Tükendi
Gelince Haber VerDil millî kültürün bir parçasıdır. Bir an için kültürün öbür
kısımlarında böyle bir "arıtma" işine kalkıştığımızı düşünelim. Acaba bütün bu arıtmalardan sonra bize millî saydığımız ne kalacaktır?
Kâğıdı atıp kemik üzerine veya hayvan derisine mi yazı yazacağız?
Matbaa bizim icadımız değildir fotoğrafçılığı Avrupa'dan aldık kullandığımız bütün kalemler yabancılardan alınmıştır harflerimiz Lâtincedir bilgilerimizin yüzde sekseni de yabancı kaynaklardan
aktarılmıştır. Bunların yabancı kaynaklı olduğu için atılmasını teklif edene nasıl "deli" diyorsak dilimizdeki kelimeleri yabancı dillerden geçti diye atmaya kalkan kişilerin iddialarını da çok dikkat ve ihtiyatla karşılamalıyız. Fotoğraf kullanmamak matbaaları kapatmak bir milliyetçinin aklından bile geçmez çünkü bunların Türk kültürüne Türk hayatına iyice sinmiş onlarla kaynaşmış olduğunu bilir.
***
Burada dil ile kültür dil ile düşünce arasındaki münasebetlere dair teknik bilgi ve tartışmalara girmek istemiyorum. Ama bu konuları inceledikten sonra vardığım bir hükmü burada açıklayacağım. Bugün Türkiye'deki akademisyen kadrosu büyük çoğunluğuyla daha önceki nesil ayarında bir başarı göstermiş değildir.
Bizim hocalarımız bizden daha parlak insanlardı ve bu üstünlüklerinin en büyük sebeplerinden biri sağlam bir dil bilmeleri bu dilin verdiği bir kültür temeli üzerinde yaratıcı faaliyete girişmeleriydi.
***
Türkiye'de insanın değişmesi veya bozulması konusunda yazmak isteyen bir romancı için şimdi yığınlarla canlı malzeme
mevcuttur. Solcu romancılarımız maalesef realizm adına hep insanın dışındaki çer-çöple uğraşıyorlar eşyaya daha çok önem veriyorlar. Onlara göre cemiyette realite olarak fertler değil sosyal sınıflar ve bunlar arasındaki mücadele vardır. Ferdî şahsiyet şekilsiz
bir yığının içinde bir noktadan ibarettir. Bu yüzden ideolojik peşin hükümlerden hareket etmeyen romancılar bu konu üzerine eğilir
Savas Erman: lerse hem iyi bir realizm örneği vermiş hem de bizim kendimizi tanımamıza yardım etmiş olurlar.
Prof.Dr. Erol GÜNGÖR
Barkod | 9786059605083 |
Basım Yılı | 2024 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 269 |
Dil millî kültürün bir parçasıdır. Bir an için kültürün öbür
kısımlarında böyle bir "arıtma" işine kalkıştığımızı düşünelim. Acaba bütün bu arıtmalardan sonra bize millî saydığımız ne kalacaktır?
Kâğıdı atıp kemik üzerine veya hayvan derisine mi yazı yazacağız?
Matbaa bizim icadımız değildir fotoğrafçılığı Avrupa'dan aldık kullandığımız bütün kalemler yabancılardan alınmıştır harflerimiz Lâtincedir bilgilerimizin yüzde sekseni de yabancı kaynaklardan
aktarılmıştır. Bunların yabancı kaynaklı olduğu için atılmasını teklif edene nasıl "deli" diyorsak dilimizdeki kelimeleri yabancı dillerden geçti diye atmaya kalkan kişilerin iddialarını da çok dikkat ve ihtiyatla karşılamalıyız. Fotoğraf kullanmamak matbaaları kapatmak bir milliyetçinin aklından bile geçmez çünkü bunların Türk kültürüne Türk hayatına iyice sinmiş onlarla kaynaşmış olduğunu bilir.
***
Burada dil ile kültür dil ile düşünce arasındaki münasebetlere dair teknik bilgi ve tartışmalara girmek istemiyorum. Ama bu konuları inceledikten sonra vardığım bir hükmü burada açıklayacağım. Bugün Türkiye'deki akademisyen kadrosu büyük çoğunluğuyla daha önceki nesil ayarında bir başarı göstermiş değildir.
Bizim hocalarımız bizden daha parlak insanlardı ve bu üstünlüklerinin en büyük sebeplerinden biri sağlam bir dil bilmeleri bu dilin verdiği bir kültür temeli üzerinde yaratıcı faaliyete girişmeleriydi.
***
Türkiye'de insanın değişmesi veya bozulması konusunda yazmak isteyen bir romancı için şimdi yığınlarla canlı malzeme
mevcuttur. Solcu romancılarımız maalesef realizm adına hep insanın dışındaki çer-çöple uğraşıyorlar eşyaya daha çok önem veriyorlar. Onlara göre cemiyette realite olarak fertler değil sosyal sınıflar ve bunlar arasındaki mücadele vardır. Ferdî şahsiyet şekilsiz
bir yığının içinde bir noktadan ibarettir. Bu yüzden ideolojik peşin hükümlerden hareket etmeyen romancılar bu konu üzerine eğilir
Savas Erman: lerse hem iyi bir realizm örneği vermiş hem de bizim kendimizi tanımamıza yardım etmiş olurlar.
Prof.Dr. Erol GÜNGÖR
Barkod | 9786059605083 |
Basım Yılı | 2024 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 269 |