Tükendi
Gelince Haber VerBergson'un 20. yüzyılın başlangıcına damgasını vuracak olan şöhretinin hem tanığı hem de kaynağı olma ayrıcalığına sahip bu derslerin kayıtları bize göstermektedir ki daha o tarihte düşüncesinin belkemiğini oluşturan "zamanı süre cinsinden açma" fikri zihninde ilmek ilmek dokunmuştur. Zira Charles Péguy'un profesyonel stenografları tarafından kelimesi kelimesine kaydedilmek suretiyle Bergson'un neredeyse canlı sözüne eşdeğer olarak günümüze aktarılan bu dersler 1907 yılında yayımlayacağı Yaratıcı Tekâmül kitabının dördüncü bölümünde kendi bakış açısıyla irdeleyeceği felsefe ya da daha doğru bir ifadeyle felsefi sistemler tarihinin bir eskizi niteliğinde olup Batı felsefe ve bilim tarihine kendi süre düşüncesi içerisinden Bergson'un panoramik ve eleştirel bakışına dair bir ilk sunum olma özelliğini de taşımaktadır.
Elealı Zenon'un sofizmiyle başlayıp Platon diyaloglarına ayırdığı titiz bir incelemenin ve Aristoteles'te zaman mefhumuna ilişkin detaylı bir değerlendirmenin ardından yer verdiği Plotinos'la Yunan düşünce tarihini kapatan Bergson buradan Rönesans Platoncularına geçiş yapar; Giordano Bruno ve Cusalı Nicholas'a uğrar; Benedetti'den Galileo Roberval Barrow ve Newton'a metafizik tarihiyle bilimler tarihinin nasıl birbiri içine geçtiğini ortaya koyarak Descartes ve Leibniz'in ardından Kant'a kadar gelir.
Bergson'a göre düşünce için esas olan "kendimizi sezgisel bir gayret göstermek suretiyle düşünmek istediğimiz şeyin içinde konumlandırmak o şey hakkında dışarıdan edindiğimiz görüşler yerine o şeyle entelektüel bir sempati kurmak"tır. Peki bu mümkün müdür? Bergson'un bu soruya bu ders kapsamında verdiği cevabı şöyledir: "Varlıklar ve şeylerin birbirlerine göründüğünden çok daha az dışsal olduğu gösterilebilirse mümkün olacaktır." Bu önerme Newton'un deterministik evreninin ve her ne kadar Newton'a karşı görünse de onunla uyum içinde olan Einstein'ın genel görelilik kuramının yanlışlığını ortaya koyan kuantum mekaniğine göz kırpar niteliğiyle güncelliğini korumaktadır.
Nihan Çetinkaya'nın bu titiz çevirisine Oğuz Haşlakoğlu'nun Türkçe baskı için kaleme aldığı önsöz eşlik ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları olarak Zaman İdesinin Tarihi'nin felsefe tarihine önemli bir katkı olacağını düşünüyoruz.
Barkod | 9786053996422 |
Basım Yılı | 2024 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16 x 23 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 358 |
Bergson'un 20. yüzyılın başlangıcına damgasını vuracak olan şöhretinin hem tanığı hem de kaynağı olma ayrıcalığına sahip bu derslerin kayıtları bize göstermektedir ki daha o tarihte düşüncesinin belkemiğini oluşturan "zamanı süre cinsinden açma" fikri zihninde ilmek ilmek dokunmuştur. Zira Charles Péguy'un profesyonel stenografları tarafından kelimesi kelimesine kaydedilmek suretiyle Bergson'un neredeyse canlı sözüne eşdeğer olarak günümüze aktarılan bu dersler 1907 yılında yayımlayacağı Yaratıcı Tekâmül kitabının dördüncü bölümünde kendi bakış açısıyla irdeleyeceği felsefe ya da daha doğru bir ifadeyle felsefi sistemler tarihinin bir eskizi niteliğinde olup Batı felsefe ve bilim tarihine kendi süre düşüncesi içerisinden Bergson'un panoramik ve eleştirel bakışına dair bir ilk sunum olma özelliğini de taşımaktadır.
Elealı Zenon'un sofizmiyle başlayıp Platon diyaloglarına ayırdığı titiz bir incelemenin ve Aristoteles'te zaman mefhumuna ilişkin detaylı bir değerlendirmenin ardından yer verdiği Plotinos'la Yunan düşünce tarihini kapatan Bergson buradan Rönesans Platoncularına geçiş yapar; Giordano Bruno ve Cusalı Nicholas'a uğrar; Benedetti'den Galileo Roberval Barrow ve Newton'a metafizik tarihiyle bilimler tarihinin nasıl birbiri içine geçtiğini ortaya koyarak Descartes ve Leibniz'in ardından Kant'a kadar gelir.
Bergson'a göre düşünce için esas olan "kendimizi sezgisel bir gayret göstermek suretiyle düşünmek istediğimiz şeyin içinde konumlandırmak o şey hakkında dışarıdan edindiğimiz görüşler yerine o şeyle entelektüel bir sempati kurmak"tır. Peki bu mümkün müdür? Bergson'un bu soruya bu ders kapsamında verdiği cevabı şöyledir: "Varlıklar ve şeylerin birbirlerine göründüğünden çok daha az dışsal olduğu gösterilebilirse mümkün olacaktır." Bu önerme Newton'un deterministik evreninin ve her ne kadar Newton'a karşı görünse de onunla uyum içinde olan Einstein'ın genel görelilik kuramının yanlışlığını ortaya koyan kuantum mekaniğine göz kırpar niteliğiyle güncelliğini korumaktadır.
Nihan Çetinkaya'nın bu titiz çevirisine Oğuz Haşlakoğlu'nun Türkçe baskı için kaleme aldığı önsöz eşlik ediyor. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları olarak Zaman İdesinin Tarihi'nin felsefe tarihine önemli bir katkı olacağını düşünüyoruz.
Barkod | 9786053996422 |
Basım Yılı | 2024 |
Cilt Durumu | Karton Kapak |
Dil | Türkçe |
Ebat | 16 x 23 |
Kağıt Türü | Kitap Kağıdı |
Sayfa Sayısı | 358 |