Tükendi
Gelince Haber VerAzerbaycan ve Anadolu Oğuz Türklerinin batı kanadını teşkilediyorlar. Oğuzlar'ın Anadolu ve Azerbaycan'la temaslarının çok eskileredayandığı bir gerçektir. Bu da Azerbaycan ve Doğu Anadolu'nun Oğuz kimliği ileSelçuklular'dan epey önce tanıştıklarını göstermektedir. En azından IV.yüzyıldan itibaren söz konusu bölge kalabalık Oğur/Oğuz kavimlerinin denetimialtına girmiştir.Anadolu'nun Selçuklular tarafından fethinde Azerbaycan anahtar rolünüicra etmişti. Bölgeye gelen ve burada yerleşen Türk kavimleri ve boylarınınneredeyse tamamı önce Azerbaycan'da meskûnlaşmış en azından bir süre buradadinlenmiş peşinden Anadolu'ya yüz tutmuşlardı. Bu göç akını sistemli birmekanizmayla yürüdüğünden Anadolu'ya yerleşen hemen hemen bütün Türk boylarınınkültürel belleğinde Azerbaycan izi bulunmaktadır.Dolayısı ile AnadoluTürklüğü ile Azerbaycan Türklüğü arasında kimliksel olarak bir ayrım yapmakolanaksız hatta başarısız bir girişim olacaktır. Böyle bir girişim ancakcoğrafi koşulları zorlayarak yapılabilir. Bunu destekler anlamda lehçeanlamında ufak ayrılmalar öne sürülebilir doğal olarak. Ama aynı lehçefarklılıkları Anadolu'nun kendi bütünlüğü içinde de gözlemlendiğinden belirleyiciolamaz. Kuşkusuz Sovyet döneminin koşulları Azerbaycan'ın bugününüsınırlayacak bir dizi kimliksel tanımların oluşmasına yön vermiştir. Öte yandanher iki coğrafya uluslararası anlamda iki bağımsız devletin hukuki arazisihesap edilmektedir.AzerbaycanTürklerinin Osmanlı İmparatorluğu'na göçlerini genel olarak üç başlıktaincelemek mümkündür: (a) kitlesel göç (b) ticari göç ve (c) entelektüel:politik göç. Bu süreç yaklaşık olarak 1828-1928 yılları arasındaki dönemikapsamaktadır. Edinilen bilgilere göre işgal sırasında ve sonrasındaki yüzyıllık süreçte Azerbaycan'dan Türkiye'ye göç edenlerin sayısı 200 binden azolmamıştır. Çarlık Rusya'sının sömürü ve milli zulmüne karşı özellikle XX.yüzyılın başlarında Azerbaycan'dan Osmanlı ülkesine entelektüel göçlerin devarlığı bilinmektedir. Sonuncusu Azerbaycan ve Türkiye arasında sıkı bağlarınoluşturulmasında birinci etken olmuştur.XIX. yüzyılınsonları ile XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan'dan Türkiye'ye sığınanlararasında çok sayıda toplumun aydın kesimini temsil eden insanlar dabulunuyordu. Azerbaycan'dan Türkiye'ye yapılan her iki politik göç dönemiTürkiye'nin her anlamda dönüşüm geçirdiği dönemlere denk gelmiştir. Bu eserTürkiye'nin dönüşüm yaşadığı yıllarda Azerbaycan Türklerinin yapmış olduklarıentelektüel ve politik katkıları anlamak isteyenler için en iyi eserdir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2013 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 24 |
ISBN-10 | 9752678835 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 264 |
Azerbaycan ve Anadolu Oğuz Türklerinin batı kanadını teşkilediyorlar. Oğuzlar'ın Anadolu ve Azerbaycan'la temaslarının çok eskileredayandığı bir gerçektir. Bu da Azerbaycan ve Doğu Anadolu'nun Oğuz kimliği ileSelçuklular'dan epey önce tanıştıklarını göstermektedir. En azından IV.yüzyıldan itibaren söz konusu bölge kalabalık Oğur/Oğuz kavimlerinin denetimialtına girmiştir.Anadolu'nun Selçuklular tarafından fethinde Azerbaycan anahtar rolünüicra etmişti. Bölgeye gelen ve burada yerleşen Türk kavimleri ve boylarınınneredeyse tamamı önce Azerbaycan'da meskûnlaşmış en azından bir süre buradadinlenmiş peşinden Anadolu'ya yüz tutmuşlardı. Bu göç akını sistemli birmekanizmayla yürüdüğünden Anadolu'ya yerleşen hemen hemen bütün Türk boylarınınkültürel belleğinde Azerbaycan izi bulunmaktadır.Dolayısı ile AnadoluTürklüğü ile Azerbaycan Türklüğü arasında kimliksel olarak bir ayrım yapmakolanaksız hatta başarısız bir girişim olacaktır. Böyle bir girişim ancakcoğrafi koşulları zorlayarak yapılabilir. Bunu destekler anlamda lehçeanlamında ufak ayrılmalar öne sürülebilir doğal olarak. Ama aynı lehçefarklılıkları Anadolu'nun kendi bütünlüğü içinde de gözlemlendiğinden belirleyiciolamaz. Kuşkusuz Sovyet döneminin koşulları Azerbaycan'ın bugününüsınırlayacak bir dizi kimliksel tanımların oluşmasına yön vermiştir. Öte yandanher iki coğrafya uluslararası anlamda iki bağımsız devletin hukuki arazisihesap edilmektedir.AzerbaycanTürklerinin Osmanlı İmparatorluğu'na göçlerini genel olarak üç başlıktaincelemek mümkündür: (a) kitlesel göç (b) ticari göç ve (c) entelektüel:politik göç. Bu süreç yaklaşık olarak 1828-1928 yılları arasındaki dönemikapsamaktadır. Edinilen bilgilere göre işgal sırasında ve sonrasındaki yüzyıllık süreçte Azerbaycan'dan Türkiye'ye göç edenlerin sayısı 200 binden azolmamıştır. Çarlık Rusya'sının sömürü ve milli zulmüne karşı özellikle XX.yüzyılın başlarında Azerbaycan'dan Osmanlı ülkesine entelektüel göçlerin devarlığı bilinmektedir. Sonuncusu Azerbaycan ve Türkiye arasında sıkı bağlarınoluşturulmasında birinci etken olmuştur.XIX. yüzyılınsonları ile XX. yüzyılın başlarında Azerbaycan'dan Türkiye'ye sığınanlararasında çok sayıda toplumun aydın kesimini temsil eden insanlar dabulunuyordu. Azerbaycan'dan Türkiye'ye yapılan her iki politik göç dönemiTürkiye'nin her anlamda dönüşüm geçirdiği dönemlere denk gelmiştir. Bu eserTürkiye'nin dönüşüm yaşadığı yıllarda Azerbaycan Türklerinin yapmış olduklarıentelektüel ve politik katkıları anlamak isteyenler için en iyi eserdir.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2013 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 14 x 24 |
ISBN-10 | 9752678835 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 264 |