Tükendi
Gelince Haber VerTürk entelektüel tarihinin teşekkül devri zihniyet dünyamızla hayat felsefemizin yörüngesini belirleyen zamandilimidir. İslâm tasavvurumuzun oluştuğu bu dönem Horasan-Türkistan havzasının Müslümanlaşmasına paralel olarak derinleşir ve sonraki zamanların mayası olur. Düşünce ne derecede kemâli yoklarsa yoklasın ehemmiyetli bir cephesiyle kuruluş döneminin ürünü olduğuna göre devamlı olarak ilhâm alınan kaynak burasıdır.Bir fikir hangi aşamaları kat ederse etsin esas itibariyle geriye doğru bakarak ileriye doğru akar. Tefekkür hayatımızın sicil kayıtlarını toplayan Fârâbî'yle Mâtürîdî'nin diktiği İbn Sînâ Yûsuf Has Hâcib ve Gazzâlî'ninsuladığı ağacın meyveleri Osmanlılar tarafından devşirilir. Diğer bir ifadeyle fikrî ve siyasî geleneğimiz Horasan-Türkistan havzasında filizlenerek meyveye durur. Osmanlı coğrafyasında da kemâle erer. Düşünce âlemimiz bu şekilde eskinin tazyiki altında şekillenerek kendisini bulur.Türk tarihi aksiyon hâline gelmiş düşünce amel hâline gelmiş fikirdir. Fikir yürütmenin yanında nazar etmeyede ehemmiyet veren entelektüel geleneğimiz ne felsefenin içinde yitip gider ne de hayatın içinde eriyip biter.Spekülasyona da tedebbüre de hak ettiği yeri verir. Sosyo-kültürel unsurlara hem dinî hem de felsefî mânâlaryükler. Hayat felsefesini idrâk edilen tarih ve coğrafyayla irtibatlı kılar. Fikri hisse hissi fikre dönüştürür. Zihniyet dünyasıyla tecrübe edilen âlem arasındaki uçurumu ortadan kaldırır. Hayata mâl edilmeyen bir düşüncenin karşılığı olamayacağını tesciller. Düşünce bu şekilde hayatın bir aynası olur yaşanılan zamanın nabzınıtutar cevabını almak üzere soru sorar. Tefekkürün kendisi kadar neticesine de ehemmiyet veren Türk filozofuyalnızca aramanın hazzıyla yetinmez. Menzile ve maksada da erişmeye çalışır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 23,5 |
ISBN-10 | 9759956042 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 316 |
Türk entelektüel tarihinin teşekkül devri zihniyet dünyamızla hayat felsefemizin yörüngesini belirleyen zamandilimidir. İslâm tasavvurumuzun oluştuğu bu dönem Horasan-Türkistan havzasının Müslümanlaşmasına paralel olarak derinleşir ve sonraki zamanların mayası olur. Düşünce ne derecede kemâli yoklarsa yoklasın ehemmiyetli bir cephesiyle kuruluş döneminin ürünü olduğuna göre devamlı olarak ilhâm alınan kaynak burasıdır.Bir fikir hangi aşamaları kat ederse etsin esas itibariyle geriye doğru bakarak ileriye doğru akar. Tefekkür hayatımızın sicil kayıtlarını toplayan Fârâbî'yle Mâtürîdî'nin diktiği İbn Sînâ Yûsuf Has Hâcib ve Gazzâlî'ninsuladığı ağacın meyveleri Osmanlılar tarafından devşirilir. Diğer bir ifadeyle fikrî ve siyasî geleneğimiz Horasan-Türkistan havzasında filizlenerek meyveye durur. Osmanlı coğrafyasında da kemâle erer. Düşünce âlemimiz bu şekilde eskinin tazyiki altında şekillenerek kendisini bulur.Türk tarihi aksiyon hâline gelmiş düşünce amel hâline gelmiş fikirdir. Fikir yürütmenin yanında nazar etmeyede ehemmiyet veren entelektüel geleneğimiz ne felsefenin içinde yitip gider ne de hayatın içinde eriyip biter.Spekülasyona da tedebbüre de hak ettiği yeri verir. Sosyo-kültürel unsurlara hem dinî hem de felsefî mânâlaryükler. Hayat felsefesini idrâk edilen tarih ve coğrafyayla irtibatlı kılar. Fikri hisse hissi fikre dönüştürür. Zihniyet dünyasıyla tecrübe edilen âlem arasındaki uçurumu ortadan kaldırır. Hayata mâl edilmeyen bir düşüncenin karşılığı olamayacağını tesciller. Düşünce bu şekilde hayatın bir aynası olur yaşanılan zamanın nabzınıtutar cevabını almak üzere soru sorar. Tefekkürün kendisi kadar neticesine de ehemmiyet veren Türk filozofuyalnızca aramanın hazzıyla yetinmez. Menzile ve maksada da erişmeye çalışır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 23,5 |
ISBN-10 | 9759956042 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 316 |