Tükendi
Gelince Haber VerHadis edebiyatımızın teknik tarafı dışındaki tartışmaların bir kısmının farklı fikir akımları ve fırkaların zuhuruyla alakalı olduğu bilinen bir husustur. Sûfî anlayışının zuhuruyla birlikte tasavvuf temalı eserlerin ortaya çıkışı ve hadislerin bu meyanda çokça kullanılması bazı problemleri beraberinde getirmiştir. Bu problemlerin başlıcası hadislerin tespitine yönelik yöntem sorunudur. Her tür yeni fikir akımı yahut fırka gerek inanç gerekse dinî pratikler yönünden kendisini besleyip büyütecek bir ortamı hazırlamak adına klasik hadis edebiyatının içine nüfuz etmek gayretinde olmuştur. Tabiatıyla sûfî anlayışının da bundan geri kalması düşünülemezdi. Mutasavvıfların da hadise bakışı ve hadis usûlüne dair anlayışları bu yönüyle hep tartışmalara konu olmuş bir olgudur. Fakat hadis edebiyatımız rasyonel nesnel sağlam kurallar ve kâideler bütünü olarak birçok teknik konu başlığına sahiptir. Dolayısıyla bu nevi akım ve fırkaların gayretleri hemen göze batmış ve daha işin başında yine sözünü ettiğimiz oldukça teknik bir konu olan hadis tespit süzgecine takılmışlardır. Bu suretle ayıklanan hadisler içinden uydurma ve asılsız haberler nâmıyla şöhret bulmuş epey büyük bir külliyât ortaya çıkmıştır.
Hadislerin tespitine yönelik teknik ile ilgili kriterler hadisçiler nezdinde oturmuş söz ettiğimiz belli başlı rasyonel denebilecek kabüller olarak görüldüğü için mutasavvıflarca kabukta ve zâhirde kalıp işin özünü kavrayamamakla itham edilmişlerdir. İşin aslıysa olup biten çoğu zaman ya uydurma olduğu aşikâr bir haber etrafında kopartılan gürültüden ya da sahih bir hadise muhalefetten ibarettir.
Daha fazla sûfî kaynaklarına nüfuz edebildiği gözlenen uydurma ve asılsız haberlere ilişkin bu tesirin tesadüfi olduğu söylenemez. Zira bu çoğu zaman meşreplerinin etkisiyle nesnel ve rasyonel yöntemlerden uzaklaşarak ilhâm keşif rüya vb. mistik yöntemleri tercih etmeleriyle alakalıdır. Sonuç itibariyle de adeta kendisine münhasır bir hadis anlayışının sûfî kaynaklarına zamanla nüfuz etmesi ve bu suretle farklı bir anlayışın teşekkül etmesiyle ilişkilidir. Böylece farklı tutumları ve benimsedikleri yöntemler muvacehesinde adeta alternetif bir hadis usûlüyle karşı karşıya kalırız. Bazı mutasavvıfların metod olarak anlayışlarını hadis usûlüne dercetme gayreti olarak görmek gereken faaliyetleri ise daha can alıcı bir mahiyet taşır. Burada bu faaliyetlerin neler olduğunun bizlere elle tutulur gözle görülür bir surette ortaya koyulması önem arz ediyor. Ancak bu her zaman mümkün olamamaktadır. Zira biçimsel olan bazı eleştirileri içerenler dışında mutasavvıfların hadis usûlüne bakışını yansıtan çalışmalar çoğu zaman taraflı bazı yargıların gölgesinde kalmıştır.
