Hesabım
Şifremi Unuttum
Kayıt Ol
Sepetim
Türkiye Dahil Seçilmiş Yükselen Piyasa Ekonomileri İçin Makroekonomik Performans Ölçümü
%27 
150,00 TL
109,50 TL

Türkiye Dahil Seçilmiş Yükselen Piyasa Ekonomileri İçin Makroekonomik Performans Ölçümü

Türkiye Dahil Seçilmiş Yükselen Piyasa Ekonomileri İçin Makroekonomik Performans Ölçümü

%27 
150,00 TL
109,50 TL
%27 
150,00 TL
109,50 TL
Kazancınız:40,50

Tükendi

Gelince Haber Ver
Kitap Açıklaması

Son yıllarda literatürde ekonomik büyümenin dolayısıyla makroekonomik yapı ve ilişkiler sistemin ana faktörleri oldukça fazla incelenmiştir. Özellikle yükselen piyasa ekonomilerinde enflasyon ve işsizlik ve bunların ekonomik büyüme ile ilişkileri araştırılmış ve bu ülkelerin özellikleri ele alınmıştır. Ekonomideki aşırı dalgalanmalar yüksek enflasyon sürdürülemez borç seviyeleri ve döviz kurları ve finansal piyasalardaki oynaklık iş kayıplarına ve yoksulluğun artmasına sebep olmuş özellikle yükselen piyasalar olarak nitelendirilen ülkelerin hedeflerine ulaşmasını engeller nitelikler taşımaya başlamıştır. Dolayısıyla makroekonomik istikrarın sürdürülmesi sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme istikrarlı bir ekonomi için bir ön koşul olarak ön plana çıkmıştır.

Ülkelerin makroekonomik yönetim ve koordinasyon sürecinde temel hedefleri; pozitif ve sürdürülebilir büyüme düşük enflasyon düşük işsizlik düşük faiz oranı cari ödemeler dengesi fazlası ya da en azından sürdürülebilir bir açık düşük bütçe açığı ve kamu borç stoku döviz kuru istikrarı şeklinde sıralanmaktadır. Bu hedeflere ulaşabilmek ve başarılı makroekonomik politikalar planlama ve uygulamak birbirine bağımlı olan karşılıklı etkileşimlere sahip değişkenlerin birlikte ele alınması ile mümkün olabilmektedir. Bu değişkenlerin değişim yön ve şeklini etkileyen kısıtlamaların olabileceğini dikkate almak kritik öneme sahiptir. Uzun vadede reel ve net ölçümlerle ekonomik büyüme ülkenin daha yüksek yaşam standartlarına ulaşması anlamına gelmektedir. Ancak kısa vadede büyüme oranının diğer ekonomik değişkenler ile farklı ilişki ve etkileşimine bağlı olarak farklı sonuçları olabilmekledir. Büyüme oranı potansiyel/doğal büyüme oranından daha yüksek bir oranda devam ederse enflasyon artma riski vardır. Öte yandan düşük büyüme oranın işsizlik oranını artırma riski bulunmaktadır. Artan işsizlik oranı tipik olarak ekonomik daralma veya durgunluklarla ilişkili olsa da ekonomik büyüme süreçlerinin yapısına ve özelliğine bağlı olduğundan işsizlik oranının yükselmesini önlemek için uygun karar ve uygulama örneği üretmek kolay değildir. Ekonomik büyüme oranının düzeyinin ve bileşenlerinin bilinmesi işsizlik oranını azaltmak ya da en azından yükselmesini engellemek için politika yapıcılarına önemli ipucu ve yol haritası sağlayacaktır. Kısacası makroekonominin yapının ve ilişkiler sisteminin görünümünü yansıtan makroekonomik performansı tanımlayan ve gösteren büyüme oranı işsizlik oranı enflasyon oranı faiz oranı ve döviz kuru gibi göstergeler politika yapıcılar tarafından birlikte takip edilmeli ve değerlendirilmelidir. Aksi takdirde bu göstergelerin birbiri ile olan yoğun ilişkileri sebebiyle uygulamaya konulan politikalar istenilen sonuçları yaratmayacaktır.

