Tükendi
Gelince Haber Ver"Mahalledeki Türk çocukları bizim Türkçemizle dalga geçerlerdi. İşte kıro şu bu. Bir gün o kadar sinirlenmiştim Nuri diye bir çocuk vardı onu dövdüm. Sonra öbür çocuklar bana saldırdılar. Burcu adında bir kız vardı. Bilmiyom artık üzüldü mü ne geldi yanıma. Pastaneye gittik muzlu tek kişilik pastalar oluyor. Ondan ikram etmişti. Tadı çok güzeldi yani köyde bu tür şeylerin olmayınca." "İlkokulda çoğunlukta bizdik. Fakat orada da biz Türklere eziyet ediyorduk ya. Birkaç tane Türk çocuğu vardı biz her gün dövüyorduk dayak atmadan eve göndermiyorduk. Ben onu anlamıyorum. Yani niye öyle bir şeyler yapmışız? Fırsat gelince demek biz eziyoruz. Yani neydi psikolojik bir şey miydi? O zaman kafamıza öyle bir şey mi yerleşmişti?""Ya yanlış anlaşılmasın da ben Kürtleri sevmiyorum. Marmaris'te her adım attığımda önümden mutlaka üç tane Kürt geçiyor. Neden sevmiyorum? Ülkemizde 'şehit' dediğimiz bir olay var. Sevmiyorum. Yolda şuradan geçse laf atarım. O dereceyim. Ama hani yanlış anlaşılmasın. Onları ayırdığımdan değil sevmiyorum sadece. " "Kürtlere karşı bir ön yargım vardı. Ya bunların hepsi Türkiye'yi sevmiyor zaten biz bunları niye sevelim falan gibi bir şeyim vardı.İçten içe geçiriyordum. O da çok değişti. Hani artık herkesle konuşabilirim; nasıl diyeyim bir şeyler paylaşabilirim. Herkes benimarkadaşım olabilir. Önceden... bunun şivesi de farklı diyordum. Konuşurken böyle bir canım sıkılıyordu falan. Artık hani çok darbaktığımı anladım. Artık hiç öyle bir şeyim yok hani; her kültürden her şeyden insanlarla konuşabilirim. "Gençler Türkiye'de yakın geçmişte yaşananlar hakkında ne düşünüyorlar? Özellikle otuz yıla varan savaşın şiddet ortamıonların zihninde nasıl bir tortu bırakmış? Asıl önemlisi Türkiye'nin Doğu'sundaki ve Batı'sındaki gençler Türkler ve Kürtler birbirleri hakkında ne düşünüyorlar? Leyla Neyzi ve Haydar Darıcı Diyarbakırlı ve Muğlalı gençlerle yaptıkları derinlemesine söyleşilerde birbirini anlamanın haritasınıseriyorlar önümüze. Önyargıların kaygıların öfkelerin kitlenmelerin ama aynı zamanda empatinin dostluğun alış verişin haritası...Birbirini ve ötekini tanımanın insanı nasıl genişlettiğine dair genç seslere kulak vermek için...
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2013 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 15 x 21,5 |
ISBN-10 | 9750511592 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 231 |
"Mahalledeki Türk çocukları bizim Türkçemizle dalga geçerlerdi. İşte kıro şu bu. Bir gün o kadar sinirlenmiştim Nuri diye bir çocuk vardı onu dövdüm. Sonra öbür çocuklar bana saldırdılar. Burcu adında bir kız vardı. Bilmiyom artık üzüldü mü ne geldi yanıma. Pastaneye gittik muzlu tek kişilik pastalar oluyor. Ondan ikram etmişti. Tadı çok güzeldi yani köyde bu tür şeylerin olmayınca." "İlkokulda çoğunlukta bizdik. Fakat orada da biz Türklere eziyet ediyorduk ya. Birkaç tane Türk çocuğu vardı biz her gün dövüyorduk dayak atmadan eve göndermiyorduk. Ben onu anlamıyorum. Yani niye öyle bir şeyler yapmışız? Fırsat gelince demek biz eziyoruz. Yani neydi psikolojik bir şey miydi? O zaman kafamıza öyle bir şey mi yerleşmişti?""Ya yanlış anlaşılmasın da ben Kürtleri sevmiyorum. Marmaris'te her adım attığımda önümden mutlaka üç tane Kürt geçiyor. Neden sevmiyorum? Ülkemizde 'şehit' dediğimiz bir olay var. Sevmiyorum. Yolda şuradan geçse laf atarım. O dereceyim. Ama hani yanlış anlaşılmasın. Onları ayırdığımdan değil sevmiyorum sadece. " "Kürtlere karşı bir ön yargım vardı. Ya bunların hepsi Türkiye'yi sevmiyor zaten biz bunları niye sevelim falan gibi bir şeyim vardı.İçten içe geçiriyordum. O da çok değişti. Hani artık herkesle konuşabilirim; nasıl diyeyim bir şeyler paylaşabilirim. Herkes benimarkadaşım olabilir. Önceden... bunun şivesi de farklı diyordum. Konuşurken böyle bir canım sıkılıyordu falan. Artık hani çok darbaktığımı anladım. Artık hiç öyle bir şeyim yok hani; her kültürden her şeyden insanlarla konuşabilirim. "Gençler Türkiye'de yakın geçmişte yaşananlar hakkında ne düşünüyorlar? Özellikle otuz yıla varan savaşın şiddet ortamıonların zihninde nasıl bir tortu bırakmış? Asıl önemlisi Türkiye'nin Doğu'sundaki ve Batı'sındaki gençler Türkler ve Kürtler birbirleri hakkında ne düşünüyorlar? Leyla Neyzi ve Haydar Darıcı Diyarbakırlı ve Muğlalı gençlerle yaptıkları derinlemesine söyleşilerde birbirini anlamanın haritasınıseriyorlar önümüze. Önyargıların kaygıların öfkelerin kitlenmelerin ama aynı zamanda empatinin dostluğun alış verişin haritası...Birbirini ve ötekini tanımanın insanı nasıl genişlettiğine dair genç seslere kulak vermek için...
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2013 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 15 x 21,5 |
ISBN-10 | 9750511592 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 231 |