Batı edebiyatının kaynağı Eski Yunan ve Latin edebiyatlarını kapsadığı görülmektedir. Antik Yunan edebiyatının ana kaynağı Homeros'un destanı "İlyada" ve "Odysseia" dır. Latin edebiyatı, Eski Yunan kültürü ve sanatının etkisi altında geliştirilen bir edebiyattır. Yunanca kitaplarda Antik Yunan ve Latin edebiyatlarının eserlerinde mitolojik unsurlar vurgulanmaktadır.
Kapsadığı Konular
Doğa ve din hakkındaki harika hikayeler, aşıkların sevgi ve cesaret hakkında söyledikleri "balat" ve "ulusal destanlar" bu dönemin başlıca edebi ürünleri arasındadır. “Ortaçağ çağının büyük şairi, aynı zamanda Rönesans'ın hazırlayıcılarından biri olan ve“ İlahi Komedi ”adlı çalışmasıyla bilinen Dante'dir.
Yenilikler
Batı edebiyatındaki yenilikler 15. yüzyılda bilim ve sanatta "yeniden doğuş" anlamına gelen Rönesans ile başladı. Bu dönemde, kralların ve derebirlerin sınırsız yetkileri kısıtlandı ve kişiye insanca ve özgürce yaşama isteği verildi. Böylece sanatçılar düşüncelerini edebiyatla yaydılar ve Latince kilise dili yerine kendi ulusal dillerinde güçlü eserler yaratmaya başladılar.
Batı edebiyatının kaynağı Eski Yunan ve Latin edebiyatlarını kapsadığı görülmektedir. Antik Yunan edebiyatının ana kaynağı Homeros'un destanı "İlyada" ve "Odysseia" dır. Latin edebiyatı, Eski Yunan kültürü ve sanatının etkisi altında geliştirilen bir edebiyattır. Yunanca kitaplarda Antik Yunan ve Latin edebiyatlarının eserlerinde mitolojik unsurlar vurgulanmaktadır.
Kapsadığı Konular
Doğa ve din hakkındaki harika hikayeler, aşıkların sevgi ve cesaret hakkında söyledikleri "balat" ve "ulusal destanlar" bu dönemin başlıca edebi ürünleri arasındadır. “Ortaçağ çağının büyük şairi, aynı zamanda Rönesans'ın hazırlayıcılarından biri olan ve“ İlahi Komedi ”adlı çalışmasıyla bilinen Dante'dir.
Yenilikler
Batı edebiyatındaki yenilikler 15. yüzyılda bilim ve sanatta "yeniden doğuş" anlamına gelen Rönesans ile başladı. Bu dönemde, kralların ve derebirlerin sınırsız yetkileri kısıtlandı ve kişiye insanca ve özgürce yaşama isteği verildi. Böylece sanatçılar düşüncelerini edebiyatla yaydılar ve Latince kilise dili yerine kendi ulusal dillerinde güçlü eserler yaratmaya başladılar.