Müslümanların ilk kıblesi olan kutsal yer Mescid-i Aksa, Filistin topraklarında olmasına rağmen her geçen gün İsrail himayesinin baskısıyla ait olduğu yerden koparılmaktadır. İslam dünyasının kırmızı çizgileri arasında yer alan Mescid-i Aksa, ziyaretçilerin özgürce ruhunu doyuracağı bir yer olmaktan çıkıp İsrail hegemonyasıyla korunması gereken bir yer olmaya başlamıştır. Müslümanlar için Mescid-i Aksa, hatta bütünüyle Filistin bir dava meselesi haline gelmiş ve bu doğrultuda mücadele etmeyi kendilerine görev edinmişlerdir.
28 Eylül 2016 yılında Filistin topraklarına seyahate gitmiş ancak İsrail istihbarat teşkilatı tarafından ajanlıkla suçlanarak 21 gün boyunca hücrede tutulmuş ve yoğun sorgulara maruz kalmış biridir. 19 Ekim günü serbest bırakıldıktan sonra yaşadıklarını anlatmak için bir kitap yazmayı planlamış ve ardından "Siyonist Sorgu! & İsrail Zindanlarında Bir Türk" adlı kitabı yayımlamıştır. İsrail'in gizli istihbarat servisi MOSSAD tarafından sorgulanan Orhan Buyruk, kitabında yaşadıklarını ve Filistin davasının haklılığını anlatmaktadır.
12 gün tek kişilik hücreye kapatılan Orhan Buyruk, bu günlerini anlattığı kitabında İsrail'i Filistin'e yardım yapılmasına engel olmak istediğini açıkça gördüğünü belirtiyor. Şimon Peres için kullandığı ağır ithamlar için saatlerce sorguya çekildiğini söylüyor. Şahsi kurtuluşun değil Filistin'in ve Filistin halkının toplu kurtuluşunun önemli olduğunu vurgulayan Orhan Buyruk, bu davaya sahip çıkılması gerektiğini ve her koşulda mücadeleci ruhu korumak gerektiğini belirtiyor. Filistin halkı için mücadele etmenin Müslümanlığın gereği olarak görüyor.
Müslümanların ilk kıblesi olan kutsal yer Mescid-i Aksa, Filistin topraklarında olmasına rağmen her geçen gün İsrail himayesinin baskısıyla ait olduğu yerden koparılmaktadır. İslam dünyasının kırmızı çizgileri arasında yer alan Mescid-i Aksa, ziyaretçilerin özgürce ruhunu doyuracağı bir yer olmaktan çıkıp İsrail hegemonyasıyla korunması gereken bir yer olmaya başlamıştır. Müslümanlar için Mescid-i Aksa, hatta bütünüyle Filistin bir dava meselesi haline gelmiş ve bu doğrultuda mücadele etmeyi kendilerine görev edinmişlerdir.
28 Eylül 2016 yılında Filistin topraklarına seyahate gitmiş ancak İsrail istihbarat teşkilatı tarafından ajanlıkla suçlanarak 21 gün boyunca hücrede tutulmuş ve yoğun sorgulara maruz kalmış biridir. 19 Ekim günü serbest bırakıldıktan sonra yaşadıklarını anlatmak için bir kitap yazmayı planlamış ve ardından "Siyonist Sorgu! & İsrail Zindanlarında Bir Türk" adlı kitabı yayımlamıştır. İsrail'in gizli istihbarat servisi MOSSAD tarafından sorgulanan Orhan Buyruk, kitabında yaşadıklarını ve Filistin davasının haklılığını anlatmaktadır.
12 gün tek kişilik hücreye kapatılan Orhan Buyruk, bu günlerini anlattığı kitabında İsrail'i Filistin'e yardım yapılmasına engel olmak istediğini açıkça gördüğünü belirtiyor. Şimon Peres için kullandığı ağır ithamlar için saatlerce sorguya çekildiğini söylüyor. Şahsi kurtuluşun değil Filistin'in ve Filistin halkının toplu kurtuluşunun önemli olduğunu vurgulayan Orhan Buyruk, bu davaya sahip çıkılması gerektiğini ve her koşulda mücadeleci ruhu korumak gerektiğini belirtiyor. Filistin halkı için mücadele etmenin Müslümanlığın gereği olarak görüyor.