Tükendi
Gelince Haber VerEser, Hatîb-i Tibrizî’nin Mişkât-ul-Mesâbîh isimli hadis kitabının emsalsiz bir şerhidir. Bizim zamanımızda birçok fitne kapısı açılmıştır; sırât-I müstakîm üzerinde olan zevat azalmıştır. Fitnelerden biri de, köşe başında oturan cambazların, sadece ayet meallerini okuyarak şerefli milletimizin, özellikle yavrularımızın dimağlarını şaşırtmalarıdır. Bunun yegâne sebebi, Arabî nazımla Kur'an ve hadîse bağlı ilim erbâbının azalmasıdır. Özellikle hadisleri devreden çıkarmak isteyenler, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'i sözde susturup, her manaya gelebilecek meali fikrine delil edinip, sözünü din diye satışa çıkarmayı ğaye edinen, insanları benlik ve şahsiyetlerine davet eden zavallılardır. İşte bu eser, başka hiçbir çabaya gerek olmaksızın tek başına bütün bu hilelerin ve menfî maksadların önünü kesmeye kâfidir. Eserin birinci cildinde özellikle hadis ilmi ile ilgili aktarılan bilgiler takdire şayan olup, bütün açıklığı ile Müellif, ilmini inci tanesi gibi ortaya koyarak, bir mişkat gibi okuyanını ışıldatıyor ve alıcı zihin sahiblerini hadis ilminde üstün bir mevkiye getirici nâdide bilgileri aktarıyor. Özellikle bidâyette ilm-i usûl-i hadis talebelerine ve hatta nihayette muallimlerin de müstağnî olmayacağı şekilde, hepsinin tedrisat ve talimlerinde mihenk olacak bir düzenle tanzim edilen eserde, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'ye yöneltilen hadisle ilgili itirazlara verilen cevablar ve onun hadisteki derya ilmi ile ilgili nakiller, hadîs-i şerîflerin tedvîni ile ilgili mevzû'lar, Kütüb-i Sitte sahiblerinin hayatlarına ve ilimlerine dair konular, hadis ıstılahları ve mevzuların işleniş tarzı, bu eserin ilgili herkes tarafından büyük bir önemle takibini gerektiren keyfiyetlerdir. Eser aslında üç ayrı kitabın bir arada olduğu, alanındaki nâdir teliflerden birisidir. Bir yandan Mişkât-ul-Mesâbîh, sade ve sahih bir tercüme ile aktarılırken, bir yandan da ilm-i usûl-i hadis'in bütün incelikleri ile şerhediliyor. Öte yandan aynı kap içerisinde hadislerin tahricleri, örneği hiçbir hadis kitabında görülmeyecek sağlamlıkta ve üslubda nâdide bir usulle bildiriliyor. Râvîlerin hayatlarına dair bilgiler, şerhedilen hadîsin bahsine giren hükümler, ölçüler, hikmetler ve mev'ızeler müstakil bir eser olarak hazırlanması mümkün bir halde okuyucusunun istifadesine sunuluyor. Müellif, ilim hazinesini cömerdce okuyucusunun faidesine açmış ve derin bakışıyla asrımızın muhakkiklerinin önüne hadis ilmi ile ilgili fevkalade gerekli ve mükemmel bir mihenk ortaya koymuştur. Hâzâ min fadli Rabbî Müellif'in, Mişkât-ul-Mesâbîh hadislerinin şerhini tamamlaması, bu eserle tanışanların dileğiydi muhakkak. Bu şerhin tamamlanması ve arzu ettiği diğer çalışmaları gerçekleştirmesi için Üstazımız'a sağlık ve hayrlarla dolu uzun ömür, çalışma feyzini paylaşmak istediği kardeşlerimize de ğayret, ihlas ve muhabbet de diliyorduk. Ne var ki Üstazımız’ın ömrü buna kifâyet etmedi. Allah Teâlâ minnet ve keremiyle onun tertemiz sırlarını yüceltsin, cesedine ve cesedinin yatağı olan toprağına rahmet ve rızalarını bolca akıtsın, cennetlerinin ortasında iskanlandırsın, ilminden bizi faidelendirsin, ilminin bereketlerini üzerimize akıtsın. Âmîn.
