Tükendi
Gelince Haber VerOlivier Dekens bu kitabında yapısalcılık ve post-yapısalcılık akımının temel tezlerini başta yapısalcılığın fikir babası Saussure olmak üzere Jacobson Benveniste Lévi-Strauss Barthes Lyotard Deleuze Foucault Althusser Lacan Derrida gibi temsilcilerinin veya akımın "dostu" eleştirmenlerinin görüşleri ışığında inceliyor.Bu esnada yapısalcılığın üstünde geliştirildiği düşünsel arka-planının tasvirini ihmâl etmeyerek akımın uzak köklerinin izini Spinoza'da Nietzsche'de Marx'ta Freud'da ve Heidegger'de sürüyor. "Benliğin ölümü" "öznenin merkezsizleşmesi" "anti-hümanizma" "dil/dilbilim paradigması" "bilinçdışı yapılar" "özgürlük yanılsaması" gibi ana temalar etrafında bu büyük felsefî akımın bütünlüklü bir tablosunu ortaya koyuyor.Kitap zengin içeriğiyle dilbilim felsefe sosyoloji antropoloji psikoloji edebiyat teorisi gibi alanların hepsi için faydalı ve güvenilir bir başvuru kaynağı olmaya aday... «Yapısalcılığın kurucu fikri: Bir işleyiş kuralı ne kadar bilinçdışı ise o kadar belirleyicidir ve bir o kadar incelenmeye elverişlidir; çünkü onu dışa vuran özne onun oluşumunda müdahil değildir. Tersine bir Descartes'çılık: En iyi bilebildiğim şey en az olduğum şeydir. İkinci fikir daha net biçimde Saussure'e hastır: Dilbilimin malzemesi olduğu hâliye içsel anlamlılıktan yoksun bir sistemdir bir varlık değil. Bunu bizzat Saussure'ün diliyle söylersek: İşaret eden/gösteren (akustik imge) ile işaret edilen/gösterilen (kavram) arasındaki bağ tek başına bir işaret için kurulamaz; sadece işaret edenler arasındaki farklılığın bir sistemi ile işaret edilenler arasındaki farklılığın bir sistemi arasında bir karşılaştırma yoluyla kurulabilir. Dilin analizinde hatırı sayılır bir devrim: Artık temsille/temsil etmeyle değil mübadeleyle ilgilenilir; realiteyle ilişkisinde işaretle değil verili bir farklılıklar/ayrımlar siteminin değeriyle ilgilenilir. Yapısalcılık genel olarak Saussure ile doğduysa şu keşfi ona borçluyuz: Bir beşerî bilimin konusu daima bir bağdır/ilişkidir onu kavramak istediğimiz anda parçalanır; farklılıklar/ayrımlar hâlinde ve farklılıkların farklılıkları hâlinde parçalanmasının dışında bir aynılık/özdeşlik taşımaz».
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 12,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6059521604 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 168 |
Olivier Dekens bu kitabında yapısalcılık ve post-yapısalcılık akımının temel tezlerini başta yapısalcılığın fikir babası Saussure olmak üzere Jacobson Benveniste Lévi-Strauss Barthes Lyotard Deleuze Foucault Althusser Lacan Derrida gibi temsilcilerinin veya akımın "dostu" eleştirmenlerinin görüşleri ışığında inceliyor.Bu esnada yapısalcılığın üstünde geliştirildiği düşünsel arka-planının tasvirini ihmâl etmeyerek akımın uzak köklerinin izini Spinoza'da Nietzsche'de Marx'ta Freud'da ve Heidegger'de sürüyor. "Benliğin ölümü" "öznenin merkezsizleşmesi" "anti-hümanizma" "dil/dilbilim paradigması" "bilinçdışı yapılar" "özgürlük yanılsaması" gibi ana temalar etrafında bu büyük felsefî akımın bütünlüklü bir tablosunu ortaya koyuyor.Kitap zengin içeriğiyle dilbilim felsefe sosyoloji antropoloji psikoloji edebiyat teorisi gibi alanların hepsi için faydalı ve güvenilir bir başvuru kaynağı olmaya aday... «Yapısalcılığın kurucu fikri: Bir işleyiş kuralı ne kadar bilinçdışı ise o kadar belirleyicidir ve bir o kadar incelenmeye elverişlidir; çünkü onu dışa vuran özne onun oluşumunda müdahil değildir. Tersine bir Descartes'çılık: En iyi bilebildiğim şey en az olduğum şeydir. İkinci fikir daha net biçimde Saussure'e hastır: Dilbilimin malzemesi olduğu hâliye içsel anlamlılıktan yoksun bir sistemdir bir varlık değil. Bunu bizzat Saussure'ün diliyle söylersek: İşaret eden/gösteren (akustik imge) ile işaret edilen/gösterilen (kavram) arasındaki bağ tek başına bir işaret için kurulamaz; sadece işaret edenler arasındaki farklılığın bir sistemi ile işaret edilenler arasındaki farklılığın bir sistemi arasında bir karşılaştırma yoluyla kurulabilir. Dilin analizinde hatırı sayılır bir devrim: Artık temsille/temsil etmeyle değil mübadeleyle ilgilenilir; realiteyle ilişkisinde işaretle değil verili bir farklılıklar/ayrımlar siteminin değeriyle ilgilenilir. Yapısalcılık genel olarak Saussure ile doğduysa şu keşfi ona borçluyuz: Bir beşerî bilimin konusu daima bir bağdır/ilişkidir onu kavramak istediğimiz anda parçalanır; farklılıklar/ayrımlar hâlinde ve farklılıkların farklılıkları hâlinde parçalanmasının dışında bir aynılık/özdeşlik taşımaz».
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2017 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 12,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6059521604 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 168 |