Tezin konusu yükselen piyasa ekonomileri özelinde reel finans kamu ve dış ekonomik sektörlerin birlikte hareketini ortaya koymak ve bu ekonomiler için bir makroekonomik yapı ve ilişkiler sistemi önerisinde bulunmaktır. Bu bağlamda çalışmanı amacı 2000-2019 dönemi için farklı veriler kullanılarak sürdürülebilir bir büyüme oranı cari denge oranı bütçe dengesi oranı perspektifinden enflasyon oranı işsizlik oranı faiz oranı döviz kuru etkilerini belirlemek ve istikrarlı bir makroekonomik yapı için önerisi oluşturmaktır.

Çalışma literatüre iki konuda katkı sağlayacaktır. Öncelikle dünyanın farklı bölgelerinden seçilen yükselen piyasa ekonomilerinin incelen dönem içinde makroekonomik yapısı ve ilişkiler sisteminin görünümü ile makroekonomik performansları göstergelere göre sıralamaları belirlenecek ve değerlendirilecektir. Diğer taraftan farklı kurum/kuruluşlar tarafından çalışılan farklı araştırmalarda kullanılan modellemeler bir araya getirilerek istikrarlı makroekonomik yapı ve performans için kullanılabilecek alternatif bir analiz yöntemi sunulacaktır. Ayrıca politika yapıcılara karar alma ve uygulama süreçlerinde kullanabilecekleri farklı bir perspektif sunabilecek veri ve bilgiler de üretilmiş olacaktır.

İlk bölümünde makroekonomik denge ve göstergelerin literatürdeki tanımları yer almaktadır. Bu bölümde özellikle göstergelerin ele alınış şekli ortaya konulmuştur. İkinci bölümünde makroekonomik göstergelerin ekonomi politiği tartışılmıştır. Bu bölümde göstergeler arasındaki ilişkiler literatüre bağlı kalarak değerlendirilmiş daha sonra iktisat politikalarının göstergeleri etkileme yön ve şekli ele alınmıştır. İktisat politikaları hem iktisadi düşünce okullarının bakış açıları hem de döviz kuru sistemlerinin özellikleri dikkate alınarak detaylıca irdelenmiştir. Üçüncü bölümünde yükselen piyasa ekonomilerinin makroekonomik görünümü değerlendirilmiştir. Bu bölümde yükselen piyasalar kavramı tartışılmış ve göstergeler ışığında yükselen piyasaların performansları analiz edilmiştir. Daha sonra yükselen piyasalara ilişkin ve çalışmaya konu olan 5 gösterge ile iki denge dikkate alınarak AHP yöntemi ile ağırlıklandırılmış bu ağırlıklandırma sonrası TOPSIS yöntemi ile elde edilen göreli uzaklıklar ile ülkelerin kendi içerisinde sıralamaları elde edilmiştir. Değerlendirme yapılmasını kolaylaştırma açısından incelenen 18 ülke 2000-2019 dönemindeki gösterge sıralarına göre 3 gruba ayrıştırılmış ve yorumlanmıştır.

Son bölümünde ise büyüme işsizlik ve enflasyon perspektifinden yükselen piyasa ekonomileri için makroekonomik yapı ve ilişkiler sistemi incelenmiştir. Panel eşanlı denklem yöntemler ile elde edilen sonuçlar değerlendirilerek politikalar açısından göstergelerin önemi vurgulanmış ve 18 ülkenin Dünya ekonomisindeki durumu belirtilmiştir.

Çalışma sonucunda incelenen 18 ülkenin makroekonomik politika değerlendirmesi yaparken birbirlerinin tutum ve davranışlarını dikkate almaları gerektiği ve özellikle işsizlik enflasyon gibi göstergelere dikkat ederek sabit sermaye yatırımlarını dışa açıklık oranlarını ve yabancı yatırımlarını artırmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışmanın bulgularına göre bu ülkelerin bulundukları coğrafi konumlarının ekonomik işbirliği ve gelişim açısından önemli olduğu görülmüştür.