Kitap ÖzellikleriBarkod | 3339876062001 |
Basım Yılı | 1996 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Ciltsiz Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16x10 |
Kağıt Türü | 2.Hamur |
Sayfa Sayısı | 2541 |
Eser, Hatîb-i Tibrizî’nin Mişkât-ul-Mesâbîh isimli hadis kitabının emsalsiz bir şerhidir. Bizim zamanımızda birçok fitne kapısı açılmıştır; sırât-I müstakîm üzerinde olan zevat azalmıştır. Fitnelerden biri de, köşe başında oturan cambazların, sadece ayet meallerini okuyarak şerefli milletimizin, özellikle yavrularımızın dimağlarını şaşırtmalarıdır. Bunun yegâne sebebi, Arabî nazımla Kur'an ve hadîse bağlı ilim erbâbının azalmasıdır. Özellikle hadisleri devreden çıkarmak isteyenler, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'i sözde susturup, her manaya gelebilecek meali fikrine delil edinip, sözünü din diye satışa çıkarmayı ğaye edinen, insanları benlik ve şahsiyetlerine davet eden zavallılardır. İşte bu eser, başka hiçbir çabaya gerek olmaksızın tek başına bütün bu hilelerin ve menfî maksadların önünü kesmeye kâfidir. Eserin birinci cildinde özellikle hadis ilmi ile ilgili aktarılan bilgiler takdire şayan olup, bütün açıklığı ile Müellif, ilmini inci tanesi gibi ortaya koyarak, bir mişkat gibi okuyanını ışıldatıyor ve alıcı zihin sahiblerini hadis ilminde üstün bir mevkiye getirici nâdide bilgileri aktarıyor. Özellikle bidâyette ilm-i usûl-i hadis talebelerine ve hatta nihayette muallimlerin de müstağnî olmayacağı şekilde, hepsinin tedrisat ve talimlerinde mihenk olacak bir düzenle tanzim edilen eserde, İmâm-ı A'zam Ebû Hanîfe'ye yöneltilen hadisle ilgili itirazlara verilen cevablar ve onun hadisteki derya ilmi ile ilgili nakiller, hadîs-i şerîflerin tedvîni ile ilgili mevzû'lar, Kütüb-i Sitte sahiblerinin hayatlarına ve ilimlerine dair konular, hadis ıstılahları ve mevzuların işleniş tarzı, bu eserin ilgili herkes tarafından büyük bir önemle takibini gerektiren keyfiyetlerdir. Eser aslında üç ayrı kitabın bir arada olduğu, alanındaki nâdir teliflerden birisidir. Bir yandan Mişkât-ul-Mesâbîh, sade ve sahih bir tercüme ile aktarılırken, bir yandan da ilm-i usûl-i hadis'in bütün incelikleri ile şerhediliyor. Öte yandan aynı kap içerisinde hadislerin tahricleri, örneği hiçbir hadis kitabında görülmeyecek sağlamlıkta ve üslubda nâdide bir usulle bildiriliyor. Râvîlerin hayatlarına dair bilgiler, şerhedilen hadîsin bahsine giren hükümler, ölçüler, hikmetler ve mev'ızeler müstakil bir eser olarak hazırlanması mümkün bir halde okuyucusunun istifadesine sunuluyor. Müellif, ilim hazinesini cömerdce okuyucusunun faidesine açmış ve derin bakışıyla asrımızın muhakkiklerinin önüne hadis ilmi ile ilgili fevkalade gerekli ve mükemmel bir mihenk ortaya koymuştur. Hâzâ min fadli Rabbî Müellif'in, Mişkât-ul-Mesâbîh hadislerinin şerhini tamamlaması, bu eserle tanışanların dileğiydi muhakkak. Bu şerhin tamamlanması ve arzu ettiği diğer çalışmaları gerçekleştirmesi için Üstazımız'a sağlık ve hayrlarla dolu uzun ömür, çalışma feyzini paylaşmak istediği kardeşlerimize de ğayret, ihlas ve muhabbet de diliyorduk. Ne var ki Üstazımız’ın ömrü buna kifâyet etmedi. Allah Teâlâ minnet ve keremiyle onun tertemiz sırlarını yüceltsin, cesedine ve cesedinin yatağı olan toprağına rahmet ve rızalarını bolca akıtsın, cennetlerinin ortasında iskanlandırsın, ilminden bizi faidelendirsin, ilminin bereketlerini üzerimize akıtsın. Âmîn.
Kitap ÖzellikleriBarkod | 3339876062001 |
Basım Yılı | 1996 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Ciltsiz Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16x10 |
Kağıt Türü | 2.Hamur |
Sayfa Sayısı | 2541 |