Tükendi
Gelince Haber VerYüzey sularının giderek kirletilmesi ve tüketilmesi sebebiyle akiferlerin kullanımına yönelim giderek artmaktadır. Bu rağbete rağmen henüz sınıraşan akiferlerle ilgili uluslararası bir sözleşmenin olmaması farklı hukuki rejimler ortaya çıkmasına ve buna bağlı olarak devletler arası uyuşmazlıkların yaşanmasına veya var olan uyuşmazlıkların derinleşmesine neden olmaktadır.
Bu çalışmada uluslararası hukukta sınıraşan akiferlere dair oluşmaya başlayan hukuk kurallarının izleri takip edilerek sınıraşan akifer hukukunun hangi ana ilkeler üzerine inşa edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu amaçla yeraltı sularını kısmen de olsa konu edinen birtakım uluslararası sözleşme ve hazırlık çalışmaları ile belirli bir sınıraşan akifer özelinde akdedilmiş birtakım anlaşmalar incelenmiştir. Tümdengelim yöntemi kullanılarak konu sistematik bir biçimde ele alınmış ve somut olay incelemesi ile sınıraşan akiferlere dair sorun ihtilaf ve henüz oldukça sınırlı olan devlet uygulamaları ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Ulaşılan sonuçların bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür. Öncelikle sınıraşan akifer hukukunda devletlerin bağlı olacağı ilke yükümlülük ve sorumlulukların net bir şekilde saptanabilmesi için jeolojik ve hidrojeolojik açıdan akiferlerin doğru anlaşılması ve tasnif edilmesi gerekmektedir. Terminolojik olarak "paylaşılan" "uluslararası" gibi kavramlar yerine "sınıraşan akifer" kavramı üzerinden sözleşme inşasına başlanması sürecin başarısı için hayatidir. Akiferlerin kıyas yoluyla yüzey sularına göre değil; kendine has özelliklerine ve özel koşullarına uyarlanmış farklı bir hukuki rejimle yönetilmesi daha doğru olacaktır. Akdedilecek sözleşmenin geniş kabul görebilmesi için sözleşmenin her yöne çekilebilecek kavram ve ifadelerden ari ve çerçeve niteliğinde olması ve devletleri ortak paydada buluşturacak uyuşmazlık tespit ve çözüm mekanizmalarını da ihtiva etmesi gerekmektedir. Son olarak çerçeve nitelikteki evrensel bir sözleşmenin yanı sıra her bir sınıraşan akifer özelinde ilgili akifere ilişkin özel şart durum ve sorunlar gözetilerek ilgili akifer devletleri arasında özel andlaşma ve düzenlemeler yapılması yerinde olacaktır.
Barkod | 9786254323492 |
Basım Yılı | 2022 |
Cilt Durumu | Ciltli |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 23,5 |
Kağıt Türü | 1. Hm. Kağıt |
Sayfa Sayısı | 372 |
Yüzey sularının giderek kirletilmesi ve tüketilmesi sebebiyle akiferlerin kullanımına yönelim giderek artmaktadır. Bu rağbete rağmen henüz sınıraşan akiferlerle ilgili uluslararası bir sözleşmenin olmaması farklı hukuki rejimler ortaya çıkmasına ve buna bağlı olarak devletler arası uyuşmazlıkların yaşanmasına veya var olan uyuşmazlıkların derinleşmesine neden olmaktadır.
Bu çalışmada uluslararası hukukta sınıraşan akiferlere dair oluşmaya başlayan hukuk kurallarının izleri takip edilerek sınıraşan akifer hukukunun hangi ana ilkeler üzerine inşa edilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu amaçla yeraltı sularını kısmen de olsa konu edinen birtakım uluslararası sözleşme ve hazırlık çalışmaları ile belirli bir sınıraşan akifer özelinde akdedilmiş birtakım anlaşmalar incelenmiştir. Tümdengelim yöntemi kullanılarak konu sistematik bir biçimde ele alınmış ve somut olay incelemesi ile sınıraşan akiferlere dair sorun ihtilaf ve henüz oldukça sınırlı olan devlet uygulamaları ortaya koyulmaya çalışılmıştır.
Ulaşılan sonuçların bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür. Öncelikle sınıraşan akifer hukukunda devletlerin bağlı olacağı ilke yükümlülük ve sorumlulukların net bir şekilde saptanabilmesi için jeolojik ve hidrojeolojik açıdan akiferlerin doğru anlaşılması ve tasnif edilmesi gerekmektedir. Terminolojik olarak "paylaşılan" "uluslararası" gibi kavramlar yerine "sınıraşan akifer" kavramı üzerinden sözleşme inşasına başlanması sürecin başarısı için hayatidir. Akiferlerin kıyas yoluyla yüzey sularına göre değil; kendine has özelliklerine ve özel koşullarına uyarlanmış farklı bir hukuki rejimle yönetilmesi daha doğru olacaktır. Akdedilecek sözleşmenin geniş kabul görebilmesi için sözleşmenin her yöne çekilebilecek kavram ve ifadelerden ari ve çerçeve niteliğinde olması ve devletleri ortak paydada buluşturacak uyuşmazlık tespit ve çözüm mekanizmalarını da ihtiva etmesi gerekmektedir. Son olarak çerçeve nitelikteki evrensel bir sözleşmenin yanı sıra her bir sınıraşan akifer özelinde ilgili akifere ilişkin özel şart durum ve sorunlar gözetilerek ilgili akifer devletleri arasında özel andlaşma ve düzenlemeler yapılması yerinde olacaktır.
Barkod | 9786254323492 |
Basım Yılı | 2022 |
Cilt Durumu | Ciltli |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16,5 x 23,5 |
Kağıt Türü | 1. Hm. Kağıt |
Sayfa Sayısı | 372 |