Tükendi
Gelince Haber VerŞehir teorisi her gazetecinin şairin ve romancının bildiği bir şeyi yani şehrin yaşayan bir şey olduğunu her nasılsa açıklayamıyor. Bir yaşam sistemi olarak şehir bizatihi biyolojik evrimin yapısına nüfuz etmekte yeni şehir haşeratı ve şehir hayvanları biçimleri yaratmaktadır. Gümüşcün böceği güve tahta kurusu ve hamam böceği gibi kentsel haşerat vardır. Bunlar proletarya kadar kente özgü bürokratlar kadar kentlidirler. Sıçan ve sokak kedisi kentlerin soyutlanma ve sofistike sinisizm kadar kentsel bir görüntüye sahip hayvan sakinleridir. Şehirde serçe sığırcık ve güvercin gibi kuşlar aleminin temsilcileri vardır. Onlar da şehrin diğer sakinleri gibi aynı soğukkanlılıkla trafikten kaçınıyor meydanlarda münakaşa ediyor bina saçaklarında toplantılar yapıyor ticaretin yan ürünlerinden rızklarını kazanıyorlar. Yeryüzünden azad olmuş insan ruhunun özü gibi her şehrin şafağında dairelerin dikdörtgenlerin çokgenlerin ve üçgenlerin yani şehrin geometrisinin bir sis bulutu içinde yüzer gibi olduğu anlar vardır. Yıldızların aydınlattığı gecelerde şehrin kulelerinin ve onların külahlarının karanlığı müthiş heyecan verici yıldızlardan koparırcasına göğü zorladığı ve şehrin bizzat zamana karşı insanoğlunun keskin bir iddiası gibi göründüğü anlar vardır.Max Weber içinde yaşadığımız şehrin nasıl bir seyir izlediğini tarihi ve sosyolojik bakış açısı ile yetkin bir biçimde dile getirdiği bu eserde akademik camia kadar her şehirli insan için de önemli bilgiler sunuyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2010 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6059931199 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 317 |
Şehir teorisi her gazetecinin şairin ve romancının bildiği bir şeyi yani şehrin yaşayan bir şey olduğunu her nasılsa açıklayamıyor. Bir yaşam sistemi olarak şehir bizatihi biyolojik evrimin yapısına nüfuz etmekte yeni şehir haşeratı ve şehir hayvanları biçimleri yaratmaktadır. Gümüşcün böceği güve tahta kurusu ve hamam böceği gibi kentsel haşerat vardır. Bunlar proletarya kadar kente özgü bürokratlar kadar kentlidirler. Sıçan ve sokak kedisi kentlerin soyutlanma ve sofistike sinisizm kadar kentsel bir görüntüye sahip hayvan sakinleridir. Şehirde serçe sığırcık ve güvercin gibi kuşlar aleminin temsilcileri vardır. Onlar da şehrin diğer sakinleri gibi aynı soğukkanlılıkla trafikten kaçınıyor meydanlarda münakaşa ediyor bina saçaklarında toplantılar yapıyor ticaretin yan ürünlerinden rızklarını kazanıyorlar. Yeryüzünden azad olmuş insan ruhunun özü gibi her şehrin şafağında dairelerin dikdörtgenlerin çokgenlerin ve üçgenlerin yani şehrin geometrisinin bir sis bulutu içinde yüzer gibi olduğu anlar vardır. Yıldızların aydınlattığı gecelerde şehrin kulelerinin ve onların külahlarının karanlığı müthiş heyecan verici yıldızlardan koparırcasına göğü zorladığı ve şehrin bizzat zamana karşı insanoğlunun keskin bir iddiası gibi göründüğü anlar vardır.Max Weber içinde yaşadığımız şehrin nasıl bir seyir izlediğini tarihi ve sosyolojik bakış açısı ile yetkin bir biçimde dile getirdiği bu eserde akademik camia kadar her şehirli insan için de önemli bilgiler sunuyor.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2010 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6059931199 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 317 |