Tükendi
Gelince Haber VerAvrupa toplumlarında sanatın kurumsallaşmasının tarihi sanatın özerkliğini kazanmasının tarihidir. Rönesans'ta tohumları atılan bu özerkleşme süreci boyunca sanat Kilise ile Saray'ın himayesinden ve vesayetinden koparak bağımsızlaşır. Aynı süreçte kapitalizmin yükselişine koşut bir sanat piyasası örgütlenir. Bir yandan da sanat tarihi ve sanat eleştirisi başlı başına birer yazın türü olarak gelişir. 19. yüzyıla gelindiğinde kendi bilgisini ve estetiğini kendi içinde belirleyen otoriteyi ve meşruiyeti kendi mercilerinden devşiren bir sanat alanı teşekkül etmiştir. Ne var ki bu alan bir yandan da piyasaya tâbidir; oysa varlığını "ekonomi"nin inkârı üzerine tesis etmiş kendini "ticari" kaygıların reddiyle tanımlamıştır.
Pierre Bourdieu burada yayımladığımız iki temel makalesinde sanat alanına damgasını vuran bu paradoksu masaya yatırıyor ve "sembolik mallar"ın üretimindeki yapısal dinamikleri ortaya koyuyor. Tiyatro edebiyat ve görsel sanat alanlarındaki saha araştırmaları üzerinden kültürel üretimin temel yasası olan rekabetin nasıl işlediğini inceliyor. "Çıkar gözetmezlik" "saf estetik" "sanat-için-sanat" gibi şiarların üstünü örttüğü sembolik iktidar mücadelelerini gözler önüne seriyor. Randal Johnson'ın sunuş yazısı ise Bourdieu'nün çalışmalarını ve temel kavramlarını ele alıyor.
Barkod | 9789750534485 |
Basım Yılı | 2023 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13 x 19,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 224 |
Avrupa toplumlarında sanatın kurumsallaşmasının tarihi sanatın özerkliğini kazanmasının tarihidir. Rönesans'ta tohumları atılan bu özerkleşme süreci boyunca sanat Kilise ile Saray'ın himayesinden ve vesayetinden koparak bağımsızlaşır. Aynı süreçte kapitalizmin yükselişine koşut bir sanat piyasası örgütlenir. Bir yandan da sanat tarihi ve sanat eleştirisi başlı başına birer yazın türü olarak gelişir. 19. yüzyıla gelindiğinde kendi bilgisini ve estetiğini kendi içinde belirleyen otoriteyi ve meşruiyeti kendi mercilerinden devşiren bir sanat alanı teşekkül etmiştir. Ne var ki bu alan bir yandan da piyasaya tâbidir; oysa varlığını "ekonomi"nin inkârı üzerine tesis etmiş kendini "ticari" kaygıların reddiyle tanımlamıştır.
Pierre Bourdieu burada yayımladığımız iki temel makalesinde sanat alanına damgasını vuran bu paradoksu masaya yatırıyor ve "sembolik mallar"ın üretimindeki yapısal dinamikleri ortaya koyuyor. Tiyatro edebiyat ve görsel sanat alanlarındaki saha araştırmaları üzerinden kültürel üretimin temel yasası olan rekabetin nasıl işlediğini inceliyor. "Çıkar gözetmezlik" "saf estetik" "sanat-için-sanat" gibi şiarların üstünü örttüğü sembolik iktidar mücadelelerini gözler önüne seriyor. Randal Johnson'ın sunuş yazısı ise Bourdieu'nün çalışmalarını ve temel kavramlarını ele alıyor.
Barkod | 9789750534485 |
Basım Yılı | 2023 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13 x 19,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 224 |