Tükendi
Gelince Haber Ver"Tanrı'ya inanmıyorum ama O'nu özlüyorum" gibi son derece çarpıcı bir ifadeyle baş-layan Korkulacak Bir Şey Yok Julian Barnes'ın ölüm ölümlülük Tanrı sanatın ölüm karşısındaki yeri gibi temalar üzerine kaleme almış olduğu tümüyle otobiyografik ol-masa bile içinde yer alan anıların kapsamı itibariyle bu yanı belirgin biçimde ağır basan bir deneme daha doğrusu "anı" türü çerçevesinde de değerlendirilebilecek bir deneme kitabı. Julian Barnes yaşlılık ve ölüm temalarını daha önce de çok sayıda yapıtında özellikle Limon Masası başlıklı öykü kitabında işlemişti. Ne var ki bu kez söz konusu "can alı-cı" konuyu örneklerini daha ziyade edebiyat ve müzik kimi yerde de bilim ve tıp dün-yasından ustalıkla seçtiği çok daha geniş bir deneme alanına taşıyor. Başta ünlü Fransız yazar Jules Renard olmak üzere Montaigne Stendhal Daudet Somerset Maugham Arthur Koestler gibi edebiyatçıların ya da Ravel Rahmaninov Şostakoviç Prokofyev ve Rossini gibi müzisyenlerin ilginç tanıklıklarına yer ve-rerek hepimizin mutlaka karşılaşacağımız bu kaçınılmaz ve "korkutucu olmayan" insanlık halini var olabilecek bütün boyutlarıyla irdelemeye girişiyor. Metnin dikkat çeken bir başka leitmotif özelliği de Julian Barnes'ın tüm deneme boyunca felsefeci olan ağabeyi Jonathan Barnes'la girmiş olduğu "yer yer çekişmeli yer yer görüş birliği içinde cereyan eden" sorgulayıcı diyalog. Bu diyalog bir bakıma inanmakla inanmamanın felsefeyle edebiyatın Julian Barnes ile pek anlaşamadığı annesinin bitmek bilmez çekişmesi olarak da yorumlanabilir. Nitekim kitabın kasvetli sayılabilecek konusunu ilginç ve dinamik kılan unsur da bu çekişmeyi tüm satırlara hem keyif veren hem de sorgulayıcı bir ironiy-le yansımakta oluşudur. Kendisiyle yapılan bir söy-leşide Korkulacak Bir Şey Yok'un içeriğini en yalın şekilde şu sözlerle tanımlıyor Julian Barnes: "Bu kendimi bir vaka olarak inceleme ve bir soruya yanıt getirme alıştırmasıdır: Zamanın bu noktasında herhangi bir şeye inanmamak ama öte yandan da bir gün ölece-ğimiz düşüncesiyle uzlaşmamak ne anlama gelmektedir?.."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13 x 19,5 |
ISBN-10 | 9755396217 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 272 |
"Tanrı'ya inanmıyorum ama O'nu özlüyorum" gibi son derece çarpıcı bir ifadeyle baş-layan Korkulacak Bir Şey Yok Julian Barnes'ın ölüm ölümlülük Tanrı sanatın ölüm karşısındaki yeri gibi temalar üzerine kaleme almış olduğu tümüyle otobiyografik ol-masa bile içinde yer alan anıların kapsamı itibariyle bu yanı belirgin biçimde ağır basan bir deneme daha doğrusu "anı" türü çerçevesinde de değerlendirilebilecek bir deneme kitabı. Julian Barnes yaşlılık ve ölüm temalarını daha önce de çok sayıda yapıtında özellikle Limon Masası başlıklı öykü kitabında işlemişti. Ne var ki bu kez söz konusu "can alı-cı" konuyu örneklerini daha ziyade edebiyat ve müzik kimi yerde de bilim ve tıp dün-yasından ustalıkla seçtiği çok daha geniş bir deneme alanına taşıyor. Başta ünlü Fransız yazar Jules Renard olmak üzere Montaigne Stendhal Daudet Somerset Maugham Arthur Koestler gibi edebiyatçıların ya da Ravel Rahmaninov Şostakoviç Prokofyev ve Rossini gibi müzisyenlerin ilginç tanıklıklarına yer ve-rerek hepimizin mutlaka karşılaşacağımız bu kaçınılmaz ve "korkutucu olmayan" insanlık halini var olabilecek bütün boyutlarıyla irdelemeye girişiyor. Metnin dikkat çeken bir başka leitmotif özelliği de Julian Barnes'ın tüm deneme boyunca felsefeci olan ağabeyi Jonathan Barnes'la girmiş olduğu "yer yer çekişmeli yer yer görüş birliği içinde cereyan eden" sorgulayıcı diyalog. Bu diyalog bir bakıma inanmakla inanmamanın felsefeyle edebiyatın Julian Barnes ile pek anlaşamadığı annesinin bitmek bilmez çekişmesi olarak da yorumlanabilir. Nitekim kitabın kasvetli sayılabilecek konusunu ilginç ve dinamik kılan unsur da bu çekişmeyi tüm satırlara hem keyif veren hem de sorgulayıcı bir ironiy-le yansımakta oluşudur. Kendisiyle yapılan bir söy-leşide Korkulacak Bir Şey Yok'un içeriğini en yalın şekilde şu sözlerle tanımlıyor Julian Barnes: "Bu kendimi bir vaka olarak inceleme ve bir soruya yanıt getirme alıştırmasıdır: Zamanın bu noktasında herhangi bir şeye inanmamak ama öte yandan da bir gün ölece-ğimiz düşüncesiyle uzlaşmamak ne anlama gelmektedir?.."
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13 x 19,5 |
ISBN-10 | 9755396217 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 272 |