Öyleyse adeta nev'ine münhasır bazı yöntem ve asıllara sahip sûfî hadis anlayışını tanımaya hayli ihtiyaç vardır. Konu hakkında doyurucu bilgiye ulaşmak ise ancak hadise meraklı bir büyük ünlü mutasavvıfın eserini incelemek yöntemiyle gerçekleşecek bu yöntem serüveniyle bizlerin kaynağından bilgiye ulaşmamızı sağlayabilecektir. Türk olması ve ayrıca Osmanlı coğrafyamızın hemen her köşesini ilim tahsili maksadıyla gezmiş şöhretli bir mutasavvıf olması sebebiyle İsmail Hakkı Bursevî'nin Şerhu Nuhbeti'l-Fiker'i merkezli bir çalışmanın bu konuyu incelemek için son derece isabetli bir eser seçimi olduğunu ifade etmeliyiz. Hem meşakkatli hem yorucu hem de uzun bir yol kat etmeyi gerektiren böylesi bir çalışmayı başarıyla nihayete erdiren değerli hocamız Dr. Öğr. Üyesi Necmi SARI'nın "İsmail Hakkı Bursevî'nin Şerhu Nuhbeti'l-Fiker Adlı Eserinin Tahkik ve Tahlili" adlı doktora tezinin Türkçe bölümünün ilk basımını yapmaktan mutluluk duyuyoruz.
Eser ayrıca girişin ardından biri klasik Hadis Edebiyatının başyapıtlarından sayılabilecek eserlerin müellifi olan Büyük Hadisçi İbn Hacer el-Askalânî'nin biyografisi diğeri inceleme konusu olan Şerh'in müellifi Mutasavvıf İsmail Hakkı Bursevî'nin oldukça kapsamlı bir biyografisi olmak üzere iki biyografi sunuyor. Bunların incelenmesinin de kesinlikle konuyu tamamlayıcı olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Bursevî'nin eserlerini farklı kişiliğini tanımak yaşadığı coğrafya ve etkileşimleri yanında zamanında sahip bulunduğu dinî sosyal konumu bilmek bu değerli çalışmayı sunarken kullandığımız "Mutasavvıfların Hadis Usûlüne Bakışı" üst başlığımız sadedinde yapılacak sağlıklı değerlendirmelere de ışık tutacaktır.
Barkod | 9789756415481 |
Basım Yılı | 2021 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 480 |
Hadis edebiyatımızın teknik tarafı dışındaki tartışmaların bir kısmının farklı fikir akımları ve fırkaların zuhuruyla alakalı olduğu bilinen bir husustur. Sûfî anlayışının zuhuruyla birlikte tasavvuf temalı eserlerin ortaya çıkışı ve hadislerin bu meyanda çokça kullanılması bazı problemleri beraberinde getirmiştir. Bu problemlerin başlıcası hadislerin tespitine yönelik yöntem sorunudur. Her tür yeni fikir akımı yahut fırka gerek inanç gerekse dinî pratikler yönünden kendisini besleyip büyütecek bir ortamı hazırlamak adına klasik hadis edebiyatının içine nüfuz etmek gayretinde olmuştur. Tabiatıyla sûfî anlayışının da bundan geri kalması düşünülemezdi. Mutasavvıfların da hadise bakışı ve hadis usûlüne dair anlayışları bu yönüyle hep tartışmalara konu olmuş bir olgudur. Fakat hadis edebiyatımız rasyonel nesnel sağlam kurallar ve kâideler bütünü olarak birçok teknik konu başlığına sahiptir. Dolayısıyla bu nevi akım ve fırkaların gayretleri hemen göze batmış ve daha işin başında yine sözünü ettiğimiz oldukça teknik bir konu olan hadis tespit süzgecine takılmışlardır. Bu suretle ayıklanan hadisler içinden uydurma ve asılsız haberler nâmıyla şöhret bulmuş epey büyük bir külliyât ortaya çıkmıştır.
Hadislerin tespitine yönelik teknik ile ilgili kriterler hadisçiler nezdinde oturmuş söz ettiğimiz belli başlı rasyonel denebilecek kabüller olarak görüldüğü için mutasavvıflarca kabukta ve zâhirde kalıp işin özünü kavrayamamakla itham edilmişlerdir. İşin aslıysa olup biten çoğu zaman ya uydurma olduğu aşikâr bir haber etrafında kopartılan gürültüden ya da sahih bir hadise muhalefetten ibarettir.
