Tükendi
Gelince Haber VerHangimizin amelce daha başarılı olduğunu imtihan etmek için ölümü ve hayatı yarattığını bildiren Rabbimiz bizleri bu hususta başıboş bırakmamış, bu hakikat(ler)i vahyettiği "En Güzel İnsan"ı da kıyamete kadar bütün cihana bir üsve-i hasene olarak takdim etmiştir. Bu bakımdan faziletlerin bütününe sahip olan Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v), hayatının her anında ve ahvalinde kendisinden güzellikler, mükemmellikler sadır olmuş bir numune-i imtisaldir. Böylelikle sıfatı ne olursa olsun, hangi zaman veya durum içerisinde bulunursa bulunsun kişi, amelce Rasûlullah Efendimizden (s.a.v) daha güzeline denk gelemez, O’ndan (s.a.v) daha mükemmel bir mürşid ve daha iyi bir rehber bulamaz. En alt kademeden en üst kademeye kadar "amel bakımından daha güzel olana, ifrat veya tefrite savrulmadan orta yola yani adalete talip kimseler için Rasûl-i Kibriyâ (s.a.v) yegâne örnektir. O halde yaratılış gayesini gerçekleştirmek, rıza-yı İlahîye mazhar olabilmek için en büyük ihtiyaç Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in sünnet-i seniyyesidir, hadis-i şeriflerinde ifadesini bulan Muhammedî yoldur. Dolayısıyla sünnete tabi olmadan kâmil manada fıtrat/İslam üzere yaşama iddiası yanlış bir düşüncedir, bu düşüncenin hiçbir değeri yoktur. Sünnete olan ittibâmız Allah Teâlâya yakınlık vesilesi olduğu gibi O’na olan muhabbetimizin değerlendirilme vesilesi, yegâne mi’yarıdır. Yani kişinin Cenâb-ı Hakka olan yakınlığı, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile olan irtibatıyla ilişkilidir. Bu sadece nafile namazlar, oruçlar vs. cihetinden değil; oturmak, yürümek, yemek, içmek, giyinmek gibi mubah addedebileceğimiz filleri de kapsamaktadır. Çünkü Rasûlullah (s.a.v), bu manada da "amelce daha güzel, daha doğru, en iyi rehber ve takvaya en uygun olanıdır. Dolayısıyla Ona (s.a.v.) uymayan her halimiz kemâl noktasında eksikliğimizi göstermektedir. Bu hususun önemine vurgu yaparak hassasiyetlerimizi tekrar hatırlatmayı amaçlayan Reyhan, günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz -belki de unuttuğumuz- bazı sünnetlere yer vererek bu uğurda bir adım atmaya vesile olmak için huzurlarınızda. Rabbimizin imtihanlarını en belirgin bir şekilde yaşadığımız bir süreçte Efendimizin (s.a.v) hayatını bütünüyle anlamaya ve hayatımıza aktarmaya ne kadar da muhtaç olduğumuzu yeniden gözden geçirebilmemiz temennisiyle...
Kitap ÖzellikleriBarkod | 3339876061032 |
Basım Yılı | Nisan – Mayıs – Haziran 2020 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | türkçe |
Ebat | 26x17.5 |
Sayfa Sayısı | 112 |
Hangimizin amelce daha başarılı olduğunu imtihan etmek için ölümü ve hayatı yarattığını bildiren Rabbimiz bizleri bu hususta başıboş bırakmamış, bu hakikat(ler)i vahyettiği "En Güzel İnsan"ı da kıyamete kadar bütün cihana bir üsve-i hasene olarak takdim etmiştir. Bu bakımdan faziletlerin bütününe sahip olan Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v), hayatının her anında ve ahvalinde kendisinden güzellikler, mükemmellikler sadır olmuş bir numune-i imtisaldir. Böylelikle sıfatı ne olursa olsun, hangi zaman veya durum içerisinde bulunursa bulunsun kişi, amelce Rasûlullah Efendimizden (s.a.v) daha güzeline denk gelemez, O’ndan (s.a.v) daha mükemmel bir mürşid ve daha iyi bir rehber bulamaz. En alt kademeden en üst kademeye kadar "amel bakımından daha güzel olana, ifrat veya tefrite savrulmadan orta yola yani adalete talip kimseler için Rasûl-i Kibriyâ (s.a.v) yegâne örnektir. O halde yaratılış gayesini gerçekleştirmek, rıza-yı İlahîye mazhar olabilmek için en büyük ihtiyaç Rasûl-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’in sünnet-i seniyyesidir, hadis-i şeriflerinde ifadesini bulan Muhammedî yoldur. Dolayısıyla sünnete tabi olmadan kâmil manada fıtrat/İslam üzere yaşama iddiası yanlış bir düşüncedir, bu düşüncenin hiçbir değeri yoktur. Sünnete olan ittibâmız Allah Teâlâya yakınlık vesilesi olduğu gibi O’na olan muhabbetimizin değerlendirilme vesilesi, yegâne mi’yarıdır. Yani kişinin Cenâb-ı Hakka olan yakınlığı, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ile olan irtibatıyla ilişkilidir. Bu sadece nafile namazlar, oruçlar vs. cihetinden değil; oturmak, yürümek, yemek, içmek, giyinmek gibi mubah addedebileceğimiz filleri de kapsamaktadır. Çünkü Rasûlullah (s.a.v), bu manada da "amelce daha güzel, daha doğru, en iyi rehber ve takvaya en uygun olanıdır. Dolayısıyla Ona (s.a.v.) uymayan her halimiz kemâl noktasında eksikliğimizi göstermektedir. Bu hususun önemine vurgu yaparak hassasiyetlerimizi tekrar hatırlatmayı amaçlayan Reyhan, günlük hayatımızda uygulayabileceğimiz -belki de unuttuğumuz- bazı sünnetlere yer vererek bu uğurda bir adım atmaya vesile olmak için huzurlarınızda. Rabbimizin imtihanlarını en belirgin bir şekilde yaşadığımız bir süreçte Efendimizin (s.a.v) hayatını bütünüyle anlamaya ve hayatımıza aktarmaya ne kadar da muhtaç olduğumuzu yeniden gözden geçirebilmemiz temennisiyle...
Kitap ÖzellikleriBarkod | 3339876061032 |
Basım Yılı | Nisan – Mayıs – Haziran 2020 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | türkçe |
Ebat | 26x17.5 |
Sayfa Sayısı | 112 |