Antalya'nın Elmalı kazasında doğan Elmalı'lının memleketi aslen Burdur'dur. Annesi Elmalı'nın alimlerinden olup, babası Elmalı kazasında başkatiplik görevlerinde bulunmuştur. Türkçe, Arapça ve Farsça dillerine oldukça hakim olan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Fransızca da bilmektedir. Fransızcadan çevirisini yaptığı bir tarih kitabı da olan Yazır şiir yazabilecek kadar diğer dillere de hakimdi. Dönemin şartlarında yapılık kadılık sınavlarını birincilik ile bitirerek kadılık rütbesinde görev yaptı.
27 Mayıs 1942 yılında kalp sorunları nedeniyle vefat ettiğinde pek çok eseri vardı. Batı kaynaklı pek çok eseri de çeviren yazar aynı zamanda da hattattı. Felsefi yönü ağır basan yazar aynı zamanda dini mantıksal çerçevenin süzgecinden de geçirerek eserlerini yazmıştır. Hayatının bir döneminde idam mahkumiyeti cezası bile almış olan yazar, suçsuzluğu ispatlanarak beraat etmiştir.
Kuran'ı Kerim-i Atatürk'ün emri ile tefsir etmesi istenilen tek kişi olan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır günümüzde hala güvenilirliğine emin olan bir çeviri yapmıştır. Bu sayede pek çok kişinin Arapça bilmese bile Allah'ın kelamında ne denildiğini anlama imkanı buldu. Atatürk'ün din konusunda yaptığı en somut çalışma olan bu çeviri sayesinde dinin ne olup ne olmadığı konusu daha da netleşti. En çok okunan ve en bilinen eserleri arasında Hak Dini Kur'an Dili (Kuran'ı Kerim'in Türkçe Tefsiri) ve Atatürk'tür. Bu süreçte diyanet ile anlaşma imzalanarak belirli maddelere uyularak tefsir yapılması istenilerek bu özel çeviri daha da sağlıklı hale getirilmiştir.
Antalya'nın Elmalı kazasında doğan Elmalı'lının memleketi aslen Burdur'dur. Annesi Elmalı'nın alimlerinden olup, babası Elmalı kazasında başkatiplik görevlerinde bulunmuştur. Türkçe, Arapça ve Farsça dillerine oldukça hakim olan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Fransızca da bilmektedir. Fransızcadan çevirisini yaptığı bir tarih kitabı da olan Yazır şiir yazabilecek kadar diğer dillere de hakimdi. Dönemin şartlarında yapılık kadılık sınavlarını birincilik ile bitirerek kadılık rütbesinde görev yaptı.
27 Mayıs 1942 yılında kalp sorunları nedeniyle vefat ettiğinde pek çok eseri vardı. Batı kaynaklı pek çok eseri de çeviren yazar aynı zamanda da hattattı. Felsefi yönü ağır basan yazar aynı zamanda dini mantıksal çerçevenin süzgecinden de geçirerek eserlerini yazmıştır. Hayatının bir döneminde idam mahkumiyeti cezası bile almış olan yazar, suçsuzluğu ispatlanarak beraat etmiştir.
Kuran'ı Kerim-i Atatürk'ün emri ile tefsir etmesi istenilen tek kişi olan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır günümüzde hala güvenilirliğine emin olan bir çeviri yapmıştır. Bu sayede pek çok kişinin Arapça bilmese bile Allah'ın kelamında ne denildiğini anlama imkanı buldu. Atatürk'ün din konusunda yaptığı en somut çalışma olan bu çeviri sayesinde dinin ne olup ne olmadığı konusu daha da netleşti. En çok okunan ve en bilinen eserleri arasında Hak Dini Kur'an Dili (Kuran'ı Kerim'in Türkçe Tefsiri) ve Atatürk'tür. Bu süreçte diyanet ile anlaşma imzalanarak belirli maddelere uyularak tefsir yapılması istenilerek bu özel çeviri daha da sağlıklı hale getirilmiştir.