Tükendi
Gelince Haber VerAlmanya'da halen Bayreuth Üniversitesi Din Bilimleri bölümü öğretim üyesi din tarihi Türkiye'de din politikaları ve özellikle Alevilik üzerine çalışmaları olan Doçent Markus Dressler bu kitabında Aleviler ve Alevilik üzerine hâkim ve süregelen bilgi kalıplarını "tarihselleştirme" amacını güdüyor. Yazara göre Aleviliğin ve Alevilerin "heteredoks" ama Müslüman olarak Türk kültürü içinde ve bu kültürün bir öğesi görülmesi çok eski bir olgu değildir. Bu olguya kaynaklık eden bilgi Osmanlı'nın son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında çerçevesi çizilen dinî ve etnik farklılıklara ilişkin yeni söylemlerin ortaya çıkması ve hepsinden önemlisi Türk ulusdevletinin temellerinin atılmasıyla yaratılmıştır."Alevi" terimi eski İslâmi metinlerde yer alırken "Alevilik" terimine ancak II. Abdülhamid dönemindeki Osmanlı belgelerinde rastlanır ki bu da bugünkü modern Aleviliğin çağrıştırdığı kavramları içermekten çok uzaktı. Özellikle küçültücü sapkın bir tanımlama olarak bugün de kullanılan Kızılbaşlık ve bazı belgelerde Alevi topluluklarından "alevi cemiyet-i fesadiyesi" diye sözedilmesi bu erken dönemin anlayışını da karakterize etmektedir. Ancak daha sonra Türk milliyetçiliğinin ulusdevlet inşasında ihtiyaç duyduğu bilgi oluşturulurken; Alevilik Sünnilikten sapmış ama özünde heteredoks Türk Müslümanlığı ile Türk kültür öğelerini barındıran bir oluşum olarak tanımlanmıştır. Dressler'in bu kitabı Alevi kimliği ile Alevilerin Türk milliyetçi siyasetine malzeme olmasının ilk dönemlerini ele alıyor. Özellikle Fuad Köprülü'nün İslâm içi farklılıkları kavramsallaştırma tezleri tarihyazımı sosyoloji ve ulus-inşası arasındaki bağlar; bu anlamda Köprülü ile Ziya Gökalp arasındaki "simbiyotik ilişki" ve Türk Tarih Tezi'nden dinyazımına uzanan geniş çerçeve esere farklı bir içerik kazandırıyor.Alevi çalışmaları alanındaki ilk "eleştirel soykütüğü" olan Türk Aleviliğinin İnşası din çalışmaları alanında sıkça kullanılan Batılı kavramların Batı dışında dinî toplulukların temsili akademik açıdan incelenmesi ve devlet katındaki yönetimi açısından yarattığı etkilere dair olağanüstü bir araştırma ortaya koymaktadır. Dressler Türkiye'deki "Alevilik" çalışmaları için yeni bir standart belirlerken aynı zamanda din çalışmalarının metodolojisine de çok büyük bir katkı sunmaktadır. Prof. Dr. Ahmet T. Karamustafa Maryland Üniversitesi
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2016 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16 x 23 |
ISBN-10 | 6053994329 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 342 |
Almanya'da halen Bayreuth Üniversitesi Din Bilimleri bölümü öğretim üyesi din tarihi Türkiye'de din politikaları ve özellikle Alevilik üzerine çalışmaları olan Doçent Markus Dressler bu kitabında Aleviler ve Alevilik üzerine hâkim ve süregelen bilgi kalıplarını "tarihselleştirme" amacını güdüyor. Yazara göre Aleviliğin ve Alevilerin "heteredoks" ama Müslüman olarak Türk kültürü içinde ve bu kültürün bir öğesi görülmesi çok eski bir olgu değildir. Bu olguya kaynaklık eden bilgi Osmanlı'nın son yılları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında çerçevesi çizilen dinî ve etnik farklılıklara ilişkin yeni söylemlerin ortaya çıkması ve hepsinden önemlisi Türk ulusdevletinin temellerinin atılmasıyla yaratılmıştır."Alevi" terimi eski İslâmi metinlerde yer alırken "Alevilik" terimine ancak II. Abdülhamid dönemindeki Osmanlı belgelerinde rastlanır ki bu da bugünkü modern Aleviliğin çağrıştırdığı kavramları içermekten çok uzaktı. Özellikle küçültücü sapkın bir tanımlama olarak bugün de kullanılan Kızılbaşlık ve bazı belgelerde Alevi topluluklarından "alevi cemiyet-i fesadiyesi" diye sözedilmesi bu erken dönemin anlayışını da karakterize etmektedir. Ancak daha sonra Türk milliyetçiliğinin ulusdevlet inşasında ihtiyaç duyduğu bilgi oluşturulurken; Alevilik Sünnilikten sapmış ama özünde heteredoks Türk Müslümanlığı ile Türk kültür öğelerini barındıran bir oluşum olarak tanımlanmıştır. Dressler'in bu kitabı Alevi kimliği ile Alevilerin Türk milliyetçi siyasetine malzeme olmasının ilk dönemlerini ele alıyor. Özellikle Fuad Köprülü'nün İslâm içi farklılıkları kavramsallaştırma tezleri tarihyazımı sosyoloji ve ulus-inşası arasındaki bağlar; bu anlamda Köprülü ile Ziya Gökalp arasındaki "simbiyotik ilişki" ve Türk Tarih Tezi'nden dinyazımına uzanan geniş çerçeve esere farklı bir içerik kazandırıyor.Alevi çalışmaları alanındaki ilk "eleştirel soykütüğü" olan Türk Aleviliğinin İnşası din çalışmaları alanında sıkça kullanılan Batılı kavramların Batı dışında dinî toplulukların temsili akademik açıdan incelenmesi ve devlet katındaki yönetimi açısından yarattığı etkilere dair olağanüstü bir araştırma ortaya koymaktadır. Dressler Türkiye'deki "Alevilik" çalışmaları için yeni bir standart belirlerken aynı zamanda din çalışmalarının metodolojisine de çok büyük bir katkı sunmaktadır. Prof. Dr. Ahmet T. Karamustafa Maryland Üniversitesi
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2016 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16 x 23 |
ISBN-10 | 6053994329 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 342 |