Tükendi
Gelince Haber VerZulmü İstiklal Harbi'yle cehalet ve bağnazlığı akıl ve bilimle yenen Atatürk komutan lider deha ama en çok da öğretmendi BAŞÖĞRETMEN'di. O; fedakâr öğretmenleriyle omuz omuza verdiği kültür savaşında SADECE ALFABEYİ OKUMA YAZMAYI ÖĞRETMEDİ.
"Çağdaşlık ve tam bağımsızlığı milli ve yerli olmayı bir ve beraber kalkınmayı hür adil ve eşit yaşamayı çok çalışmayı üretmeyi zorluklardan yılmamayı dürüstlük ve liyakati gerçek Türk tarihini vatan aşkını duru İslam'ı diğer yandan sarayın acizliğini hain işbirlikçileri bağnaz dinciliği bölücü nifakları Batı'nın vahşi emellerini Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığını" öğretti başları yerden kaldırdı milli ahlakı yüceltti milli ülküyü yeniden hatırlattı yurdu okul inkılaplarını ders sözlerini kitap vatansever aydınları öğretmen yaptı öğrettiklerini bizzat uygulayarak ÖRNEK oldu en ücra köşelere ulaşabildi. Ümmetten ulus kuldan birey yaratan Atatürk; vatanı hür ezanı gür vicdanları özgür kıldı.
Bugün tam bağımsız değilsek hala bağnazlık ve cehaletle boğuşuyorsak O'nun öğrettiklerini unuttuğumuz için. Yaşamak ve ilerlemek istiyorsak her anne ve baba her genç her eğitici BAŞÖĞRETMEN'in izinde birer Atatürkçü öğretmen olmak çağdaş öğretmenlerimiz Ulusa örneklik ve yol göstericilik yapmak ölmez fikir olan Atatürk'ü anlatmak zorunda. Çünkü ilke ve inkılaplarına sadakatle vatan aşkıyla O'nun bize kazandırdıklarını hayata bir müddet daha yansıtamazsak... sınıfta kalacağız.
Ord. Prof. Sadi Irmak şöyle aktarıyordu;
Atatürk 1937 yılının bir akşamı Florya Köşkündeki toplantılardan birinde sofrasında sık sık misafir ettiği Behçet Kemal'e dönerek; "Sen çabuk şiir yazarsın şu içerdeki odaya çekil bende hangi nitelikleri görüyorsan hepsini anlatan bir şiir yaz" emrini verdi. Behçet içeri odaya geçti; ve yarım saat gibi kısa bir sürede büyük bir manzume ile Atatürk'ün yanına döndü. "Oku bakalım" dedi. Behçet mısraları vurgu ve ses tonuna uygun bir şekilde okudu. Mısralar Atatürk'ün yiğitliği zaferleri devrimlerini anlatıyordu. Fakat her zaman Behçet'e bol bol iltifat eden Atatürk durakladı yüzünde bir gölge dolaştığını hissettim.
"Behçet olmamış" dedi. "Benim asıl bir niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın." Hepimiz söylediklerine şaşırmıştık. Bu yazılmayan niteliği ne olabilirdi? Atatürk fazla bekletmedi ve; "Benim asıl niteliğim" dedi "öğretmenliğimdir. Ben milletimin öğretmeniyim bunu yazmamışsın." Bir öğretmen olarak ve öğretmenin misyonuna inanmış birisi olarak heyecandan ve gururdan ağlayasım geldi. İmkân olsaydı ellerine kapanmak isterdim. Öğretmene böyle bir yüce saygıyı en yüce bir ağızdan işitiyordum."
Barkod | 9786257426671 |
Basım Yılı | 2021 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 741 |
Zulmü İstiklal Harbi'yle cehalet ve bağnazlığı akıl ve bilimle yenen Atatürk komutan lider deha ama en çok da öğretmendi BAŞÖĞRETMEN'di. O; fedakâr öğretmenleriyle omuz omuza verdiği kültür savaşında SADECE ALFABEYİ OKUMA YAZMAYI ÖĞRETMEDİ.
"Çağdaşlık ve tam bağımsızlığı milli ve yerli olmayı bir ve beraber kalkınmayı hür adil ve eşit yaşamayı çok çalışmayı üretmeyi zorluklardan yılmamayı dürüstlük ve liyakati gerçek Türk tarihini vatan aşkını duru İslam'ı diğer yandan sarayın acizliğini hain işbirlikçileri bağnaz dinciliği bölücü nifakları Batı'nın vahşi emellerini Türk'ün Türk'ten başka dostu olmadığını" öğretti başları yerden kaldırdı milli ahlakı yüceltti milli ülküyü yeniden hatırlattı yurdu okul inkılaplarını ders sözlerini kitap vatansever aydınları öğretmen yaptı öğrettiklerini bizzat uygulayarak ÖRNEK oldu en ücra köşelere ulaşabildi. Ümmetten ulus kuldan birey yaratan Atatürk; vatanı hür ezanı gür vicdanları özgür kıldı.
Bugün tam bağımsız değilsek hala bağnazlık ve cehaletle boğuşuyorsak O'nun öğrettiklerini unuttuğumuz için. Yaşamak ve ilerlemek istiyorsak her anne ve baba her genç her eğitici BAŞÖĞRETMEN'in izinde birer Atatürkçü öğretmen olmak çağdaş öğretmenlerimiz Ulusa örneklik ve yol göstericilik yapmak ölmez fikir olan Atatürk'ü anlatmak zorunda. Çünkü ilke ve inkılaplarına sadakatle vatan aşkıyla O'nun bize kazandırdıklarını hayata bir müddet daha yansıtamazsak... sınıfta kalacağız.
Ord. Prof. Sadi Irmak şöyle aktarıyordu;
Atatürk 1937 yılının bir akşamı Florya Köşkündeki toplantılardan birinde sofrasında sık sık misafir ettiği Behçet Kemal'e dönerek; "Sen çabuk şiir yazarsın şu içerdeki odaya çekil bende hangi nitelikleri görüyorsan hepsini anlatan bir şiir yaz" emrini verdi. Behçet içeri odaya geçti; ve yarım saat gibi kısa bir sürede büyük bir manzume ile Atatürk'ün yanına döndü. "Oku bakalım" dedi. Behçet mısraları vurgu ve ses tonuna uygun bir şekilde okudu. Mısralar Atatürk'ün yiğitliği zaferleri devrimlerini anlatıyordu. Fakat her zaman Behçet'e bol bol iltifat eden Atatürk durakladı yüzünde bir gölge dolaştığını hissettim.
"Behçet olmamış" dedi. "Benim asıl bir niteliğim var ki onu hiç yazmamışsın." Hepimiz söylediklerine şaşırmıştık. Bu yazılmayan niteliği ne olabilirdi? Atatürk fazla bekletmedi ve; "Benim asıl niteliğim" dedi "öğretmenliğimdir. Ben milletimin öğretmeniyim bunu yazmamışsın." Bir öğretmen olarak ve öğretmenin misyonuna inanmış birisi olarak heyecandan ve gururdan ağlayasım geldi. İmkân olsaydı ellerine kapanmak isterdim. Öğretmene böyle bir yüce saygıyı en yüce bir ağızdan işitiyordum."
Barkod | 9786257426671 |
Basım Yılı | 2021 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 741 |