe oyunudur ve hepimiz bu oyunda birer ebeyiz. Gözlerimiz bağlı bir şekilde hayatı bir yerlerinden yakalamaya çalışırız ve hatta bazı zamanlar yakaladığımızı bile düşünürüz. Fakat oyunun kurallarını belirleyen ve bizi bir şekilde yakalayan şey aslında kaderimizdir. Kimi zaman gözlerimizi açınca mutlu oluruz kimi zaman hüsrana uğrarız. Her iki durumda da hayat sürekli olarak bizlere güler. Hatta bazen kahkaha atar derecesinde. Sürüp giden bu oyunda ne yaparsak yapalım kaderimizden kaçamayız.Sosyal içerikli birbirinden bağımsız bu beş hikâye sonuç olarak bir ortak noktada birleşmektedir ve her bölümün kahramanlarının yolları bir noktada kesişir. Gerçek hayatın dışına çıkmadan ve enteresanlık katmak adına olayları abartmadan yazılan bu kitap okuyucuda merak uyandırırken kurgusuyla da sürekli olarak ters köşeye yatırmaktadır.Bu kitabı okuyarak siz de bu oyuna katılmak ister misiniz? Tabi bu sefer tek bir farkla. Gözleriniz açık bir şekilde...Üzerinde düşünüyorum. Lütfen bana biraz zaman verin. Zaman mı vereyim? Bu lanet yerde zamandan bol ne var ki? Al hepsi senin olsun... Siz mutlu olmayı hak ediyorsunuz efendim. Her insan mutlu olmayı hak eder. Beni şu an anlayacağını pek sanmıyorum ama bir gün senin de paran olursa beni anlayabilirsin belki. Evet haklı olabilirsiniz. Belki de mutlu olmak için para tek başına yeterli olmayabilir. Fakat sizin de dediğiniz gibi bunu ancak parası olanlar daha iyi bilir...