Tükendi
Gelince Haber VerUluslararası İlişkiler disiplini devletlerarası ilişkilerle ilgilendiği gibi Psikoloji de doğal olarak insan/insanlar toplum/toplumlar arasındaki ilişkilere odaklanmıştır. Bu iki disiplin arasındaki esas fark ontolojiktir yani araştırmalarındaki "odak noktası"dır. Daha doğrusu Uluslararası İlişkiler genelde "ulus-devlet" olgusuna odaklıyken Psikoloji'nin ilgi alanında başrolü "birey" (insan) oynamaktadır. Ancak Uluslararası İlişkiler ve Psikoloji arasındaki "ayrım çizgisi" henüz kesin bir şekilde çizilmediği için bu iki disiplin birbirlerinden ilham alabilmektedir. Bunun en büyük belirtisi bazı Uluslararası İlişkiler disiplini aydınları tarafından bir devletin dış politikası incelenirken ulusal liderlerin rollerini gerek icraat gerekse söylem analizi bağlamında- analiz etmesi ve bazı psikologların gerek sosyal grupları gerekse onları bağlayan veya ayıran zihinsel duygusal veya davranışsal faktörlere odaklanmasıdır. Bu bağlamda Politik Psikoloji'nin esas amacı politika ve psikoloji alanları arasında etkileşimin incelenmesi ile birlikte psikolojinin politika olgusu üzerindeki etkisinin tahakkuk etmesi şeklinde özetlenebilir. Dolayısıyla henüz yeni gelişen ve disiplinler arası niteliği ile uluslararası ilişkilerdeki olgu ve olaylara farklı bir perspektif sunan Politik Psikoloji Dış Politika Analizi için önemli kavramsal ve yöntemsel çerçeve oluşturma potansiyeline sahip yeni bir disiplinler arası alan olarak kendisini göstermeye başlamıştır.
Neticede insan ilişkilerinde psikolojik unsurların rolü nasıl yadsınamaz ise öznesi insan olan devletlerin de gerek birbirleriyle olan ilişkilerinde gerekse yürütmüş oldukları dış politikalarında psikolojik unsurların rolü de azımsanamaz. Kaldı ki azımsanmamalı da. Türkiye'nin dış politikasını divana yatıran "POLİTİK PSİKOLOJİ BOYUTUYLA TÜRK DIŞ POLİTİKASI" başlıklı çalışma da buna odaklanmıştır.
Barkod | 9786254023385 |
Basım Yılı | 2020 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16 x 23,5 |
Kağıt Türü | 1. Hm. Kağıt |
Sayfa Sayısı | 766 |
Uluslararası İlişkiler disiplini devletlerarası ilişkilerle ilgilendiği gibi Psikoloji de doğal olarak insan/insanlar toplum/toplumlar arasındaki ilişkilere odaklanmıştır. Bu iki disiplin arasındaki esas fark ontolojiktir yani araştırmalarındaki "odak noktası"dır. Daha doğrusu Uluslararası İlişkiler genelde "ulus-devlet" olgusuna odaklıyken Psikoloji'nin ilgi alanında başrolü "birey" (insan) oynamaktadır. Ancak Uluslararası İlişkiler ve Psikoloji arasındaki "ayrım çizgisi" henüz kesin bir şekilde çizilmediği için bu iki disiplin birbirlerinden ilham alabilmektedir. Bunun en büyük belirtisi bazı Uluslararası İlişkiler disiplini aydınları tarafından bir devletin dış politikası incelenirken ulusal liderlerin rollerini gerek icraat gerekse söylem analizi bağlamında- analiz etmesi ve bazı psikologların gerek sosyal grupları gerekse onları bağlayan veya ayıran zihinsel duygusal veya davranışsal faktörlere odaklanmasıdır. Bu bağlamda Politik Psikoloji'nin esas amacı politika ve psikoloji alanları arasında etkileşimin incelenmesi ile birlikte psikolojinin politika olgusu üzerindeki etkisinin tahakkuk etmesi şeklinde özetlenebilir. Dolayısıyla henüz yeni gelişen ve disiplinler arası niteliği ile uluslararası ilişkilerdeki olgu ve olaylara farklı bir perspektif sunan Politik Psikoloji Dış Politika Analizi için önemli kavramsal ve yöntemsel çerçeve oluşturma potansiyeline sahip yeni bir disiplinler arası alan olarak kendisini göstermeye başlamıştır.
Neticede insan ilişkilerinde psikolojik unsurların rolü nasıl yadsınamaz ise öznesi insan olan devletlerin de gerek birbirleriyle olan ilişkilerinde gerekse yürütmüş oldukları dış politikalarında psikolojik unsurların rolü de azımsanamaz. Kaldı ki azımsanmamalı da. Türkiye'nin dış politikasını divana yatıran "POLİTİK PSİKOLOJİ BOYUTUYLA TÜRK DIŞ POLİTİKASI" başlıklı çalışma da buna odaklanmıştır.
Barkod | 9786254023385 |
Basım Yılı | 2020 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16 x 23,5 |
Kağıt Türü | 1. Hm. Kağıt |
Sayfa Sayısı | 766 |