Kitap Özellikleri'''''''
Barkod9786256478220
Basım Yılı2023
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı176
favorilerime ekle
Kitap Açıklaması

Son yıllarda literatürde ekonomik büyümenin dolayısıyla makroekonomik yapı ve ilişkiler sistemin ana faktörleri oldukça fazla incelenmiştir. Özellikle yükselen piyasa ekonomilerinde enflasyon ve işsizlik ve bunların ekonomik büyüme ile ilişkileri araştırılmış ve bu ülkelerin özellikleri ele alınmıştır. Ekonomideki aşırı dalgalanmalar yüksek enflasyon sürdürülemez borç seviyeleri ve döviz kurları ve finansal piyasalardaki oynaklık iş kayıplarına ve yoksulluğun artmasına sebep olmuş özellikle yükselen piyasalar olarak nitelendirilen ülkelerin hedeflerine ulaşmasını engeller nitelikler taşımaya başlamıştır. Dolayısıyla makroekonomik istikrarın sürdürülmesi sürdürülebilir ve kapsayıcı büyüme istikrarlı bir ekonomi için bir ön koşul olarak ön plana çıkmıştır.

Ülkelerin makroekonomik yönetim ve koordinasyon sürecinde temel hedefleri; pozitif ve sürdürülebilir büyüme düşük enflasyon düşük işsizlik düşük faiz oranı cari ödemeler dengesi fazlası ya da en azından sürdürülebilir bir açık düşük bütçe açığı ve kamu borç stoku döviz kuru istikrarı şeklinde sıralanmaktadır. Bu hedeflere ulaşabilmek ve başarılı makroekonomik politikalar planlama ve uygulamak birbirine bağımlı olan karşılıklı etkileşimlere sahip değişkenlerin birlikte ele alınması ile mümkün olabilmektedir. Bu değişkenlerin değişim yön ve şeklini etkileyen kısıtlamaların olabileceğini dikkate almak kritik öneme sahiptir. Uzun vadede reel ve net ölçümlerle ekonomik büyüme ülkenin daha yüksek yaşam standartlarına ulaşması anlamına gelmektedir. Ancak kısa vadede büyüme oranının diğer ekonomik değişkenler ile farklı ilişki ve etkileşimine bağlı olarak farklı sonuçları olabilmekledir. Büyüme oranı potansiyel/doğal büyüme oranından daha yüksek bir oranda devam ederse enflasyon artma riski vardır. Öte yandan düşük büyüme oranın işsizlik oranını artırma riski bulunmaktadır. Artan işsizlik oranı tipik olarak ekonomik daralma veya durgunluklarla ilişkili olsa da ekonomik büyüme süreçlerinin yapısına ve özelliğine bağlı olduğundan işsizlik oranının yükselmesini önlemek için uygun karar ve uygulama örneği üretmek kolay değildir. Ekonomik büyüme oranının düzeyinin ve bileşenlerinin bilinmesi işsizlik oranını azaltmak ya da en azından yükselmesini engellemek için politika yapıcılarına önemli ipucu ve yol haritası sağlayacaktır. Kısacası makroekonominin yapının ve ilişkiler sisteminin görünümünü yansıtan makroekonomik performansı tanımlayan ve gösteren büyüme oranı işsizlik oranı enflasyon oranı faiz oranı ve döviz kuru gibi göstergeler politika yapıcılar tarafından birlikte takip edilmeli ve değerlendirilmelidir. Aksi takdirde bu göstergelerin birbiri ile olan yoğun ilişkileri sebebiyle uygulamaya konulan politikalar istenilen sonuçları yaratmayacaktır.

Tezin konusu yükselen piyasa ekonomileri özelinde reel finans kamu ve dış ekonomik sektörlerin birlikte hareketini ortaya koymak ve bu ekonomiler için bir makroekonomik yapı ve ilişkiler sistemi önerisinde bulunmaktır. Bu bağlamda çalışmanı amacı 2000-2019 dönemi için farklı veriler kullanılarak sürdürülebilir bir büyüme oranı cari denge oranı bütçe dengesi oranı perspektifinden enflasyon oranı işsizlik oranı faiz oranı döviz kuru etkilerini belirlemek ve istikrarlı bir makroekonomik yapı için önerisi oluşturmaktır.

