Sosyal araştırmacıdan maceracı olması beklenmez. Sağlık gibi dışarıdan nüfuz edilmesi zor bir bilgi alanına uzak durulması muhtemel ki bundandır. "Sağlıkta dönüşümü" konu alan bu eser bu nedenle bir yanıyla gözü kara bir sosyal araştırmacının ürünüdür. Öte yandan eser okunduğunda araştırmacının yön gösterici bir 'pusulaya' da sahip olduğu görülecektir. Pusula tarihsel maddeci yaklaşımdır; salt kuramsal değil metodolojik esasları ile de bu çalışmada işlemsel kılınmış olan bu yaklaşımla analiz önceliği 'sağlık reformu' politikalarına değil doğrudan doğruya emek sürecine verilmiştir. Bu analitik öncelik nedeniyledir ki hastaneler 'sağlık reformu' sonuçlarının gözlemlendiği yerler olarak değil söz konusu politikaların gerçekleşmesi üzerinde belirleyici olan mücadele alanları olarak kavranmıştır. Bu özgün ve öncü çalışma ile meta-biçimine bürünmemiş bir sağlık hizmeti örgütlenmesinin ne denli yaşamsal olduğu berrak bir şekilde ortaya konmuştur.