Mevlana bir gün eve gelir. Oğlunu ağlar halde görür. Hemen avluya çıkar ve duvarda asılı duran kurt postunu üzerine geçirir tekrar oğlunun yanına döner. Iki kolunu yukarı kaldırmaya ve kurt gibi ulumaya başlar. Babasını bu şekilde gören oğlu birden gülümser. Hatta sevincinden kahkaha atar. Mevlana oğluna yaklaşır ve şunu söyler: "Normalde kurt ürkütücü bir hayvandır. Bu sebeple ondan her insan korkar. Ama postun altında kurt değil baban olduğunu bildiğin için korkmadın. Tam tersine güldün sevindin. Bak ağlamak nasıl bir anda yerini sevince bıraktı."Postu kurt sanmak psikolojimizi hastalık zannetmektir. Postu kurt psikolojimizi ise hastalık olarak algıladığımız için etkileniyoruz. Bu hastalıklı hastalık algısını ve inancını sektör kurdu. Kıl ve tüy varsa bir de uluma sesi eşlik ediyorsa bu bir kurttur dedi. Biz de her kurt kostümü gördüğümüzde kurt gördüğümüzü sanarak kaygılandık korktuk. Bu algıyı sektör kurdu. Çünkü o hastalıklardan besleniyor. Sen hasta değilsin dendiğinde kapısının önünden geçmeyecek bir kişi hasta olduğuna inandıktan sonra bu kliniklerin gedikli müdavimi oluyor.Bu kitabı okuduğunuzda bir sektörü yakından tanıyacak belki sorunlarınızın bulunduğunu ama hasta olmadığının anlayacak hastalıklı hastalık inancından kurtulmanın evinizdeki iyileştirici gücüne tanıklık edeceksiniz. Bu eser sorunları olanlar için sıfır yan etkili bir ilaç bir sorunu bulunmayanlar için de koruyucu bir aşıdır.