OSMANLI DÖNEMİNDE VE CUMHURİYETİN İLK YILLARINDA UZUNKRÜ'DE İZ BIRAKANLAR
Nice dermansızların derman hakikat arayanların iman ilim arayanların mekân irfan arayanların ise divan bulduğu mekân Uzunköprü'den sevgi ve saygılar;

II. Murat Han 1427 yılında ordusuyla Uzunköprü'ye gelir. Ergene Nehri'nin taktığını ve var olan tahta köprünün sular altında olduğunu görür. Yayalar Bayırında (Çiftlik köy yolu) çadırı kurulur. Suların çekilmesini bekler. Çadırında yattığı bir gece rüyasında ovayı baştanbaşa geçen bir gökkuşağı görür. Ertesi gün bu rüyayı beraberinde bulunan Gazi Mahmut'un tanımlamasını ister. Gazi Mahmut "Sultanım bu rüya çok hayırlıdır. Bu zaman zaman coşan akarsuyun üzerine şanınıza uygun bir köprü yapmanız yönündedir. Bu köprü sizin ve gelecekteki insanlarımızın yararına olacaktır. Rumeli ve Anadolu'da ordularımızın hareketini de çok kolaylaştıracaktır" der. Asası ile II. Murat'ın gökkuşağı anlatımına göre kurulacak köprünün yönünü gösterir. Bunun ardından II. Murat köprünün kurulması buyruğunu verir.

Uzunköprü kentinin ve köprünün kurulma sürecinde Makedonya'da bulunan Kratova burada çıkarılan gümüş madenlerinin gelirini kente aktarır. İshak Bey 16 yıl boyunca bu gelirleri Uzunköprü'nün kurulması için gönderir. Köprünün mimarı Muslihittin kalfası Mehmet Us'dur. Köprü ve kentin imarı 16 yılda tamamlanmıştır. 1443'te çevreden getirilen Türkler kasabaya yerleştirilmiştir.
Böyle büyük bir eseri bizlere armağan eden başla II. Murat. Gazi Mahmut Baba Mimar Muslihiddin Hacı Bayram Veli Hacı İvaz Paşa Fatih Sultan Mehmet Gazi Turhan Bey Malkoçoğulları diğer beylerimiz 4 kez düşman işgaline uğramış Uzunköprü'yü düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve şükranlarımızla anıyor rahmet diliyoruz.
1363 yılında I. Murat tarafından fethedilen II. Murat tarafından kurulan Uzunköprü ilçesine2023 yılına kadar kimin faydası dokunduysa Allah razı olsun diyoruz. Bizlere ilçemizi bu eşsiz vatanımızı miras bırakan bugünlere gelmemizi sağlayan büyüklerimizi saygıyla sevgiyle ve dualarla anıyoruz.
ADNAN KARAKAYA