Tükendi
Gelince Haber VerAnı kitabı yazmak kişinin yaşadıklarını okuyucuya aktarmasından başka bir şey değildir. Anılar kişinin belleğinden süzülen onun denetiminden geçen öznel anlatılardır. Bu nedenle tarihsel bir metin olmaktan ziyade tarihçi için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliği taşırlar. Oysa bazı anı kitapları bireysel yaşanmışlıkların anlatısı olmanın ötesine geçer ve tarihsel metinlere dönüşür. Perihan Akçam'ın Onca Çileden Sonra isimli anı kitabı ikinci tür anlatıya örnek oluşturuyor. Peki ama neden?Perihan Akçam'ın anlattıkları kendi yaşamının on dokuz yılından ibaret değil. Onca Çileden Sonra kitabında 1970-1990 arasında yaşanan iki askeri darbeyi ve bu darbeler esnasında toplumun önemli bir kesiminin yaşadıklarını anlatıyor. Elbette deneyimleri bireyseldir. Elbette çektiği acıları gördüğü baskı ve işkenceleri yüz yüze geldiği zulümleri birey olarak yaşamıştır. Fakat Akçam'ın bizzat tecrübe ettiği bu olaylar öyle geniş kitlelerin ortak geçmişinde yer alıyor ki anılarını artık o dönemin tarihi olarak da okumak mümkün. Üstelik Akçam'ın o karanlık dönemleri bir tanık değil taraflardan biri olarak yaşamış oluşu bu anı kitabını bir sözlü tarih anlatısına dönüştürmekte. Elinizde tuttuğunuz kitapta dönemin canlı tanıkları ile birlikte toplumun büyük çoğunluğunun yaşadıkları belgeleniyor ve toplumsal bellek yeniden canlanıyor.Mustafa Ekmekçi "Dileğim o günler bir daha yaşanmasın" diyor yazdığı önsözün satırlarında. O günlerin bir daha yaşanmaması için yaşanılanların unutulmaması ve toplumsal bellekte hep canlı kalması gerekiyor.Perihan Akçam 1933 yılında Artvin'de doğdu. Cilavuz Köy Enstitüsünü bitirdikten sonra Ardahan ve Ankara'da uzun yıllar öğretmenlik yaptı. 1977 yılında emekli olan Perihan Akçam dört çocuk ve altı torun sahibi. Önce eşi Dursun Akçam sonra da çocukları için 19 yıl süren "hapishanecilik" görevi yaptı. Onca Çileden Sonra Perihan Akçam'ın "hapishanecilik" yaptığı dönemin hikâyesi.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 21,5 |
ISBN-10 | 9755096964 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 240 |
Anı kitabı yazmak kişinin yaşadıklarını okuyucuya aktarmasından başka bir şey değildir. Anılar kişinin belleğinden süzülen onun denetiminden geçen öznel anlatılardır. Bu nedenle tarihsel bir metin olmaktan ziyade tarihçi için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı niteliği taşırlar. Oysa bazı anı kitapları bireysel yaşanmışlıkların anlatısı olmanın ötesine geçer ve tarihsel metinlere dönüşür. Perihan Akçam'ın Onca Çileden Sonra isimli anı kitabı ikinci tür anlatıya örnek oluşturuyor. Peki ama neden?Perihan Akçam'ın anlattıkları kendi yaşamının on dokuz yılından ibaret değil. Onca Çileden Sonra kitabında 1970-1990 arasında yaşanan iki askeri darbeyi ve bu darbeler esnasında toplumun önemli bir kesiminin yaşadıklarını anlatıyor. Elbette deneyimleri bireyseldir. Elbette çektiği acıları gördüğü baskı ve işkenceleri yüz yüze geldiği zulümleri birey olarak yaşamıştır. Fakat Akçam'ın bizzat tecrübe ettiği bu olaylar öyle geniş kitlelerin ortak geçmişinde yer alıyor ki anılarını artık o dönemin tarihi olarak da okumak mümkün. Üstelik Akçam'ın o karanlık dönemleri bir tanık değil taraflardan biri olarak yaşamış oluşu bu anı kitabını bir sözlü tarih anlatısına dönüştürmekte. Elinizde tuttuğunuz kitapta dönemin canlı tanıkları ile birlikte toplumun büyük çoğunluğunun yaşadıkları belgeleniyor ve toplumsal bellek yeniden canlanıyor.Mustafa Ekmekçi "Dileğim o günler bir daha yaşanmasın" diyor yazdığı önsözün satırlarında. O günlerin bir daha yaşanmaması için yaşanılanların unutulmaması ve toplumsal bellekte hep canlı kalması gerekiyor.Perihan Akçam 1933 yılında Artvin'de doğdu. Cilavuz Köy Enstitüsünü bitirdikten sonra Ardahan ve Ankara'da uzun yıllar öğretmenlik yaptı. 1977 yılında emekli olan Perihan Akçam dört çocuk ve altı torun sahibi. Önce eşi Dursun Akçam sonra da çocukları için 19 yıl süren "hapishanecilik" görevi yaptı. Onca Çileden Sonra Perihan Akçam'ın "hapishanecilik" yaptığı dönemin hikâyesi.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2011 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 21,5 |
ISBN-10 | 9755096964 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 240 |