Tükendi
Gelince Haber VerOsmanlı İmparatorluğunun son yüzyılında Anadolu coğrafyasını mesken tutmaya başlayan Protestan misyonerlerin başta Ermeniler olmak üzere gayrimüslüm nüfusa yönelik kışkırtıcı faaliyetlerde bulundukları aşikârdır. Bir başka değişle bugün bile Türk kamuoyunu ve bilim çevrelerini en çok meşgul eden konulardan biri olan azınlıklar meselesinin ortaya çıkmasında Board teşkilatına mensup misyonerlerin katkısı bir hayli fazla olmuştur. Misyonerlerin Türkiye ve Anadolu coğrafyasına yönelik emellerini ortaya koyması açısından Everett P. Wheeler'ın şu sözlerine kulak vermekte yarar vardır: "Biz Türkiye'de Hıristiyanlar ve Hıristiyanlık için okul hastane açıyoruz ilaç götürüyoruz. Türkler bizi istemeyebilir ama oranın sahibi Türkler değil ki..." İstanbul'da görevli misyoner Hamlin de Anadolu'daki misyonerlik faaliyetleri konusunda şu sözleri sarfetmiştir: "Türkiye başından sonuna tüm yerleşim birimleriyle artık Türkiye değildir ve bir daha asla Türkiye olmayacaktır. Hıristiyanlık büyük bir güç ve enerji ile yayılmakta ve sürekli mevzi kazanmaktadır. Şanlı bir geçmişe sahip olmasına rağmen bugün kokuşmuş ve çürümüş bu topraklara şekil verecek ve onu parlak günlerine geri götürecek olan da Hıristiyanlıktır." Bu sözler misyonerlerin gözüyle işlerin nerelere varacağını göstermesi açısından önemlidir. Olaya bir bütünün parçası olarak bakıldığında bu durum Bursa için de geçerlidir. Bu çalışmada Amerikalı misyonerlerin Bursa'da yürütmüş oldukları misyonerlik faaliyetlerine teferruatlı olarak değinilmiştir. Çalışmayı önemli kılan asıl unsur ise Bursa istasyonunda teşkilatlanmaya çalışan misyonerlerin faaliyetlerinin örgütün kendi arşiv belgelerinden yararlanarak ortaya konulmuş olmasıdır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2013 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6054494705 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 400 |
Osmanlı İmparatorluğunun son yüzyılında Anadolu coğrafyasını mesken tutmaya başlayan Protestan misyonerlerin başta Ermeniler olmak üzere gayrimüslüm nüfusa yönelik kışkırtıcı faaliyetlerde bulundukları aşikârdır. Bir başka değişle bugün bile Türk kamuoyunu ve bilim çevrelerini en çok meşgul eden konulardan biri olan azınlıklar meselesinin ortaya çıkmasında Board teşkilatına mensup misyonerlerin katkısı bir hayli fazla olmuştur. Misyonerlerin Türkiye ve Anadolu coğrafyasına yönelik emellerini ortaya koyması açısından Everett P. Wheeler'ın şu sözlerine kulak vermekte yarar vardır: "Biz Türkiye'de Hıristiyanlar ve Hıristiyanlık için okul hastane açıyoruz ilaç götürüyoruz. Türkler bizi istemeyebilir ama oranın sahibi Türkler değil ki..." İstanbul'da görevli misyoner Hamlin de Anadolu'daki misyonerlik faaliyetleri konusunda şu sözleri sarfetmiştir: "Türkiye başından sonuna tüm yerleşim birimleriyle artık Türkiye değildir ve bir daha asla Türkiye olmayacaktır. Hıristiyanlık büyük bir güç ve enerji ile yayılmakta ve sürekli mevzi kazanmaktadır. Şanlı bir geçmişe sahip olmasına rağmen bugün kokuşmuş ve çürümüş bu topraklara şekil verecek ve onu parlak günlerine geri götürecek olan da Hıristiyanlıktır." Bu sözler misyonerlerin gözüyle işlerin nerelere varacağını göstermesi açısından önemlidir. Olaya bir bütünün parçası olarak bakıldığında bu durum Bursa için de geçerlidir. Bu çalışmada Amerikalı misyonerlerin Bursa'da yürütmüş oldukları misyonerlik faaliyetlerine teferruatlı olarak değinilmiştir. Çalışmayı önemli kılan asıl unsur ise Bursa istasyonunda teşkilatlanmaya çalışan misyonerlerin faaliyetlerinin örgütün kendi arşiv belgelerinden yararlanarak ortaya konulmuş olmasıdır.
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2013 |
Baskı | 1 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 21 |
ISBN-10 | 6054494705 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 400 |