Tükendi
Gelince Haber VerGözüm ısırıyor bir yerlerden ikisini de ama hafıza mahalledeki Hafız amca gibi çatık kaşlı mendebur bir ihtiyar şimdi. Ser verip sır vermiyor. Alt dudağı sarkmış masaya değiyor Hafız amcanın. Bir avuç erik için sopayı sırtımda kırıyor. Eriğin balı sızarak ağzımın kenarından akan kana karışıyor. Hafız amcanın sakalından tutuyorum ellerimdeki kan bulaşıyor ak sakalına. Kurtarıyor sonra sakalını avucumdan soruyor orak çekici nereden tanıyorum? Ters assak hatırlar mısın? Ters dönüyor dünya. Göz hizamda ayakkabılar kirden kararmış yer döşemesi orak çekiç kemerle bağlanmış ayaklarımla göz göze. Ayaklarım da konuşmayacak isteseler de konuşamazlar. Onlar görmedi poşeti kimlerin verdiğini bense hatırlamıyorum. Tek suçum erik çalmak. Evlerine arka sokaklardan gidenlerin öykülerini yazıyor Sibel Öz. Beykoz'un kapısına kilit vurulmuş fabrikaları Tarlabaşı'nın yokuşlu yolları Taksim'in özgürleştiği on dört gün Kandilli'deki fısıltılar Boğaz'a bakan fesleğen kokulu teraslar dile geliyor ete kemiğe bürünüyor yorgun İstanbul... Ve hatırlıyor hatırlamak istemediklerini de... Gayrettepe'deki işkenceleri kentsel dönüşüm kıskacında çetelere boğdurulan mahalleleri ve mahalleli yiğit gençlerin katledilişini. Bazı öykülerde susuyor İstanbul katliamdan geçiyor sözcükler de Suruç oluyor Ankara oluyor...
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2019 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6059020886 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 112 |
Gözüm ısırıyor bir yerlerden ikisini de ama hafıza mahalledeki Hafız amca gibi çatık kaşlı mendebur bir ihtiyar şimdi. Ser verip sır vermiyor. Alt dudağı sarkmış masaya değiyor Hafız amcanın. Bir avuç erik için sopayı sırtımda kırıyor. Eriğin balı sızarak ağzımın kenarından akan kana karışıyor. Hafız amcanın sakalından tutuyorum ellerimdeki kan bulaşıyor ak sakalına. Kurtarıyor sonra sakalını avucumdan soruyor orak çekici nereden tanıyorum? Ters assak hatırlar mısın? Ters dönüyor dünya. Göz hizamda ayakkabılar kirden kararmış yer döşemesi orak çekiç kemerle bağlanmış ayaklarımla göz göze. Ayaklarım da konuşmayacak isteseler de konuşamazlar. Onlar görmedi poşeti kimlerin verdiğini bense hatırlamıyorum. Tek suçum erik çalmak. Evlerine arka sokaklardan gidenlerin öykülerini yazıyor Sibel Öz. Beykoz'un kapısına kilit vurulmuş fabrikaları Tarlabaşı'nın yokuşlu yolları Taksim'in özgürleştiği on dört gün Kandilli'deki fısıltılar Boğaz'a bakan fesleğen kokulu teraslar dile geliyor ete kemiğe bürünüyor yorgun İstanbul... Ve hatırlıyor hatırlamak istemediklerini de... Gayrettepe'deki işkenceleri kentsel dönüşüm kıskacında çetelere boğdurulan mahalleleri ve mahalleli yiğit gençlerin katledilişini. Bazı öykülerde susuyor İstanbul katliamdan geçiyor sözcükler de Suruç oluyor Ankara oluyor...
Kitap ÖzellikleriBasım Yılı | 2019 |
Baskı | 2 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 13,5 x 19,5 |
ISBN-10 | 6059020886 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 112 |