Daha fazla sûfî kaynaklarına nüfuz edebildiği gözlenen uydurma ve asılsız haberlere ilişkin bu tesirin tesadüfi olduğu söylenemez. Zira bu çoğu zaman meşreplerinin etkisiyle nesnel ve rasyonel yöntemlerden uzaklaşarak ilhâm keşif rüya vb. mistik yöntemleri tercih etmeleriyle alakalıdır. Sonuç itibariyle de adeta kendisine münhasır bir hadis anlayışının sûfî kaynaklarına zamanla nüfuz etmesi ve bu suretle farklı bir anlayışın teşekkül etmesiyle ilişkilidir. Böylece farklı tutumları ve benimsedikleri yöntemler muvacehesinde adeta alternetif bir hadis usûlüyle karşı karşıya kalırız. Bazı mutasavvıfların metod olarak anlayışlarını hadis usûlüne dercetme gayreti olarak görmek gereken faaliyetleri ise daha can alıcı bir mahiyet taşır. Burada bu faaliyetlerin neler olduğunun bizlere elle tutulur gözle görülür bir surette ortaya koyulması önem arz ediyor. Ancak bu her zaman mümkün olamamaktadır. Zira biçimsel olan bazı eleştirileri içerenler dışında mutasavvıfların hadis usûlüne bakışını yansıtan çalışmalar çoğu zaman taraflı bazı yargıların gölgesinde kalmıştır.
Öyleyse adeta nev'ine münhasır bazı yöntem ve asıllara sahip sûfî hadis anlayışını tanımaya hayli ihtiyaç vardır. Konu hakkında doyurucu bilgiye ulaşmak ise ancak hadise meraklı bir büyük ünlü mutasavvıfın eserini incelemek yöntemiyle gerçekleşecek bu yöntem serüveniyle bizlerin kaynağından bilgiye ulaşmamızı sağlayabilecektir. Türk olması ve ayrıca Osmanlı coğrafyamızın hemen her köşesini ilim tahsili maksadıyla gezmiş şöhretli bir mutasavvıf olması sebebiyle İsmail Hakkı Bursevî'nin Şerhu Nuhbeti'l-Fiker'i merkezli bir çalışmanın bu konuyu incelemek için son derece isabetli bir eser seçimi olduğunu ifade etmeliyiz. Hem meşakkatli hem yorucu hem de uzun bir yol kat etmeyi gerektiren böylesi bir çalışmayı başarıyla nihayete erdiren değerli hocamız Dr. Öğr. Üyesi Necmi SARI'nın "İsmail Hakkı Bursevî'nin Şerhu Nuhbeti'l-Fiker Adlı Eserinin Tahkik ve Tahlili" adlı doktora tezinin Türkçe bölümünün ilk basımını yapmaktan mutluluk duyuyoruz.
Eser ayrıca girişin ardından biri klasik Hadis Edebiyatının başyapıtlarından sayılabilecek eserlerin müellifi olan Büyük Hadisçi İbn Hacer el-Askalânî'nin biyografisi diğeri inceleme konusu olan Şerh'in müellifi Mutasavvıf İsmail Hakkı Bursevî'nin oldukça kapsamlı bir biyografisi olmak üzere iki biyografi sunuyor. Bunların incelenmesinin de kesinlikle konuyu tamamlayıcı olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Bursevî'nin eserlerini farklı kişiliğini tanımak yaşadığı coğrafya ve etkileşimleri yanında zamanında sahip bulunduğu dinî sosyal konumu bilmek bu değerli çalışmayı sunarken kullandığımız "Mutasavvıfların Hadis Usûlüne Bakışı" üst başlığımız sadedinde yapılacak sağlıklı değerlendirmelere de ışık tutacaktır.
Barkod | 9789756415481 |
Basım Yılı | 2021 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 480 |