Tükendi
Gelince Haber VerMİFTAH -ÜL-KULÜB adındaki bu değerli eser sekiz risalenin bir araya gelmesinden teşekkül etmiştir.
1.Risale : MİFTAH -ÜL-KULÜB
2.Risale : MÜRAKABE
3.Risale : PENDİYYE
4.Risale : İSLAM TASAVVUFUNUN ŞARTLARI
5.Risale : VASİYYETNAME
6.Risale : FETHİYYE EVRADI ŞERHLİ TERCÜMESİ
7.Risale : FETHİYE EVRADI ve TERCÜMESİ
8.Risale : BAHAİYYE EVRADI ve TERCÜMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM KUTB-ÜL-ARİFİYN MEVLANA YAHYA EFENDİ KADDESALLAHU SIRRAHUL-ALİ HAZRETLERİNİN TÜRBEDARI VE (MİFTAH - ÜL - KULUB) ADINDAKİ BU ÇOK KIYMETLİ ESERİN YAZARI ŞEYH EL-HAC MEHMET NURİ ŞEMSEDDİN-EL-NAKŞİBENDİ KUDDİSE SIRRAHU HAZRETLERİNİN HAL TERCÜMELERİDİR.
Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi kaddesallahu sIrrahul-Ali hazretleri; Kutb-ür-Rabbani Gavs-ül-Samedani Sultan-ül-evliya Seyyid Abdülkadir Geylani kaddesallahu sırrahul-Ali hazretlerinin on beşinci batın evlatlarından olup Taşköprü kazasının Ayvalı kasabası ileri gelenlerinden şehit Seyyid Hüseyin Efendinin oğludur.
Hicri 1216 yılında İstanbulda doğmuşlar ve tahsil çağına girdiklerinde evleri civarında bulunan Mercan ağa mektebinde Besmele-i-şerif çekerek Kuran-ı-kerim öğrenmeğe başlamışlardır.
1230 yılında henüz 14 yaşlarında iken Kuran-ı-azim-üş-şanı hıfzetmeğe muvaffak olmuşlar ve 1231 yılından itibaren Bayazit cami-i-şerifinde ders veren o devrin tanınmış dersiamlarından Baltacı namiyle mAruf Hasan Efendiden sarf ve nahiv ve mantık tahsiline başlamışlardır.
1242 yılında hac farizasını ifa maksadiyle Hicaza gitmişler ve Haremeyni ziyaretten sonra İstanbula dönüşlerinde Süleymaniye Cami-i şerifinde ders veren devrin değerli alim ve muhakkiklerinden ŞEHRİ HAFIZ EFENDi olarak tanınmış İstanbullu Hafız Mehmet Efendinin derslerine devama başlamışlar Şemsiyye şerhinden itibaren muhtelif ilim kollarında tahsillerini tamamlamağa muvaffak olarak her manada ilim ve irfan sahibi olmuşlardır.
Fakat. bununla da yetinmemişler devrin meşhur alimlerinden BULDANLI lakabı ile tanınmış Kayyumi El-hac Mehmet Efendiden MEANi ilmini ŞALCI lakabı ile tanınmış Tosyalı Ali Efendiden Fıkıh ilmini ve ŞEHRi HAFIZ EFENDinin de üstadı olan Kazanlı Mehmet Efendiden USUL ilmini tahsil etmişler tanınmış hattatlardan KEBECi ZADE MEHMET VASFi EFENDiden de HAT ve KiTABETi talim eylemişlerdir.
Bu arada Kayserinin tanınmış alimlerinden ve Nakşibendi meşayihi ulularından Evliya-il-arifiyn Şeyh El-hac Mehmet Sait Efendi kuddise sırrahu hazretleri 1236 yılı ortalarında büyük mürşitleri Şeyh El-Hac Ahmet Behcet-iyyül-Kayseri kuddise sırrahu hazretleriyle birlikte istanbula gelmişler. Bir gün Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi hazretlerine rastlamışlar ... Şeyh Ahmet Behcet-iyyül-Kayseri hazretleri Şeyh Mehmet Sait Efendi hazretlerine:
Bu genci sen irşôd edeceksin. Onun yüzünden Ümmeti Muhammedden bir çokları vasıl-ı-hak olacaklardır buyurmuşlar.
Büyük mürşitlerinden böyle bir vazife alan Şeyh Mehmet Sait Efendi o günden itibaren 18 yıl ramazan aylarında istanbula gelerek Bayazıt cami-i-şerifinde vaaz ve nasihata devam buyurmuşlar ve şeyhinin işaret buyurdukları zamanı kollamışlardır.
Nihayet. 1244 ramazanında beklenen hadise zuhura gelmiş ve Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi hazretleri aradığı mürşidin Şeyh Mehmet Sait Efendi olduğunu anlamış ve kendilerinden inabet almıştır.
1232 yılında muhterem pederleri vefat etmiş bulunduğundan dul kalan valideleri NAiLE hatunu mürşidi Mehmet Sait Efendi ile nikahlayan Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi hazretleri şeyhine babalık makamını da tevdi buyurmuşlardır. Böylece 1252 yılına kadar kendisinden tarikatin esaslarını ve adabını öğrenmişler hilafet ve velayet rütbesine ulaşmışlardır.
1256 yılında hilafet makamını ihraz buyurmalarından sonra mürşit leri Mehmet Sait Efendi kuddise sırrahu hazretlerine ikinci Sultan Mahmut tarafından Hünkar Hacı Bektaş-ı-Veli kaddesallahu sırrahu
MİFTAH -ÜL-KULÜB adındaki bu değerli eser sekiz risalenin bir araya gelmesinden teşekkül etmiştir.
