Tükendi
Gelince Haber Verİnsanların bir arada yaşayabilmesi için gerekli şartları sağlamak ile yükümlü olan devlet, ilk çağlardan bu yana insan hayatının vazgeçilmez bir parçası olan sanatın geliştirilip yaygınlaştırılmasında da önemli bir role sahiptir. Sanat doğal olarak tarih boyunca var olmuş olmakla birlikte, günümüz modern toplumlarında varlığını sürdürebilmek ve kitlelere ulaşabilmek için, devlet gibi kapsamlı bir örgütün desteğine ihtiyaç duymaktadır. Tiyatro, icrası aşamasında toplumla doğrudan ve eş zamanlı iletişim kurabilen bir sanat dalı olması nedeniyle diğer sanat dallarından ayrışmakta, bu özelliği kitleler üzerindeki etkisini arttırmaktadır. Bu nedenledir ki devletin tiyatro ile olan ilişkisi, devletin müdahil olma eğilimi ve tiyatronun muhalif doğasından kaynaklanan tartışmalara sahne olmaktadır. Bu çalışmada, tiyatronun neden devlet tarafından kamusal bir hizmet olarak sunulduğunu ortaya koymak ve bu kaçınılmaz ilişkiden kaynaklanan sorunları en aza indirecek bir model tasarlamak amaçlanmıştır. Edinilen veriler, Türkiye’deki tiyatro yönetim modelinde çeşitli sorunların olduğuna işaret etmektedir. Bu sorunlar dikkate alındığında, dünyadaki diğer başarılı yönetim modellerinin birebir Türkiye örneğine uygulanamayacağı, bunun yerine geliştirilecek özgün bir modele ihtiyaç duyulduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu modelde temel unsur sanat kurumlarının devlet ile olan ilişkisinde katalizör görevini yüklenecek olan, karma yapıya sahip özerk bir yüksek kurulun bulunmasıdır. Sanat politikalarını tiyatro yönetimi perspektifinden değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışma, devlet ile sanat arasındaki ilişkinin yönetsel niteliklerini ön plana koyarak cevap aramaktadır. Bu yönüyle çalışmanın yalnızca kamu yönetimi yazınına değil, sanat yönetimi ile ilgilenenlere de faydalı olması amaçlanmıştır.
Barkod | 9786257127950 |
Baskı | 14 |
Dil | Türkçe |
Ebat | 27.5x19.5 |
İnsanların bir arada yaşayabilmesi için gerekli şartları sağlamak ile yükümlü olan devlet, ilk çağlardan bu yana insan hayatının vazgeçilmez bir parçası olan sanatın geliştirilip yaygınlaştırılmasında da önemli bir role sahiptir. Sanat doğal olarak tarih boyunca var olmuş olmakla birlikte, günümüz modern toplumlarında varlığını sürdürebilmek ve kitlelere ulaşabilmek için, devlet gibi kapsamlı bir örgütün desteğine ihtiyaç duymaktadır. Tiyatro, icrası aşamasında toplumla doğrudan ve eş zamanlı iletişim kurabilen bir sanat dalı olması nedeniyle diğer sanat dallarından ayrışmakta, bu özelliği kitleler üzerindeki etkisini arttırmaktadır. Bu nedenledir ki devletin tiyatro ile olan ilişkisi, devletin müdahil olma eğilimi ve tiyatronun muhalif doğasından kaynaklanan tartışmalara sahne olmaktadır. Bu çalışmada, tiyatronun neden devlet tarafından kamusal bir hizmet olarak sunulduğunu ortaya koymak ve bu kaçınılmaz ilişkiden kaynaklanan sorunları en aza indirecek bir model tasarlamak amaçlanmıştır. Edinilen veriler, Türkiye’deki tiyatro yönetim modelinde çeşitli sorunların olduğuna işaret etmektedir. Bu sorunlar dikkate alındığında, dünyadaki diğer başarılı yönetim modellerinin birebir Türkiye örneğine uygulanamayacağı, bunun yerine geliştirilecek özgün bir modele ihtiyaç duyulduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu modelde temel unsur sanat kurumlarının devlet ile olan ilişkisinde katalizör görevini yüklenecek olan, karma yapıya sahip özerk bir yüksek kurulun bulunmasıdır. Sanat politikalarını tiyatro yönetimi perspektifinden değerlendirmeyi amaçlayan bu çalışma, devlet ile sanat arasındaki ilişkinin yönetsel niteliklerini ön plana koyarak cevap aramaktadır. Bu yönüyle çalışmanın yalnızca kamu yönetimi yazınına değil, sanat yönetimi ile ilgilenenlere de faydalı olması amaçlanmıştır.
Barkod | 9786257127950 |
Baskı | 14 |
Dil | Türkçe |
Ebat | 27.5x19.5 |