Çalışma literatüre iki konuda katkı sağlayacaktır. Öncelikle dünyanın farklı bölgelerinden seçilen yükselen piyasa ekonomilerinin incelen dönem içinde makroekonomik yapısı ve ilişkiler sisteminin görünümü ile makroekonomik performansları göstergelere göre sıralamaları belirlenecek ve değerlendirilecektir. Diğer taraftan farklı kurum/kuruluşlar tarafından çalışılan farklı araştırmalarda kullanılan modellemeler bir araya getirilerek istikrarlı makroekonomik yapı ve performans için kullanılabilecek alternatif bir analiz yöntemi sunulacaktır. Ayrıca politika yapıcılara karar alma ve uygulama süreçlerinde kullanabilecekleri farklı bir perspektif sunabilecek veri ve bilgiler de üretilmiş olacaktır.

İlk bölümünde makroekonomik denge ve göstergelerin literatürdeki tanımları yer almaktadır. Bu bölümde özellikle göstergelerin ele alınış şekli ortaya konulmuştur. İkinci bölümünde makroekonomik göstergelerin ekonomi politiği tartışılmıştır. Bu bölümde göstergeler arasındaki ilişkiler literatüre bağlı kalarak değerlendirilmiş daha sonra iktisat politikalarının göstergeleri etkileme yön ve şekli ele alınmıştır. İktisat politikaları hem iktisadi düşünce okullarının bakış açıları hem de döviz kuru sistemlerinin özellikleri dikkate alınarak detaylıca irdelenmiştir. Üçüncü bölümünde yükselen piyasa ekonomilerinin makroekonomik görünümü değerlendirilmiştir. Bu bölümde yükselen piyasalar kavramı tartışılmış ve göstergeler ışığında yükselen piyasaların performansları analiz edilmiştir. Daha sonra yükselen piyasalara ilişkin ve çalışmaya konu olan 5 gösterge ile iki denge dikkate alınarak AHP yöntemi ile ağırlıklandırılmış bu ağırlıklandırma sonrası TOPSIS yöntemi ile elde edilen göreli uzaklıklar ile ülkelerin kendi içerisinde sıralamaları elde edilmiştir. Değerlendirme yapılmasını kolaylaştırma açısından incelenen 18 ülke 2000-2019 dönemindeki gösterge sıralarına göre 3 gruba ayrıştırılmış ve yorumlanmıştır.

Son bölümünde ise büyüme işsizlik ve enflasyon perspektifinden yükselen piyasa ekonomileri için makroekonomik yapı ve ilişkiler sistemi incelenmiştir. Panel eşanlı denklem yöntemler ile elde edilen sonuçlar değerlendirilerek politikalar açısından göstergelerin önemi vurgulanmış ve 18 ülkenin Dünya ekonomisindeki durumu belirtilmiştir.

Çalışma sonucunda incelenen 18 ülkenin makroekonomik politika değerlendirmesi yaparken birbirlerinin tutum ve davranışlarını dikkate almaları gerektiği ve özellikle işsizlik enflasyon gibi göstergelere dikkat ederek sabit sermaye yatırımlarını dışa açıklık oranlarını ve yabancı yatırımlarını artırmaları gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışmanın bulgularına göre bu ülkelerin bulundukları coğrafi konumlarının ekonomik işbirliği ve gelişim açısından önemli olduğu görülmüştür.

Kitap Özellikleri'''''''
Barkod9786256478220
Basım Yılı2023
Cilt DurumuKarton Kapak
DilTürkçe
Kağıt TürüKitap Kağıdı
Sayfa Sayısı176
Benzer Ürünler
Dijital Çağda Habercilik
%5
320,00 TL
304,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Japon Tarzı Yönetim
%24
15,00 TL
11,40 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
İktisat Tarihinin Dönüşü
%26
315,00 TL
233,10 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Makroekonomi Mektuplar
%10
80,00 TL
72,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Yeniliğin Ekonomi Politiği
%10
140,00 TL
126,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Güncel Makroekonomik Sorunlar
%10
90,00 TL
81,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Türkiye Ekonomisinde Enflasyon Dinamikleri
%10
85,00 TL
76,50 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
Uluslararası Adli Muhasebe
%10
100,00 TL
90,00 TL
Favorilerime Ekle Sepete Ekle
T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.