İslam tasavvufu deyince İslam doktrinleri akla gelmemelidir. İslam dininin katı kurallarından, emirlerinden ziyade Allah'ın kapsayıcılığı, ilminin genişliği, sevgisinin büyüklüğü, kainat üzerindeki hükmü hakkında akıl yürütmek daha doğru olur. İslam dinine mensup kişilerin Kur'an'ı referans alarak Allah'a daha yakın olmayı amaçladıkları bu zihinsel yolculuk Allah'ın varlığına dair olan şüpheleri ortadan kaldırırken, kafaları karıştıran sorulara da cevap bulmaktadır. Aslında kime ait olduğu şaibeli olan ancak düşüncelerinden dolayı Mevlana'ya atfedilmiş olan "Ne olursan ol, yine gel" sözü tasavvufun sevgiye, hoşgörüye, hümanizme ne kadar değer verdiğini ortaya koyan bir sözdür.
Tasavvuf İnsanı Nefsinden Sıyrılır
Tasavvuf insanı, nefsinden sıyrılıp böylece Allah'a daha yakın olmayı amaçlamaktadır. İkili ilişkilerde en büyük problem kaynaklarından biri olan nefis etkisini kaybedince insan hoşgörü konusunda çok iyi bir noktada olacaktır. Vesveselerden arınmış, arzularının kölesi olmayan insan Allah'ın varlığını daha çok hisseder ve bu his ile gözlerinden gülümser.
Mevlana, İmam Gazali, Hallac-ı Mansur
Bu yazarlar İslam tasavvuf kitapları konusunda çığır açmış yazarlardır. Bunların dışında belli bir kitleye ulaşmış ama İslam alimleri tarafından pek kabul görmemiş olan Vahdet-i Vücud kavramı da İslam tasavvufu içinde değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Günümüzde İslam Tasavvufu Kitapları
Günümüzde de yaşayan İslam tasavvufundan etkilenmiş yazarlar vardır. Bunlardan bazıları; İskender Pala'nın "Mevlana", Deniz Erten'in "İşaret", Cemalnur Sargu'nun "Aşktan Dinle", Muhyiddin Şekur'un "Su Üstüne Yazı Yazmak" adlı kitaplarıdır.
İslam tasavvufu deyince İslam doktrinleri akla gelmemelidir. İslam dininin katı kurallarından, emirlerinden ziyade Allah'ın kapsayıcılığı, ilminin genişliği, sevgisinin büyüklüğü, kainat üzerindeki hükmü hakkında akıl yürütmek daha doğru olur. İslam dinine mensup kişilerin Kur'an'ı referans alarak Allah'a daha yakın olmayı amaçladıkları bu zihinsel yolculuk Allah'ın varlığına dair olan şüpheleri ortadan kaldırırken, kafaları karıştıran sorulara da cevap bulmaktadır. Aslında kime ait olduğu şaibeli olan ancak düşüncelerinden dolayı Mevlana'ya atfedilmiş olan "Ne olursan ol, yine gel" sözü tasavvufun sevgiye, hoşgörüye, hümanizme ne kadar değer verdiğini ortaya koyan bir sözdür.
Tasavvuf İnsanı Nefsinden Sıyrılır
Tasavvuf insanı, nefsinden sıyrılıp böylece Allah'a daha yakın olmayı amaçlamaktadır. İkili ilişkilerde en büyük problem kaynaklarından biri olan nefis etkisini kaybedince insan hoşgörü konusunda çok iyi bir noktada olacaktır. Vesveselerden arınmış, arzularının kölesi olmayan insan Allah'ın varlığını daha çok hisseder ve bu his ile gözlerinden gülümser.
Mevlana, İmam Gazali, Hallac-ı Mansur
Bu yazarlar İslam tasavvuf kitapları konusunda çığır açmış yazarlardır. Bunların dışında belli bir kitleye ulaşmış ama İslam alimleri tarafından pek kabul görmemiş olan Vahdet-i Vücud kavramı da İslam tasavvufu içinde değerlendirilmesi gereken bir konudur.
Günümüzde İslam Tasavvufu Kitapları
Günümüzde de yaşayan İslam tasavvufundan etkilenmiş yazarlar vardır. Bunlardan bazıları; İskender Pala'nın "Mevlana", Deniz Erten'in "İşaret", Cemalnur Sargu'nun "Aşktan Dinle", Muhyiddin Şekur'un "Su Üstüne Yazı Yazmak" adlı kitaplarıdır.