1.Risale : MİFTAH -ÜL-KULÜB
2.Risale : MÜRAKABE
3.Risale : PENDİYYE
4.Risale : İSLAM TASAVVUFUNUN ŞARTLARI
5.Risale : VASİYYETNAME
6.Risale : FETHİYYE EVRADI ŞERHLİ TERCÜMESİ
7.Risale : FETHİYE EVRADI ve TERCÜMESİ
8.Risale : BAHAİYYE EVRADI ve TERCÜMESİ
BİRİNCİ BÖLÜM KUTB-ÜL-ARİFİYN MEVLANA YAHYA EFENDİ KADDESALLAHU SIRRAHUL-ALİ HAZRETLERİNİN TÜRBEDARI VE (MİFTAH - ÜL - KULUB) ADINDAKİ BU ÇOK KIYMETLİ ESERİN YAZARI ŞEYH EL-HAC MEHMET NURİ ŞEMSEDDİN-EL-NAKŞİBENDİ KUDDİSE SIRRAHU HAZRETLERİNİN HAL TERCÜMELERİDİR.
Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi kaddesallahu sIrrahul-Ali hazretleri; Kutb-ür-Rabbani Gavs-ül-Samedani Sultan-ül-evliya Seyyid Abdülkadir Geylani kaddesallahu sırrahul-Ali hazretlerinin on beşinci batın evlatlarından olup Taşköprü kazasının Ayvalı kasabası ileri gelenlerinden şehit Seyyid Hüseyin Efendinin oğludur.
Hicri 1216 yılında İstanbulda doğmuşlar ve tahsil çağına girdiklerinde evleri civarında bulunan Mercan ağa mektebinde Besmele-i-şerif çekerek Kuran-ı-kerim öğrenmeğe başlamışlardır.
1230 yılında henüz 14 yaşlarında iken Kuran-ı-azim-üş-şanı hıfzetmeğe muvaffak olmuşlar ve 1231 yılından itibaren Bayazit cami-i-şerifinde ders veren o devrin tanınmış dersiamlarından Baltacı namiyle mAruf Hasan Efendiden sarf ve nahiv ve mantık tahsiline başlamışlardır.
1242 yılında hac farizasını ifa maksadiyle Hicaza gitmişler ve Haremeyni ziyaretten sonra İstanbula dönüşlerinde Süleymaniye Cami-i şerifinde ders veren devrin değerli alim ve muhakkiklerinden ŞEHRİ HAFIZ EFENDi olarak tanınmış İstanbullu Hafız Mehmet Efendinin derslerine devama başlamışlar Şemsiyye şerhinden itibaren muhtelif ilim kollarında tahsillerini tamamlamağa muvaffak olarak her manada ilim ve irfan sahibi olmuşlardır.
Fakat. bununla da yetinmemişler devrin meşhur alimlerinden BULDANLI lakabı ile tanınmış Kayyumi El-hac Mehmet Efendiden MEANi ilmini ŞALCI lakabı ile tanınmış Tosyalı Ali Efendiden Fıkıh ilmini ve ŞEHRi HAFIZ EFENDinin de üstadı olan Kazanlı Mehmet Efendiden USUL ilmini tahsil etmişler tanınmış hattatlardan KEBECi ZADE MEHMET VASFi EFENDiden de HAT ve KiTABETi talim eylemişlerdir.
Bu arada Kayserinin tanınmış alimlerinden ve Nakşibendi meşayihi ulularından Evliya-il-arifiyn Şeyh El-hac Mehmet Sait Efendi kuddise sırrahu hazretleri 1236 yılı ortalarında büyük mürşitleri Şeyh El-Hac Ahmet Behcet-iyyül-Kayseri kuddise sırrahu hazretleriyle birlikte istanbula gelmişler. Bir gün Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi hazretlerine rastlamışlar ... Şeyh Ahmet Behcet-iyyül-Kayseri hazretleri Şeyh Mehmet Sait Efendi hazretlerine:
Bu genci sen irşôd edeceksin. Onun yüzünden Ümmeti Muhammedden bir çokları vasıl-ı-hak olacaklardır buyurmuşlar.
Büyük mürşitlerinden böyle bir vazife alan Şeyh Mehmet Sait Efendi o günden itibaren 18 yıl ramazan aylarında istanbula gelerek Bayazıt cami-i-şerifinde vaaz ve nasihata devam buyurmuşlar ve şeyhinin işaret buyurdukları zamanı kollamışlardır.
Nihayet. 1244 ramazanında beklenen hadise zuhura gelmiş ve Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi hazretleri aradığı mürşidin Şeyh Mehmet Sait Efendi olduğunu anlamış ve kendilerinden inabet almıştır.
1232 yılında muhterem pederleri vefat etmiş bulunduğundan dul kalan valideleri NAiLE hatunu mürşidi Mehmet Sait Efendi ile nikahlayan Mehmet Nuri Şemseddin-el-Nakşibendi hazretleri şeyhine babalık makamını da tevdi buyurmuşlardır. Böylece 1252 yılına kadar kendisinden tarikatin esaslarını ve adabını öğrenmişler hilafet ve velayet rütbesine ulaşmışlardır.
1256 yılında hilafet makamını ihraz buyurmalarından sonra mürşit leri Mehmet Sait Efendi kuddise sırrahu hazretlerine ikinci Sultan Mahmut tarafından Hünkar Hacı Bektaş-ı-Veli kaddesallahu sırrahu