Tükendi
Gelince Haber VerSeherdeki hikâyeler heveskâr işi değil insana ve yaşama duyulan derin sevginin ince bir mizahla harmanladığı has yazar işi metinler. Karşımızda tutsaklık günlerinde vakit doldurmak için yazan biri değil bugüne kadar ortaya çıkmamış okura ulaşmamış bir edebiyatçı var. Demirtaşın hikâyelerini okuyunca keşke halkına ülkesine dünyaya karşı duyduğu sorumluluk ağır basmasaydı da yazar olsaydı diye hayıflandım. Sonra edebiyat-sanat damarımın bencilliğinden utandım: o zaman edebiyat bir yazar kazanacak ama Türkiye Demirtaş kalibresinde bir siyasetçiden geleceğin önemli bir liderinden barış ve özgürlük umudundan yoksun kalacaktı. Oya Baydar Siyaset ve sanat disiplinleri birbirine benzemez. Siyaset; doğru zamanda siyasi açıdan doğru olanı söylemek ve gerçek düşünceleri saklamak ilkesine sahipken sanatçı deyim yerindeyse yüreğini kazıyarak en gizli duygularını en büyük kitleyle paylaşmaya koşullanmıştır. Bu açıdan Selahattin Demirtaşın değerli öykülerini özel bir yere koymamız gerekir diye düşünüyorum. Acılar karşısında duyarlı bir yüreğin çığlığını yansıtan bu öyküler siyasetten çok daha derin bir insani damara dokunuyor. Kitabın özenli ve akıcı bir Türkçeyle yazılmış olması hem estetik hem de toplumsal açıdan ayrıca övgüye değer. Bu ülkedeki herkesi birleştirecek olan ortak payda sanatın büyülü yaratıcılığında gizli. Çünkü sanat vicdanın dilidir. Selahattin Demirtaş da bu dili konuşuyor. Zülfü Livaneli |
Barkod | 9786052318003 |
Basım Yılı | 2020 |
Baskı | 28 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 12,5 x 19,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 144 |
Yazar | Selahattin Demirtaş |
Seherdeki hikâyeler heveskâr işi değil insana ve yaşama duyulan derin sevginin ince bir mizahla harmanladığı has yazar işi metinler. Karşımızda tutsaklık günlerinde vakit doldurmak için yazan biri değil bugüne kadar ortaya çıkmamış okura ulaşmamış bir edebiyatçı var. Demirtaşın hikâyelerini okuyunca keşke halkına ülkesine dünyaya karşı duyduğu sorumluluk ağır basmasaydı da yazar olsaydı diye hayıflandım. Sonra edebiyat-sanat damarımın bencilliğinden utandım: o zaman edebiyat bir yazar kazanacak ama Türkiye Demirtaş kalibresinde bir siyasetçiden geleceğin önemli bir liderinden barış ve özgürlük umudundan yoksun kalacaktı. Oya Baydar Siyaset ve sanat disiplinleri birbirine benzemez. Siyaset; doğru zamanda siyasi açıdan doğru olanı söylemek ve gerçek düşünceleri saklamak ilkesine sahipken sanatçı deyim yerindeyse yüreğini kazıyarak en gizli duygularını en büyük kitleyle paylaşmaya koşullanmıştır. Bu açıdan Selahattin Demirtaşın değerli öykülerini özel bir yere koymamız gerekir diye düşünüyorum. Acılar karşısında duyarlı bir yüreğin çığlığını yansıtan bu öyküler siyasetten çok daha derin bir insani damara dokunuyor. Kitabın özenli ve akıcı bir Türkçeyle yazılmış olması hem estetik hem de toplumsal açıdan ayrıca övgüye değer. Bu ülkedeki herkesi birleştirecek olan ortak payda sanatın büyülü yaratıcılığında gizli. Çünkü sanat vicdanın dilidir. Selahattin Demirtaş da bu dili konuşuyor. Zülfü Livaneli |
Barkod | 9786052318003 |
Basım Yılı | 2020 |
Baskı | 28 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 12,5 x 19,5 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 144 |
Yazar | Selahattin Demirtaş |